KANATSIZ MELEK

siyah

Arkadaşlar önceki bölümlerde defne ve ecem iki karakterde olmuş kusura bakmayın zaten anlarsınız kim olduğunu aşağı yukarı.

"Evet sonsuza kadar evet " poyraz bir cevap vermem için yüzüme bakıyordu.O sırada denizle göz göze geldim."evet" ağzımdan dökülüvermişti bir anda deniz koşarak davetlilerin arasından gitti.Eğilip üzerime baktım.Bembeyaz balık model bir gelinlik ve siyah şerit.Yan tarafıma baktım .32 diş sırıtan poyraz(!)"evet o zaman gelini öpebilirsiniz" gözlerimmi kapatıp sadece bekledim.Eğilip anlımı öpünce gözümden bir yaş düşüverdi.Asansörde olan iğrenç tiksinme hissi tekrar gelmişti.Gözyaşımı silmek için uzattığı eline vurup koşmaya başladım.Nerede ne yaptığımı bilmiyordum.Taki güneeeş diye bağıran o sese kadar.
"Ya güneş uyansana kızım ya" gözümü aralayınca tepemde dikilen defneyi gördüm."rüyamıydı defne?" "Ne saçmalıyon sen" "ben poyrazla evlimiyim değilmiyim?" "Kızım salak mısın sen poyraz kim ne evliliği" "ohh tamam boşver ulan saat kaç" "8.32 canısı" "lan benim iş görüşmem var yarım saat sonra" hemen dolabıma yönelip siyah deri tayt,siyah gömlek,saks mavisi ceket ve sitelottolarımı  (böylemi yazılıyo bilmiyorum.:D) giydim.Saçlarımada fön çektim.5dk kalmıştı.Allahtan bu sefer evin çok yakınındaki hastahaneye başvurmuştum.Arabayla aşağı yukarı 2 dk sürüyordu.Hastahane eskisi gibi özel hastahane değildi.Evet sonunda gelmiştim.Küçüktü ve eskiydi.İnsanların buraya geleceğini.zannetmiyorum.Çünkü nerdeyse dökülüyordu.İşin kötüsü göz polikiliniği 5.kattaydı ve asansör yoktu.Acaba hastalar sedyedeyken nasıl indiriyorlarki?Hastahanenin başhekiminin odasının önüne gelince kapıyı tıklattım.İçeriden tok bir ses geel dedi.Bende girdim.Genç ve aşırı bakımlı bir kadındı."ah merhaba ben güneş arslan yeni göz doktoru" "ha bende seni bekliyordum canım.Sen sormadan ben söyleyeyim bu hastahane geçici olarak kullanılıyor.Gerçek hastahane tadilatta duymuşsundur belki özel özgür hastahanesiyle birleşik ve ortak olan hastahane" "efendim ben zaten orada çalışıyordum." O sırada içeriye biri daldı.Arkamı dönmemle şok geçirmem bir oldu."ah  güneşciğim bu da göz doktoru deniz benim sevgilim olur kendisi" diyip dudağına yapıştı.Ayrıldıklarında tekrar konuştu."bu arada hakkınızda çıkan dedikoduları duydum ayağını denk al ona göre ben baş hekim değilim ama babam baş hekim bir sözüm yeter." "Siz ne demeye çalışıyorsunuz ben odama gidiyorum daha fazla uzamasın" kapıyı çarpıp çıktım.Hem karşımda cıvıklık yapıyor hem de bana şey demeye getiriyor.Ağlamayacaktım o pislikler için tek bir göz yaşı dahi dökmeyecektim.Artık eski ezik güneş değil cool güneş vardı.Her ne olursa olsun ağlamayacaktım.O özel Özgür hastahanesindeki dedikoducularada hadlerini bildirecektim....