Sabah kalktığımda kendimi sihir gibi odamda bulmuştum. Anlaşılan biri beni odama taşımıştı.
Yataktan kalkıp üzerime t-shirtümü giyip asağı kattan gelen gürültüye yöneldim.
Merdivenlerden inerken bir yandan da gelen sesleri anlamaya çalışıyordum. Sanirim misafirimiz vardı.
Dağılmış saclarimı düzeltirken gelen misafirlerin Andy ve dugun icin gelen terziler olduğunu anladım.
İste Andy ordaydı ve tüm muhtesemlığiyle karşımda bacak bacak üstüne atip oturuyordu.
Üzerine siyah parlak bir kumaştan gömlek giyip boynunu gümüs ve ince kolyelerle doldurmuştu.
Altına ise her zamanki gibi bacaklarini ortaya cıkaran siyah dar paça pantolon ve siyah şık bir ayakkabı giymişti.
Fakat benim aklım bacaklarda değil dün gece morluklar bıraktığım boynundaydı..
Hafif kilolu bir kadın "Üzerini cikart lütfen ilk seninle başlayalım." deyince önce vücudumdaki izlerden utansamda sonra tüm gözler benim uzerimdeyken t-shirtümü ve pantolonumu cikardim.
Kadin ve yaninda getirdiği genç kiz bana gulmemek için dişlerini dudaklarına geçirirken Andy yaptığı eseri gururla izliyordu.
Kadın gulerken kendini saçlarıyla sakladı ve eline mezurayı alip ölçülerimi almaya başladı.
Andy kadini öldürecekmis gibi bakarken genc kız bana asılıyordu.
"Neden takim elbiseleri satın almayip diktiyoruz?" diye sitem ederken Maria hemen cevapladı.
"Çünkü ben herşeyin mükemmel olmasını istiyorum." gerizekalı bu kız.
Dişlerimi sıkarken Chuck mutfaktan gelip koltukların birine oturdu.
"Harry!"
Kafamı 'noldu' anlamında ona çevirince devam etti ;
"Noldu sana ? Biriyle kavga mı ettin?"
Hahahh benim temiz kalpli arkadaşım. Şimdi ben bunu nasil aciklayayim sana? Üstelik James'ta burada..
"Sadece küçük bir güresmeydi.' dedim ve gulmemek için dislerimi dudaklarima bastirmistim.
Bu sirada Andy ile gözgöze gelmiştik. O da ayni durumdaydı.
Genç kız birkac parca kumaşı vücuduma tutarken Andy sinirden kipkirmizi olmuştu.
Oturduğu yerden ayağa kalkip kızın elinden kumaslari alip dudaklarima öpücük kondurdu.
Ortamdaki herkesin ağzi saskinliktan bi metre acilmisti.
"Bence pembemsi renkler ona çok yakisiyor. Tıpkı çilek gibi.." deyip toz pembe rengi göğsüme koydu.
Kız " Harika o zaman sevgilin için çilek konsepti yapalım Andy.." deyince kıkırdamıstım.
"Neden olmasın!" dedi Andy ve bende bu sırada Jasmes ile kesişmiştim.
"Pekala o zaman artik sıra sende !" dedi kız cilveli bir şekilde Chuck'a. Tanri şahidim olsun bu kiz cilveli tavirlara devam ederse bu aksam Chuck'in kollarinda sabahlar..
Chuck ayağa kalkip kızın yanina giderken " Sen soyunursan ben de soyunurum." dedi.
Kız kızarma zahmetinde bulunca Chuck devam etti " Şaka yapiyorum. Bu arada ben Chuck.."
Resmen ayaklı flörtözdü Chuck. Artık eminim bu kız yarın sabah bizim evde sabahlar..
Sıkılmıstım bu ortamda. Saatler geçmek bilmiyordu. Kumaşlar biçiliyor, ölçüler alınıyor, renkler seçiliyor, tartışmalar oluyor ... Fakat gün bitmek bilmiyordu.
Andy'le gözgöze gelince gitmek istediğimi fısildadım. Lafımı ikiletmeden hemen koltuktan kalktik ve birlikte bahçeye cıktik. Artik sorularimin cevabini vermesi gerekiyordu.
"Anlat Andy.."
"Hâla bu konuda mısın?" diye sorarken sigarasını yaktı.
"Tabiki de evet! Burada benim hayatım sorgulanıyor ve benim hiçbir şeyden haberim yok bence bana hak vermelisin Andy.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE IS LOVE
Teen Fiction#boyxboy "Keşke"lerle dolu bir hayat... Harry en yakın arkadaşına aşık olur ama bu sıradan bir aşk değildir , aşık olduğu kişi bir erkektir. Kabullenir acısını Harry ama unuttuğu birşey vardır. "Keşke şeytanın lafıdır."
