Selim Salih Hakan ve Akın yerde kanlar içinde yerde yatan Yamaç'a bakıyorlardı. Azer ise öylece kala kalmıştı
Salih : Ne yaptın oğlum sen ne yaptın
Azer : Ben tetiğe basmadım
Selim : Allah'tan basmadın
Hakan : Hadi hemen hastaneye hadi
Yamaç'ı kaldırıp hastaneye götürürler Azer'de arkalarında onları takip eder az önce olan şeyden çok şaşkındı. Tetiği çekmemişti ama silah ard arda ateş almıştı hastaneye vardıklarında Karaca ve Kübra da bahçedeydi. Arabayı ilk fark eden Kübra'ydı
Kübra : Karaca bu babanın arabası değil
Karaca : Evet
İki kızda hemen arabaya giderler kapıyı açtıklarında kanlar içindeki Yamaç'ı görmek ikisi içinde büyük şoktu. Hemen sedye ile içeri girmişler Doktor Ahmet Yamaç'ı hemen ameliyata alınmıştı Azer ise koridorun en uc
Karaca : Baba ne oldu amcama
Akın : Azer vurdu
Karaca : Ne dediyorsun
Akın : Vurdu işte gözümüzün önünde
Karaca'nın gözleri koridor sonunda ki Azer'i bulur göz yaşları inci gibi akmaya başlar. Kızın göz yaşlarını gören Azer hemen yanına gitmek ister ama Hakan ve Akın tarafından tutulur
Azer : Karaca yemin ederim ben tetiği çekmedim silah kendi kendine patladı
Salih : Gördük nasıl olduğunu
Azer : Ulan sen inanmıyormusun bana
Salih : Elinde kanlar içinde bir Yamaç ne düşünelim
Karaca bu konuşulanlara daha fazla dayanamaz ve koşarak gider Kübra da arkasından. Bacakları daha fazla taşımaz ve yere çöker göz yaşları ile arkadaşına bakar
Karaca : Bu gerçek olamaz Kübra Azer bunu yapmış olamaz
Kübra : Vardır belki bir açıklaması
Karaca : Eğer amcam ölürse babamla onu yaşatmaz öldürürler Azer'i
Kübra arkadaşına nasıl teselli edeceğini bilemez gerçekten çok zor bir durumda kalmıştı
- Koridor -
Azer her ne kadar Karaca'nın arkasından gitmek istese de buna izin verilmezdi
Salih : Azer mantıklı bir açıklaması yok bunun
Azer : Ben o tetiği çekmedim diyorum size
Selim : O zaman o silah nasıl ateş aldı hemde ard arda
Azer : Bilmiyorum Allah kahretsin ki bilmiyorum