ÖZEL BÖLÜM √√

280 8 0
                                    

Zilin çalmasıyla koltuktan düşmüştük.
Saate baktığımda dörde geliyordu ve ben yarı cıplaktım.
Yerden kalkarken r-shirtümü üzerime geçirdim.

"Buda kim ya sevismemizi böldü?" derken sinirliydi James.

Bu sırada Mary koşarak odasından çıkmıştı.

"Babacıklayım kapıyı ben acayim mı?"

"Hadi gel biz acalım. James baban sinirli." derken gülmüstüm ve Mary'nin elinden tuttum.

Küçük adımlarla kapıya gittik ve benim 'Hey ben az önce sevistim.' diyen saclarimla kapiyi açtım.

"Merhaba bay wooster ile mi görüşüyorum?"

"Evet benim." dediğimde sarı saçlı çocuk güneş gozluklerini çıkardı ve

"Aşkım gel onları bulduk!"

Bir dakika bu ses bu yüz?

Andy?

"Andrei! Aman tanrım!" onu sonradan tanımıştım. Saçlarını sariya boyatmıstı.

James hızla kapıya koşarken Nick'te arabayı kilitleyip kapıya geldi.
Resmen devlerin buluşmasıydı.

Ben ikisine sarılırken James Mary'i ezilmekten kurtarmıştı.
İkisininde özlemiştim.
James'ta Andy'e sarılınca aklımaza içeriye girmek gelmişti.

"Para sıkıntınız mı var neden çocuk bakıcılığı yapıyorsunuz?" dedi Andy. Hepimiz gülerken Nick açıklama yaptı.

"Hayatım onlar evlat edinmişler." dedi ve derin bir iç çekti.
Sanırım o da bir çocuk sahibi olmak istiyordu. Ama anlaşılan Andy'i bunu farketmemisti.

"Adın ne prenses?" dedi Nick.

"...."

Mary kucağimda huzursuzca hareketlendi.

"Hadi prenses ismini söyle.." dedim kulağına.

"Ama baba sen yabancılaya adını söyleme dedin!"

Bunu biraz sesli söyleyince utanmıstım. Fakat herkes gülüyordu.

"Onlar senin amcaların." derken Mary gözlerini büyüttü.

"Özüy dileyim amca." dedi kucağımdan indi ve Nick'in kucağına attı kendini.

Biraz tombul olduğu icin ağırdı ve Nick onu kaldırmakta zorlanmıştı.

"Benim adım Mayiy." dedi ve Nick'i öptü.

Nick'in içindeki çocuk aşkını iyi bilirdim. Hemen Mary'i öptü.

Muhabbet koyulaşırken James ve ben mutfağa girip ev sahipleri olarak yemek yaptik.
Bu sırada Andy ve Nick , Mary'le oyun oynamıştı.

Yemekler hazırlaninca hep beraber masayı hazırladik ve oturduk.

Herkes yemeklerini yerken Nick kendi yemeğini birakip Mary'i doyuruyordu.

Mutlaka Andy ile konusmalıydım. Nick ile bir çocuğu evlat edinmeliydiler.

"Amca.." dedi tüm samimiyetiyle Mary.

"Evet prensesim?"

"Sizin çocuğunuz yok mu?"

"Hayir." dedi buruk bir sesle Nick.

"Neden yapmıyorsunuz?" masadaki herkes gülmüstü.

"Biz evli değiliz." aha iste simdi Andy'i boğmam için bir sebep.

"Ben sizi evli sanıyordum." dedim.

"Hayır değiliz." dedi Andy. Sanki kavgalı gibiydiler.

Yemekler bitince Andy ve ben sonrayı toplayıp bulaşıkları makineye koymaya başladık.

LOVE IS LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin