Oturduğum barın iskemlesinden nasıl buraya geldiğime dair hiç bir fikrim yoktu. Arkadaşlarımla girdiğim söz dalaşıyla ağzından çıkan yalanın ipinin ucunu kaçırmıştım. Hiç kimsenin haberinin olmadığı bir yere kendinin tüm varlığını teslim etmek hangi delinin fikri olabilirdi ki! Sadece o böyle bir kararı verirdi, şimdi de tam burada karamsarlık içerisinde oturuyordu. Duyduğu ve gördükleri arasında bir uçurumun olduğu yerde , arafın sıkışmışlığın grisinde bulunuyordu. Bütün duvarlar renksizlikle parlıyor ve karşısındaki duvarda sadece tek bir eşya bulunuyordu. Dijital gümüşü parıltıyla saatin akrep sokumunda yelkovan hızla ilerliyordu. Gözlerini ovuşturarak tekrar baktı.10 dakikadır bekliyordu, bir asrı içinde barındıracak şekilde zamanı tükenmiş bir ihtiyar gibi ağır aksak ilerliyordu. Kollarımı göğsünün üzerinde toplayarak zihnimi dinginlige kavuşturmak için sakin nefesler almaya çalıştım. Buraya attığı ilk adım da başına bunların geleceğini bilemezdi. Kenndisine özel olarak verilen bir adreste bir saat boyunca beklemesi yetmemiş geldiği yer bile ondan sakınılmıştı. Gözlerine taktığı siyah göz bağıyla tüm ruhu çekilmiş gibi hissetmişti. Yanında oturan iki adamla nefesini tutarak buraya gelmişti.
Odanın kapısının gıcırtıyla açılmasıyla halsiz bir şekilde yerimde dikeldim. Dazlak bir kafanın üzerinde sayısız dövmeleri, küçük içe çökük kara gözleri avını arayan kaplan misali kısılıp açıldı ve boğa gibi küçük ensiz burunu da gözlerini takip etti. Telaşsız bakışları üzerimde gezinirken, araladığı kapıyı sonuna kadar açarak kibar olmayacak bir şekilde kafasıyla beni çağırdı. Bunu bekleyen bedenimle ona ilerledim.
"Bileğini göster," sesi yeni bir mahkumiyetten kurtulmuşçasına kuru ve donuktu. Bana verdikleri uzun ince gömleğimin üstünü sıyırarak siyah saati onların istediği şekilde ona gösterip sesimi çıkarmadan koyun misali onun peşine düzüldüm.
Konuşmak yok, kendisine ait de hiç bir şeyi yanında getirememişti. Arabaya bindiği anda her şeyi elinden alınmıştı. Üzerinde ki kıyafetler bile ona ait değildi. Gözleri bağlanarak geldiği bu mekanın girişi dar ve basıktı.
Getirildiği mahzenin altından bu kadar muhteşem bir yapının çıkacağını aklı hayalî almazdı. Yıkık bir binanın altında kurulu bu yapının duvarlarını süsleyen oyma çerçeveli aynalar yaldızlandığı için parlıyor ve attığımız her adımı gösterdiği için peşimden biri geliyor mu diye bakma isteğimi perçinlediği için geri plana atamıyordum. Başımı döndüren aynalarla kafamı yukarı çevirdim, tavana işlenmiş rönesans kalıntılarının olduğu melek ve şeytan tasvirleri gravür şeklinde tasarlanmıştı. Ortasından sarkan kristal avizenin altında büyülü bir şekilde hareket ediyorlardı. Aynadan yansıyan ışıklar gözümü aldığı için önüme döndüm. Hiçbiri gerçek değil, diye içimden geçirdim. Ailemden habersiz geldiğim için korkularım olmayan şeyleri görmemi sağlıyordu.
Durduğumuz siyah menteşeli kapıyı açıp tek bir kelime etmeden ayrıldı. Loş ve ferah olan odayla korkularımın hepsi uçup gitmişti. Demir başlıklı yatakla hazla dikilen erkekliğim yaşadığım bilinmezliğe rağmen heyecan içerisindeyim. Ter içinde kalan bedenimi rahatlatmak için birazdan yeri boylayacak olan gömleğimi krem parkelerin üzerine attım. Siyah deri koltuğa oturup başımı geriye attım. Her hareketimle beraber gıcırdayan koltuktan dolayı buz gibi ellerin gözlerimi kapatmasıyla yerimde sıçradım. İnce kemikli ellere geçireceğim öfkemle konuşamadan gözlerimi kamaştıran karanlık çözüldü. Parmakları raks eder şekilde omuzlarıma düşünce rahatladım. Odadaki tüm ışıklar sönmüş önümdeki kadın da siyahlığa inat yıldız şeklinde parlıyordu.
"Benim efendim, bu gece sizinle ben ilgileneceğim," beni sakinleştirmeye konuşturmaya çalışıyordu. Bedeninin her yerini saran pelerin kafasında ki başlıktan çıkan sarı saçlar hırçınca göğüslerinden aşağı dökülüyordu. Onun yüzünü görme çabalarımı bertaraf ederek , kucağıma oturan kızın üstündeki kadife pelerinden yükselen saf kokusuyla onun büyüsüne tutulmuş gibiydim. Kalın dudaklarının açılıp kapandığını seçebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ UMUTLARIN MÜKEMMEL MEZARLIĞI
Ficção AdolescenteYerle göğün bir olduğu gecede kaderler birleşti. Başlangıcı kanla başlayan sevdanın tohumları yeşerdi. Deli gönlüne yar ettiği sevgisini yaşatabilecek miydi? Ya da hikayeleri nasıl başladıysa öyle mi bitecekti? Kader kan bağından oluşan...