11.Bölüm (GÜZEL GÜNLER)

270 4 0
                                    

Hayatımda etmediğim kadar küfür edip zor da olsa bastonumu elime alıp ayağa kalktım. Ne olur ne olmaz diyerek dolaptan silahımı alıp belime koydum ve evden çıktım. Bu ayakla tehlikeli olacağı için arabamdan vazgeçip bir taksiye atladım. Kısa sürede Alex'in dediği bara gelmiştim. 

Taksiye para verip arabadan indim. Andrei ortalıklarda görünmüyordu. Hızlıca bara girdim ve etrafa baktım. Oyuna geldiğimi düşünmeye başlamıştım ki Alex yanıma geldi.

"Hey ! Andrei nerde?"

"Andy mi ? O, barın arka sokağındaydı acele et!"dedi ve hızlı adımlarla sokağa daldığımda Anderi arkası dönük bi şekilde bi çocukla konuştuktan sonra çocuk hızlı adımlarla ordan uzaklaştı. Heh! Yakalandın Andrei! Silahımı belimden çıkardım ve Anderi'ye uzattım.

"Ellerini kaldırıp teslim ol polis!"

Andrei önce ellerini ürkekçe kaldırdı ve sonra konuştu.

"Ne yani şimdide hırsız-polis mi olduk?" verdiği cevap güldürmüştü.

"Dediğimi yap Andrei ciddiyim." dedim kendimi toplayarak. Bu sırada Andrei çoktan yüzünü bana dönmüştü.

"Hey artık neden böyle davrandığını söyleyecek misin ?"

"Hani uyuşturucu satmayacaktın ?" derken ona iyice yaklaşıp silahımı indirdim ve belime koydum.

"Satmıyordum zaten ." dediğinde yüzüne yumruğu geçirmiştim bile. Andrei önce sinirlensede sonra gülerek konuştu.

"İstersen üzerimi arayabilirsiniz polis bey ." 

Andrei ceplerini boşalttığında sadece 2 tane kredi kartı ve telefon vardı. Analşılan Alex beni oyuna getirmişti.Ya da en doğrusu bu Andrei 'nin oyunuydu..

"Haha! Sana çok güzel bir ceza vereceğim bebeğim..."

"Aşşağlık herif!"

Resmen ayakta zor duruyordum ve bu ibne yüzünden tüm psikolojim alt üst olmuştu. Andrei devam etti ; "Vee tabi ettiğin bu hakaretler içinde bir ceza alacaksın."

"Ohh Tanrım.." derken hızlıca arkamı döndüm ve bir taksi durdurup eve gitmek üzere bimdim . Hemen gideceğim yeri söyledikten sonra telefonumu eski bir dostum olan ve Alex'in çete lideri Michael'ı ı aradım.

"Nasılsın Michael?"

"Vayy eski dostum Harry ben gayet iyiyimde senin hakkında hiç iyi haberler alamıyoruz..Küçük bir kaza geçirmişsin .."

"Evet ama şimdi daha iyiyim." Michael 'kaza' derken dövülmemden bahsediyordu.

"Fakat senden bi ricam olacak.."

"Tabiki .."

"Alex'e benim yerime ceza vermeni istiyorum."

"Ne yaptı yine o piç ?"

"Hayatında bana yapacağı en büyük saygısızlığı yaptı.. Neyse bunları sonra konuşuruz hoşçakal.."

dedim ve telefonu kapadım çünkü eve gelmiştim. Arabadan inip eve girdiğimde James koltukta tek başına film izliyordu. Mutfağa girdim ve biraz kurabiye alıp koltuğa geçtim. 

James herzamanki gibi romantik bir film açmıştı ve gözleri dolu bir şekilde izliyordu. Usulca onun kaşısındaki koltuğa oturup filmi izlemeye başladım. Kurabiyelerim bitmek üzereyken James konuştu;

"Biraz kurabiye alabilir miyim ?"  Ahh James hepsi senin olabilir.. İstersen ben bile.. 

"Tabikide.." deyip ayağa kalktığımda James'ta aynı anda kalkmıştı ve bu olay bizi burun buruna getirmişti.Ellerim titriyordu. Eski günler aklıma gelmişti bir an hemen James 'a şakayla karışık vurdum gülerek. Eskinden de ona bişey olunca hep bu şekil güler ve sağ omzuna vururdum.

LOVE IS LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin