Merhaba canlar;). Nasıl gidiyor? Yeni bölümünüz geldi🤗. Hadi iyi okumalar size cancanlar...
Eve geldim. Başka bir yere başvuracak ne takatim kalmamıştı ne de sabrım vardı. Zaten bu görünüşle beni ne olarak işe alacaklardı ki? Hemen duşa attım kendimi. Ağlamaktan dolayı gözlerim şişmişti. Ben bu şekilde kardeşimin okuluna gidip hocalarıyla konuşmuştum. Aklıma geldikçe kendimden utanıyordum ama o an gayet normal gelmişti oysa. Arabanın koltuğu da ıslanmıştı. Onu da bir ara temizlemem gerekiyordu. Aklıma not aldım. Şimdi ev yapımı pizza zamanıydı. Sadece hareketli bir müziğe ihtiyacım vardı...
Aslında 3. kez pizza yapışımdı. İlk 2 kez başarısız olunsa da bu sefer tutturduğuma emindim. Pizzayı fırınladım. Saat 6 olmak üzereydi. İçecek lazım. Babamı aradım ama açmadı. Ardından Akın'ı aradım."Akın geliyor musun?"
"İki dakikaya ordayım abla."
"Evde içecek kalmamış. Ayran alıp gelsene."
"Abla param yok."
"Hiç mi yok?"
"Bir de zeka seviyemi sorguluyorsun. Kendine bak. Yoksa nasıl hiç yok olabilir?"
"Nasıl paran olmaz senin ya? Sen kirli çıkısındır. Vardır sende iyi bak."
"Abla, pizzayı aldın mı?"
"Pizzayı yaptım. Geçen sefer ekmeği olmamıştı bu sefer ona dikkat ettim."
"Abla yedek pizza alsam mı?"
"Hani paran yoktu senin? Ayranı al gel. Sonra ne yapıyorsan yap." Telefonu kapattım. Eşek bir de benimle dalga geçiyordu. Pizzam pişmişti ve hemen çıkardım. Ortalığı mis gibi yemek kokusu sarmıştı. Bugün televizyon yanında mı yesek acaba? Evet, evet orada yiyelim. Televizyonun önündeki sehpaya hazırladım her şeyi. Nerede kaldılar diyip telefonu elime aldığımda kapı çalmıştı.
"Tam vaktinde geldiniz. Eğer biraz daha geç kalsaydınız yemeği yemeğe başlayacaktım." Kapıyı gülerek açtım.
"Ayranlar geldi!" diye bağırarak içeri girdi Akın. Elindeki ayran şişelerini sallıyordu bir taraftan. Babam da arkasındaydı ama elinde kutu vardı. Kutuyu görünce çıldırdım.
"Baba pizza mı aldınız? Zaten pizza yapmıştım." Babamın gözleri Akın'ı buldu.
"Hani ablan eve geç gelmişti de yemek yapamamıştı lan."
"Babacım baksana 1 tane pizza bize yetmezdi zaten."
"Dünyayı mı yiyeceksin eşek. Yan gel yat, yemek ye anca zaten. Başka bir şey yapmazsın." Akın'a kötü kötü bakarken koltuklara oturduk. Masayı yakınlaştırmıştım. Kesimi yapıp tabaklara koydum.
"Bugün ne yaptın Ezgi?" diye sordu babam.
"Hiç sorma baba başıma gelenleri."
"Ne oldu?"
"Dengesizin biri yoldan süratle geçerken su birikintisini üzerime sıçrattı."
"Sana bir şey oldu mu?"
"Üstüm başım ıslandı. Yürüyen çamur oldum." Akın'a baktığımda taklidimi yapıyordu. İki elini öne uzatmış zombi gibi davranıyordu. Gözlerimi devirdim. İlgi çekmeye çalışıyordu. Babam:
"İyi bari sana bir şey olmamış." Onaylayan bir şekilde kafamı salladım.
"Orası öyle." Tabakları servis yaptım. "Hadi yiyelim." Akın tabağını aldığı gibi ağzına sokmaya başladı. Babam da bir parça bölüp ağzına atmıştı. Ben ise onları izliyordum. Sonra durup birbirlerine baktılar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
Ficção CientíficaSon 2 senedir yaşanan kayıp olaylarının üzerine yetkililerin bu olaya açıklık getirememiş olması herkesi tedirgin ederken çoğu kişiyi harekete geçirmişti. İsmiyle tezat bir yer olan Güven Ormanı herkesin merak konusu olmuştu. Tabi bu olayı açığa çık...