9.BÖLÜM

142 25 13
                                    

Mirhaba, azıcık feels geçirin bakayım;)

Jisoo yüzüne gelen güneş ışığı ile gözlerini yavaşça açmaya başladı. Ama gözleri ona inat kapanmak istiyordu. Sonunda gözlerini açtı ve karşısında gördüğü yüzle küçük bir şaşkınlık geçirdi.

Taehyung mışıl mışıl uyuyordu. Jisoo belinde hissettiği ağırlıkla oraya baktı. Bu... Taehyung'ın eliydi. Jisoo'nun da elleri onun göğsüne değiyordu.

Jisoo bir anlık düşünceyle elini Taehyung'ın kalbine koydu ve kalp atışlarını hissetmeye çalıştı. Gözleriyle yüzünü inceliyordu. "çok tatlı görünüyor" diye içinden geçirip gülümsedi.

Birbirlerine yakın oldukları için burnuna kokusu geldi. Bu koku ona huzur veriyor gibiydi. Gözlerini kapatıp kokusunu içine çekti
Sanki bir daha bu kokuyu hiç alamayacak gibi.

Gözlerini açıp tekrar yüzünü incelemeye başladı. Aklına onu dolapla arasına sıkıştırdığı an geldi ve kalbi hızlanmaya başladı. Onun hayalini kurarken  bile heyecanlanıyordu.

Bu sırada Taehyung yavaşca gözlerini açtı. Ve karşısında onu dikkatle inceleyen Jisoo'yu gördü. Jisoo Taehyung gözlerini açınca hemen gözlerini kaçırdı. Taehyung onun bu haline sadece gülümsedi.

"Sen beni mi izliyorsun?" Taehyung'ın sorusuyla Jisoo yanaklarının yandığını hissetmeye başlamıştı. Utanmıştı. Şimdi ona ne diyecekti? Taehyung yanakları kıpkırmızı olmuş Jisoo'ya bakıp gülüyordu.

"Jisoo bana bakar mısın?" Taehyung tatlı bir şekilde ona bakıyordu. Jisoo olumsuz bir şekilde kafa salladı. "Neden?" Taehyung neden bakmadığını biliyordu ama onun ağzından  duymak istiyordu.

"Jisoo benle konuşmayacak mısın?"  Elini Jisoo'nun çenesine koydu. Jisoo gerilmişti ve heyecanlanmıştı. Yavaşça yukarı doğru kaldırdı ama Jisoo hala ona bakmıyordu.

"Neden bana bakmıyorsun? Yoksa utanıyor musun?" Jisoo yavaşça gözlerini  kaldırıp  ona baktı. İkiside birbirinin gözlerinin içine aşkla bakıyordu.

"Dilini mi yuttun sen?" Taehyung alayla sorduğu soruyla Jisoo gülmüştü. "Hayır, sadece..."  Taehyung ona meraklı  gözlerle bakıyordu. "Sadece  ne?" kaşlarını havaya kaldırdı.

"Jisoo ne işte söyle  artık." Taehyung biraz sinirlenmişti. Neden söylemiyordu ki? Sinirle ayağa kalkıp odadan çıktı. "Ne var sanki söylesen." hızla lavaboya  girip elini yüzünü yıkadı.

Jisoo sinirlenip giden Taehyung'ın arkasından şaşkınca bakakalmıştı. Utanmıştı ama söyleyemiyordu. "utanmıştım" sessizce söyleyip o da kalkıp lavaboya girdi.

Taehyung koltuğa oturmuş telefonu  ile ilgileniyordu. Merdivenlerden inen Jisoo'yu fark etmişti ama oraya bakmadı. Jisoo da mutfağa girip yemek hazırlamaya başladı.

Yeklerini yedikten sonra Jisoo masayı toplamaya başladı. Bulaşıkları da makineye koyup odasına çıktı. Geceliklerini çıkarıp düzgün bişeyler giydi ve Taehyung'ın yanına gitti.

Jisoo'nun canı sıkılıyordu. Evde yapacak bişey yoktu. "Taehyung?"  Ona bakmadan cevap  verdi. "Hmmm?"  Jisoo gözlerini devirip konuştu. "Canım sıkılıyor. Dışarı çıkalım mı?"  Taehyung ona 'sen ciddi misin?' der gibi baktı.

"Ne bakıyorsun ya öyle. Gayet ciddiyim." Taehyung ona bakarak konuştu. "Kızım sen salak mısın?" Jisoo çatık kaşlarla on bakmaya başlamıştı. Neden böyle  bişey demişti ki şimdi?

"Ne?"  Taehyung  oflayarak cevap verdi. "Hani dün bir kaç tane  adam geldi bizi öldürmeye çalıştı ya güzelim. Unuttun mu?" Jisoo hatırlayınca ofladı.

"E ne yapıcaz şimdi?" Taehyung bıkkınlıkla cevap  verdi. "Güvenli bir yer bulmaya çalışıyorum. Bulana kadar da burdayız ve dışarı çıkmayacağız." dedi.

Jisoo sıkıldığı için odasına gidip laptop'tan 'Extraordinary You' dizisini açıp izlemeye başladı. Yapacak başka bişey yoktu.

Taehyung ise hala telefondan güvenli bir yer bulmaya çalışıyordu. Acaba bulabilecek miydi? Bu beladan kutulabilecekler mi?

Nasıldı?

Oy ve satır arası  yorum lütfen.

Sizi seviyorum canlar:)

Mafia ❦ vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin