4. BÖLÜM

206 26 3
                                    

Merhaba yine yeniden ben Nasılsınız?
Hadi bölüme geçelim.iyi okumalar.

Şiddetli bir gök gürültüsü ile Jisoo kabusundan uyandı. Yine kabusunda annesinin gözlerinin önünde öldürüldüğünü görmüştü. Şimdi bir daha uyuyamayacaktı.

Saate bakmak için yataktan doğruldu ve yatağın yanındaki dolaba doğru uzandı. Telefonundan saate baktığında saatin 03.20'ydi. Yatakta öylece oturuyordu.

Aşağıdan bir ses geldiğinde Jisoo korkmaya başladı. Kimdi bu? Yoksa hırsız mı? Ya da babasının evini gözetleyen adamlar mı?

Jisoo baya bir korkmaya başladı. Eline her zaman evinde sakladığı silahını aldı. Kullanmayı biliyordu ama hiç birine karşı kullanmamıştı.

Zaten sevmezdi böyle şeyleri ona annesini hatırlatırdı ama yanında olması gerekiyordu. Sonuçta babasının düşmanları çoktu ve onu öldürmek istiyorlardı.

Jisoo silahını alıp yavaş adımlarla kapıya doğru yürüdü. Kapıya kulağını dayadı ve sesleri dinlemeye başladı. Pek fazla duyulmuyordu. Bu yüzden kapıyı yavaşça araladı. Korkak,sesiz ve yavaş adımlarla ilerliyordu.

Merdivenlerden aşağı inerken tekrar o sesleri duydu ses mutfaktan geliyordu ve çatal bıçakların birbirine değdiği anda çıkan sesler gibi geliyordu ses. Jisoo bir an durdu ve düşündü. ' Bu kişi neden mutfakta? Yoksa bıçak mı arıyor? Of of kim bu yaa?'

Mutfağın önüne geldiğinde bir köşeye saklanıp kim olduğuna bakmak için kafasını kaldırdı. Siyah kapşonlu biri vardı ve büyük ihtimalle bu erkekti. Ne yaptığını göremiyordu. Adamın arkası dönük bir şekilde ıslık çalarak bir şeyler yapıyordu.

Jisoo yavaş adımlarla adama yaklaşıp silahın koluyla adamın ensesine sert bir şekilde vurdu. Adam o şokla arkasını döndü ve yüzünü buruşturup bayıldı.

Jisoo şaşkındı çünkü bu kişi Taehyung'tı. Onun evinde olduğunu unutmuştu. Hemen yere çömelip onu yerden kaldırmaya çalıştı. Ama bu pek de kolay değildi. Taehyung ona göre ağırdı. Kolunu omzuna attı ve onu kaldırdı. Kaldırırken nerdeyse ikisi birlikte düşeceği de son anda kurtuldular.

Jisoo: Ne kadar ağırsın bee. Offf senin gece gece mutfakta ne işin var yaaa.

Söylene söylene Taehyung'ı yattığı odaya götürmeye çalıştı. İki kere düşme tehlikesi geçirdiler. Bir kere düştüler. Sonunda sağ sağlim bir yerlerini kırmadan odaya gelebildiler. Jisoo onu yatağa yatırdı ve biraz soluklandı. Ne işi vardı sanki orda.

Taehyung'ı doğru düzgün yatırıp battaniyeyi üstüne örttü. Hala yağmur yağıyordu. Uykusu yoktu daha doğrusu o kabustan ve bu olanlardan sonra uyuyacağnı pek sanmıyordu. Odasına giderse tek başına korkardı. Bu yüzden Taehyung'ın yanına girdi ve öylece oturdu. Uykusu vardı ama tekrar o kabusu görmek istemiyordu. Ama dayanamıyordu da.

Taehyung'a doğru döndü ve onu incelemeye başladı. Kalbi yine hızlı atmaya başlamıştı. Taehyung'a bakarken uykusu geliyordu. Yavaş yavaş gözleri kapanıyordu ve buna engel olamıyordu. Kendini uykunun kollarına bıraktı.

Saat 10.30'tu Jisoo yavaş yavaş uyanırken burnuna daha önce hiç alışık olmadığı bir koku geliyordu. Bu neyin kokusuydu bilmiyordu ama onu rahatlattığı kesindi. Kulağına sesler geliyordu. Bu ses de neydi böyle.

Mafia ❦ vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin