"Akın benim abin Afganistan'dayım"
Selim : Bu nasıl olur
Yamaç : Abi sakin ol bi
Selim : Ya ne sakini öldü bildiğim oğlumun sesini duydum ne sakini
Salih : O ses bildiğin Hakan ama sen o gün gasilhanede yıkamadın mı bu çocuğu hatta bizi kovdun yanından "Oğlumla beni yanlız" bırakın diye
Akın : Ama o ses abimin
Selim : Ama kefenlendiğinde orada değildim
Hızla kahvehaneden çıkar ve arabaya binerler. Selim gideceği yeri çok iyi biliyordu Fuat'tı
- - Karaca ve Kübra'nın evi -
Kübra yorgunluğa daha fazla dayanamamış uyumaya gitmişti Karaca'da bahçedeki salıncakta oturuyordu tam o sırada beyaz bir gül buketi önünde durur
Karaca : Azer Kurtuluş'un içinden çok romantik bir adam çıktı
Azer : E karşımda ki kadın hak ediyor da ondan
Karaca : Azer eğer bir gün ikimizden biri öl-
Alnına değen dudaklar ile lafı yarım kalır
Azer : Ölüm ne zaman nerede gelicek biliyormusun. Böyle biz seninle yaşlandığımızda. İşte ben son nefesimi senle bir ömür geçirerek vericem
Karaca gözleri dolu olmasına rağmen gülümseyerek adama sımsıkı sarılır
Karaca : İyiki varsın
Azer : Asıl sen iyiki varsın "yarim"
- Fuat'ın Evi -
Sonunda Fuat'ın evine gelirler. Kapıyı açan Fuat karşılarında Koçovalı'ları karşısında görünce çok şaşırır
Fuat : Abi
Salih : Sen neredesin yav iki gözümün çiçeği seni arıyoruz
Fuat : Neden ki