#9

95 9 0
                                    

Herkese yeniden merhaba! Uzun bur süredir yoktum biliyorsunuz ki, zaten bu konuda duyuru yapmıştım burda.
Neyse ışte ben kendimi daha iyi hissettiğim için yazmaya karar verdim. Ben yokken hikayemiz baya bir okunma olmuş en kısa zaman da umarım 1k oluruz herkese teşekkürler♡

(NOT: KARAKTERLERİN FOTOĞRAFLARINI KALDIRDIM. HERKES KENDİ HAYAL ETTİĞİ ŞEKİLDE DEVAM ETSİN DAHA İYİ OLUR :) )

Ve şu konuya bir açıklık getirmek istiyorum. Yazdığım hikaye KLİŞE bunu bende biliyorum yazmanıza gerek yok yani. Klasik bad boy, okulun sahibi olan çocukla kızın aşkı vs. Bunlar çok klişe biliyorum ama zaten ben sadece kafa dağıtmak ve eğlenmek için yazıyorum yazar olmak gibi bir amacım yok. Ben böyle kolej hikayelerini okumayı sevdiğim için ve vakit geçirebilmek için böyle bir konu seçtim.

Neyse söyleyeceklerim bu kadardı. Keyifli okumalar♡

***

Yüzümde hissettiğim ıslaklıkla yavaşça gözlerimi açtım. Karşımda bana masumca bakan tatlı bir köpek görmeyi beklemediğimden dolayı kısa bir çığlık ağzımdan kaçtı.

Yeni yeni ayılmaya başladığımdan karnımdaki ayağı fark ettim. Hemen gözlerimi yan tarafıma çevirdiğimde, birbirlerine sarılmış İlayda ve Hazal'ı görmem bir oldu.

Tekrar önüme dönünce yavru açık tonda kahverengi tüyleri olan köpekle karşılaştım. Bir köpeğe bir uyuyan İlayda ve Hazal'a bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Kendime gelince karnımda olan İlayda'ın ayağını tutup üzerimden çektim.

Köpek hala beni izliyordu. Yavaşça bağdaş kurup köpeği kucağıma aldım ve tüylerini okşamaya başladım.

Aklıma biz uyumadan önce olanlar gelince midem kasıldı. Lamia'ın bu gün ölüm günüydü. İlayda'ın onun hakkında söyledikleri tekrar tekrar beynimde yankılandı.

"Bizim parlak ışığımız bizi bırakıp gitti. O şimdi nur gibi parlarken, biz karanlığa gömüldük. Küçük Lamia geri dönmemek üzere gitti.

Sözler aklıma geldikçe kendimi daha da kötü hissediyordum. Minik köpeğin bu sefer kolarrımı yalaması ile kendime gelip yavaşça ayağa kalkıp eteğimi düzelttim. Kızlara bakınca ne kadar yorgun ve bitkin olduklarını bildiğimden uyandırmadım.

Gözlerim etrafı tararken telefonu nerde bıraktığımı hatırlamaya çalıştım. Ahh! Doğru ya telefonum kabanımın cebinde kalmıştı. Yukarı odaya çıkmadan önce kabanımı aşağıdaki hizmetli abla almıştı ve telefon cepteydi. Elimi alnıma vurup elimdeki köpeği yere bıraktım.

Başım acayip derecede ağrıyordu ve annemin bana ulaşamayınca delirmiş olduğunu düşünmem ağrıyı iki katına çıkarıyordu. Sanırım hizmetli kişiden bir ağrı kesici istesem iyi olacaktı. Kapıyı usulca açıp kendimi odadan dışarı attım. Etraf biraz karanlıktı bu da demek oluyordu ki akşam olmak üzereydi.

Arkamdan gelen pati seslerini duymamla arkama döndüm. Yavru köpek beni takip ediyordu. Gülerek hafifçe eğilip başını okşadım ve peşimden gelmesine izin verdim. Evden neredeyse hiç ses gelmiyordu tırsmadım değildi yani.

Evi tam hatırlamadığımdan dolayı neresinin mutfak olduğunu anlamam zor oldu. Mutfağı bulunca Önce karşı taraftaki banyoya girip elimi yüzümü soğuk suyla yıkayıp iyice ayıldım.

Yüzümü havlu yardımı ile kurulayıp kapıdan çıkıp mutafağa yöneldim. Garip bir şekilde evde hiçbir ışık yanmıyordu. Korkuyla etrafıma bakınıp birini görmeyi bekledim ama çıt çıkmıyordu ve kimse yoktu.

Köpeğin havlaması ile yere eğilip onu kucağıma aldım ve mutfağın hafif aralık kapısını ittirip içeri girdim.

Mutfak iyice karanlık olduğu için boşlukla karşılaştım. Elimi duvarda gezdirip ışık açma dümesini bulunca bastım. Etraf aydınlanınca gözlerimi açıp kapattım ışığa alışabilmek için. Sonunda net görünce, karşımda büyük masada oturan elleri ile kafasını ovalayan bir adet Bora ile karşılaştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UYGAR KOLEJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin