Herkese yeniden merhabalar. Bölum sonunda görüşürüz, iyi okumalar;)
_________________________
Hasss*
Ama simdi niye böyle oldu kiiiii! Ben onun suratına gözlerimi pörtletmiş bir şekilde bakarken o bana sırıtarak bakıyordu. Geri çekilmek istiyordum ama sanki bedenim felç geçiriyordu ve hareket edemiyordu.
"Keyfin yerinde bakıyorum da. Böyle kalmak istiyorsan başka yerler biliyorum." Deyip göz kırpınca sanki mümkünmüş gibi gözlerimi dahada açmıştım.
Sonunda konuşabilecek duruma geldiğimde ve hareket edebiliyor bir duruma geldiğimde hızla geri çekildim. Omzuna sertçe vurup "Edepsiz, sapık, pislik, fırsatçı, ap-" diye bağırırken beni tekrar üstüne çekti.
Bu sefer daha yakın bir durumdaydık. "Önce bir nefes al sonra bana sövmeye devam et." Aklıma gelen şeyle ondan kurtulup yeniden ayağa kalktım. Müdür umarım bizi bu halde görmemiştir. " Off yaa Müdüre rezil olduk. Sakarlık yapacak zamanı buldum bende" diyerek bu ileri bir geri yürümeye başladım. Bay ukâlaya baktığımda hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp çantasını almaya gittiğini gördüm. Sanki az önce müdüre rezil olmamışız gibi davranmasına şaşırmamak gerekirdi aslında. Çünkü o Bora Uygar, utanmaz, ukala, zengin zübbe.
Bende bankın üstünden çantamı alıp arkasından ilerlemeye başladım. Bay ukalanın suratına baktığımda yine düşünceli bir şekilde olduğunu gördüm. Benden demesi kesin bu çocuk bipolar. Bi öyle bi böyle.
Üstümüzü değiştirmek için alt katta soyunma odalarına doğru inmeye karar verdik. Ikimizde hızlı hir duş alıp yedek kıyafetleri giyip müdürün odasina dogru üst kata çıktık.
Müdürün odasının önüne geldiğimizde kapıyı tıklatıp içeri girdik. Ali hocanın bakışları içeri girmemizle bize döndü ve genişçe sırıtmaya başladı. Off hayırr lütfen görmemiş olsun. Ama bu gülüşün tek bir açıklaması olabilir, bizi gördü.
Kafamı öne eğip beklemeye başladım. "Evet çocuklar, sizi kameralardan takip ettim. Çok güzel bir şekilde koridoru boyadınız. Ve kaytarmadığınız için teşekkür ederim. İşiniz bitti, kalanını görevliler halleder. Bi daha kavga ettiğinizi duymak istemiyorum. Şimdi evlerinize gidebilirsiniz iyi akşamlar."
Ali hocanın konuşmasını bitirmesi ile odadan çıkıp okulun girişine doğru ilerlemeye başladık.
"Bak şimdi benim içime bi kurt düştü. Bora aşkım çok sessiz. Ne oldu sor kız bunu da Ben mi öğretçem sana."
"Senin içine kurt düşmesi kısmını şu anlık atlıyorum. Neyse ne beni ilgilendirmez. Belki ailevi bir sorundur ama bende çok merak ediyom, eğer söylemek istemezse söylemez. Ben sorayım."
" Bay ukala iyi misin sen? Çok durgun gözüküyorsun." Konuşmam ile bakışları bana döndü ve durdu. Ve o durunca ben de durdum. Bi süre sessizce beni izledi. En sonunda "Seni ilgilendirmez benim nasıl olduğum." Deyip çıkışa ilerlemeye başladı.
Bense arkasında şaşkın bir şekilde kalmıştım. "Tam bir öküz." Diye fısıldadım. Tabi ki bana söylemek zorunda değil ama bana bunu daha 'kibar' bir şekilde söylemesini beklemiştim.
Kafamı iki yana sallayıp bende çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Bora ilerde arabasının yanında kaputa yaslanmış bir şekilde duruyordu.
Tam yanından suratına bile bakmadan geçecektim ki "Bayan Gamzeli" demesiyle ona döndüm. "Ne var?" Deyince kaşlarını havaya kaldırdı. "Saat epey geç oldu. Gel hadi seni evine bırakayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYGAR KOLEJİ
Romance"Kar taneleri aslında bize, birbirimize zarar vermeden de yol alabileceğimizi anlatıyor miniğim." *** Kitap kapağı için @critisusmare teşekkür ederim