7 ~ "Başım Belada"

134 9 8
                                    

Aslıcım bu bölümü sana ithaf ediyorum. Beğenirsin umarım.

"Battaniye alıp balkonuma geçtim ve koltuğuma oturdum. Ayaklarımı sehpaya uzattım ve üstümü örtüp yıldızları incelemeye başladım. Küçükayı, büyük ayı ve diğer takımyıldızlarını incelerken bir yıldız kaydı. Gözlerimi kapatıp mutlu sonlu bir film diledim. Kendimi bu eşsiz manzaraya bırakarak battaniyeme biraz daha sokuldum."

Rüzgâr'dan devam;

Kerim'i öldürmem gerekirdi. Arkadaşım olduğu için bile ona acımadan işkence yapmam gerekirdi ama o öpücük. Melek'in korkusu olmasına rağmen beni öpmüştü ve bunu Kerim için yapmıştı. Ayrıca bu sabah Mete ile buluşmaya gitmişti. Bunu öğrendiğim an peşlerine birini taktım. Onlara bir zarar gelmediğinden emin olmam gerekiyordu çünkü Mete doktora gitmesi gereken psikopatın tekiydi. Karnımdaki yara geçmişti fakat ufak bir iz kalmıştı. Pezevenk, nasıl bastırdıysa artık. Melek'in odasına çıktım. Onu göremeyince biraz telaş yapsam da açık balkon kapısını gördüğümde rahatladım. Hemen balkona çıktım ve koltukta uyuyan Melek'i kucağıma aldım. İçeri girip onu yatağına bıraktım ve üstünü örttüm. Alnına bir öpücük kondurup odasından çıktım. Yazda olsak bile geceleri soğuk oluyordu. Bu yüzden siyah deri ceketimi alıp evden ayrıldım. Yine garaja gidip kafa dağıtacaktım. Orada Mete olsa da oraya gitmekten hoşlanıyordum. Arabayı park edip sakince indim. Sıcak nefesimi dışarı verdim ve içeri girdim. Tahmin ettiğim gibi yine buradaydı. Ceketimi çıkarıp koltuğa attım ve köşede duran masadan sigaramı aldım. Demir silindir kutuya gidip sigarayı içindeki ateşe uzattım. Sigarayı yakıp ağzıma götürdüm ve derin bir nefes çektim.

"Buraya gelmeye korkmadığın için sevindim." Bir nefes daha çekip Mete'nin karşısındaki koltuğa oturdum.

"Ben hiçbir şeyden korkmam ve ayrıca Melek her şeyi biliyor." Kaşlarını çattı.

"Ne demek her şeyi biliyor? Sen mi anlattın?"

"Uzaktan bakınca o kadar aptal mı görünüyorum?"

"Evet." Aldırmadan sigaramı içmeye devam ettim.

"Sen mi söyledin?"

"Hayır."

"O zaman kim söyledi?"

"Neden çeneni kapatıp bana zarar vermeye çalışmıyorsun? Sonuçta sen psikopatın tekisin."

"İstersen seni işkence ederek öldürebilirim. Ya da dur, seni bağlayıp karşında Melek'i öldürürüm." Öfkeyle ayağa kalktım.

"Ona dokunursan-"

"Biliyorum, biliyorum. Bu konuşmayı daha önce yapmıştık sanırım. Ayrıca almam gereken bir intikam vardı." Yumruklarımı hazırlayıp yüzüne yumruk atacakken onun sesini duydum.

"Sakin olun beyler." Bunun ne işi vardı burada? Ona doğru dönüp hareketlerini izledim.

"Burada ne işin var Emre?"

"Aa, Rüzgâr, sana kabalık hiç yakışmıyor."

"Ne için geldin?" Dedi Mete. Tekli koltuğa oturdum.

"Melek her şeyi öğrenmiş demek? Bunun sorumlusu kim?" Gözlerini yüzüme sabitlemişti. Sesi korkunç derecede sakin çıkmıyormuş gibi bakışları korkutucuydu.

"Bilmiyorum."

"Yalan söyleme Rüzgâr. Ama kimin yaptığını bilmiyorsan onu öldürmek zorunda kalırım."

"Ona dokunamazsın. Anlaşmamız vardı."

"Anlaşmaya göre ben ne dersem o olur." Sessizce homurdandım.

FİLM( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin