(Medya Karaca ve Kübra'nın evi)
- 2014 İstanbul,Çukur -
7 Yıl Önce
Adana'daki düzenini kardeşim dediği adam için bozmuştu. Ailesini de alıp İstanbul'a gelmişti şimdi beraber Çukur'da dolaşıyorlardı. Büyük ihtimalle Koçovalı'lara haber çoktan gitmişti ama üçünden pek umru değildi. Pazar yerine geldiklerinde tezgahlara bakınca gözü bir tanesinde takılıp kalır. Tezgahta satış yapan uzun siyah saçlı teni ay gibi parlayan kıza takılıp kalır
Salih : Ne oldu lan gözün takıldı
Azer :Yok oğlum ya ne alaka
Salih : Selim'in kızı o Karaca
"Karaca" tamda ona yakışan bir isim diye düşündü adam hayatı boyunca gördüğü en güzel kız olduğuna yemin edebilir di adam. Yüzünde istemsizce bir tebessüm olur. Ama tezgaha gelip kıza sarılan adamı görünce gülümsemesi solar
Medet : Abi bu çocuğun adı Mete kızın arkadaşı diye biliniyor ama nişanlısı
Bunu duyunca Azer'in yüzü daha da düşer. Keşke dedi içinden keşke ilk ben görmüş olsaydım onu kendi kendine. Karaca ve Mete yanlarından geçerler o sırada kızım saçından düşen fuları eline alan Azer öylece arkalarında bakmıştı. Salih'te hem Azer'e üzülmüş hemde yeğenini görmenin sevinci vardı içinde
- Şimdiki Zaman -
İkisi de çevredekilerin yardımı ile denizden çıkmış. Üzerlerinde battaniye vardı. Azer'in içinde büyük bir heyecan vardı Karaca'nın içinde ise korku vardı
Azer : Daha iyimisin
Karaca : İyiyim sağ ol. Sen ne arıyordun burda
Azer : Genelde hep burdayım ben. Sen neredeydin bunca zaman
Karaca : Boşver uzun hikaye. Azer şey
Azer : Ne oldu
Karaca : Beni gördüğünü kimseye söyleme lütfen
Azer : Karaca annen baban senelerdir senden en ufak bir haber bekliyor
Karaca : Lütfen beni gördüğünü söyleme zamanı geldiğinde ben onlara giderim
Azer : Peki sen nasıl istersen
Karaca : Benim artık gitmem gerek sağ ol tekrar
Kızın uzattığı elini sanki dünyanın en narin varlığı gibi tutar. Bu kısa tokalaşmadan sonra giden kızın arkasından gülümseyerek bakar. Sanki kalbi 7 yıl sonra uyanmış gibi his ediyordu adam
- Çukur -
Ayşe her zaman daha doğrusu son 7 yıldır olduğu gibi odasındaydı. O sırada odaya gelen Selim karısına hüzünle bakar. Çok pişman olmuştu kızını dinlemediği ama iş işten çoktan geçmişti
Selim ; Ayşe
Ayşe : İyidir dimi. Mutludur dimi
Selim : Mutludur tabi
Ayşe : Hakan yanındadır kardeşinin onu hep koruyordur uzaktan uzağa
Selim : Bizim kızda kendini iyi korur
Ayşe : Selim ben çocuklarımı unutuyormuyum
Selim : O nereden çıktı
Ayşe : Geçen gün Karaca'nın en sevdiği yemeği karıştırdım Pırasa dedim. Ama Karaca değil Hakan severdi. Akın'ın astım hastası olduğunu bile unuttum