♬♩♪♩ paradise by the neighbourhood ♩♪♩♬
No matter where you go
You'll never have control
Woke up feeling paralysed
No one makes it out alive
In paradiseKarşına çıkan devleri öldürerek karargaha doğru ilerlemeye başladığında acemi arkadaşlarının da senin ve Mikasa'nın peşinden geldiğini fark ettin. Mikasa'nın konuşması onları gerçekten de etkilemişti demek. Sizden daha ileride olan Mikasa'ya göz attığında çok hızlı ilerliyordu. Gözün onun gaz tankına kaydığında içinden bir küfür savurdun, zaten yeterince az olan gazını dikkatsiz bir şekilde harcıyordu. Birkaç saniye sonra korktuğun başına geldi ve Mikasa'nın gazı tükendi. Armin'in çığlığıyla birlikte dikkatini toparlayıp Mikasa'nın düştüğü yere ilerlemeye başladın.
Armin'le birlikte Mikasa'yı ararken birden kulaklarını sağır edecek türden bir çığlık duydun. 'Bu da neydi böyle?' Bakışlarını çığlığın geldiği yere çevirdiğinde yolun ortasında kıpırdamadan duran Mikasa'yı görünce hızla ona doğru ilerleyip ikinizi yakındaki çatının birinin üzerine fırlattın. "Mikasa, yaralandın mı?!" Endişe dolu gözlerle Mikasa'yı incelediğinde hiçbir şeyi yokmuş gibi duruyordu. Armin de yanınıza gelip ikinizi sapasağlam bir şekilde görünce rahat bir nefes aldı. "Gitmemiz lazım- Kahretsin, iki tane on beş metrelik var!"
"Hayır, o dev..." Mikasa'nın mırıldanmasından sonra kafanı on beş metrelik devlerin olduğu tarafa çevirdiğinde ikisi de birbirlerine kükrüyordu. Üçünüz de şaşkın bakışlarla iki devi izlerken devlerden bir tanesi dövüş pozisyonu aldığında neredeyse küçük dilini yutacaktın. Tek yumruğuyla devin kafasını uçurup ensesini ezdiğinde sen hâlâ şoktan çıkamamışken Armin konuştu. "D-devlerin zayıf noktasını biliyor ve onları öldürüyor mu?" Birkaç saniye sonra kendine geldiğinde diğer devi öldüren dev sizden uzaklaşmaya başlamıştı. Yerde buharlaşan dev cesedine baktıktan sonra konuştun. "Bizimle ilgilenmedi bile... Hem, o dev az önce göğüs göğüse dövüş tekniğini mi kullandı yoksa sonunda delirdim mi?"
ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷
Armin'in dahiyane fikri sayesinde diğer devleri öldüren devi yönlendirerek karargaha doğru ilerlemeye başladınız. Mikasa önde devleri öldürerek diğer deve yol gösterirken sen de kucağında Armin'le birlikte peşlerinden ilerliyordun.
Karargahın camını kırarak kendinizi içeri fırlattığınızda buraya gelene kadar hayatta kalmış olduğunuz için şükrettin. Armin'in iyi olduğuna emin olduktan sonra gaz tanklarını kontrol ettiğinde içinde hiç gaz kalmamıştı. Sen daha ayağa kalkamadan Jean seni kendisine çekti. "Valerie! D-diğerleri... Diğerleri sizin öldüğünüzü söylemişti." Onun sarılmasına karşılık verdin ancak kendini hemen geri çektin, şimdi böyle şeylerin sırası değildi. "Özür dilerim... Dün gece söylediklerim için-" Onun sözünü kestin. "Jean, gerçekten sorun değil. Şu an sadece hayatta kalmaya çalışmaya odaklanmamız gerek." Seni başıyla onayladığında onun hayatta kalmış olmasına sevinmiştin ama henüz sevinmek için erkendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒉𝒊𝒓𝒂𝒆𝒕𝒉 || reiner braun × okuyucu [ASKIDA]
أدب الهواة❗23. Bölüm'den sonra ara verildi, devam edilecek.❗ 𝐡𝐢𝐫𝐚𝐞𝐭𝐡 /ˈ𝐡ɪə𝐫ʌɪθ/ 𝐧𝐨𝐮𝐧 𝐝𝐞𝐞𝐩 𝐥𝐨𝐧𝐠𝐢𝐧𝐠 𝐟𝐨𝐫 𝐬𝐨𝐦𝐞𝐭𝐡𝐢𝐧𝐠, 𝐞𝐬𝐩𝐞𝐜𝐢𝐚𝐥𝐥𝐲 𝐨𝐧𝐞'𝐬 𝐡𝐨𝐦𝐞. 𝘏𝘪𝘳𝘢𝘦𝘵𝘩 𝘣𝘦𝘤𝘬𝘰𝘯𝘴 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘸𝘰𝘳𝘥𝘭𝘦𝘴𝘴 𝘤𝘢𝘭𝘭, ...