EYLÜL

11

  "Helloo millet" dedim babamgilin olduğu kış bahçesine girdiğim de.
   Neredeyse herkes buradaydı. Sadece Sinan hazretleri yoktu ortalıkta. Aman o olsa ne yazar?
"Ohh şükürler olsun kızım" diye sulu gözlerle boynuma atlayan anneme
"Heralde Canan başkan daha yeni başladık nere gidiyoz" dedim gülerek.
"Yaşa be abla" dedi bu dediğime gülen Mert.
"Abla mı?" dediğiyle biraz afallamış gibi olmuştum. Abla ne aq.
"Sensin abla ayol. 17sinde çıtırım daha ben. Sakın ha obanın içinde de abla ney deme"
"Oba?"  diye soran gözlerle bakan Melike ye dönüp "Hee sen prenses anlamazsın. Millet, yabancı demek hele bacım. Bide urfalı olacak. İngiltere prensesi.." dedim oda dalga geçtiğimi anlayarak omzuma geçirdi bi tane. He ben prenses mrenses diyom da harbi çıktı prenses çünkü şuan sol omzum yok. Az önce selası okundu.
 
" Naptın lan kolum koptu" dedim acıyan kolumu ovarak.
  "Yuh be kızım öküz oturdu koluma"
"Öpim de geçsin" dedi Melike
"Yok sen öpme framboazlı çiko verim?" dedim cebime sakladığım çikolatayı çıkartarak.
Gülerek yanıma gelen babama sabitlediğim de bakışlarımı "Tekrardan hoşgeldin." deyip sarıldı.

  "Aboo fazla duygusallık anam. Hani gitmiyor muyuz partiye? Yoksa bitti mi? Ağlarım he" dedim
  "Daha senle dans etmeden partiyi bitirmek mi? Sanmıyorum bacıların güzeli" diyen Can 'a öpücüklerimi yollarken Melike de Mert' e
  "Ee ikiz bi centilmen ol milletin abisi neler yapıyor bak" diye Can'a ima yaparken Mert ise "Kızım onun abisi de senin değil mi git Sende onun ikizine yapış ben ultra seksiliğimle sana güzel yenge avına çıkıyorum" dedi yakasını düzeltirmiş gibi yaparken.
  Melike de oflayıp kollarını önünde bağladığında babam "Aa benim prensesimin babası var burda." deyip koluna girmesi için kolunu uzattı. Can da arkalarından aynı şekilde kolunu uzatınca bende Melike gibi Can'ın koluna girip babamgilin arkasından sahneye adımlarımızı atmaya başladık.

...

Bahçede ki sahneye geldiğimiz de bütün gözler bizde toplanmıştı. Eh tabi normal. Ne bekliyordun ki kızım sanki az önce baban dedeni yumruklamamış ve sen ağlama krizine girmemiş gibi milletin öyle davranmasını mı? Ahaha iyi şaka..

"Sinan arkandan çıkmıştı. Buldu mu seni?"
  "Yok Sinan'ı görmedim. Bora ve Deniz geldi" şaşkın bakışlar yollarken bana, 'Ne' dercesine kafamı salladım.
"Bora yı anladım da Deniz ne alaka?"
"Ay hiç sorma. Şovmen işte." deyip güldüm

Bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladığımda biraz önce ki gözlerin bir çoğu dans etmeye kalkmıştı. Diğerleri ise yeme içme dedikodu..

Anasının yanında kuzu gibi oturan Deniz ve Elif e döndüğümde Deniz'in başı eğik ve sanki yerde ki çimleri saymak zorundaymış gibi odaklanmış bi şekilde yeri izliyordu.
He Elif mi? O da napsın işte tiktok..

Hemen yanlarında ki ikizlere geçtiğinde ise gözlerim ikiside birer kızı almış götürüyorlardı.

Şaşırtıcı bi şekilde amcalar ve dede ortalıkta yoktu. Evet Ulaş bile yoktu.
Dede ve Ferhat küpeği olmasa da olurdu zaten.

"Hooaaydaa.." diye gözlerini belerten Can'ın baktığı yere çevirdiğim de bakışlarımı yuh amk. Bora az önce babamla dans eden Melike'ye ahtapot gibi kollarını dolamıştı.
"Lan senin kanki götürüyo benin kardeşi. Ne ayak olum bu?" diye bana baktığında.
  "Valla abi bende bi anlasam olaya müdahale edicem de benim olaylar bitmiyor ki başkasına yelteneyim. Yıllardır büyük emeklerle sakındığım akıl sağlığım şu son 1 ayda götünden bıçaklandı"

   "boşver gülüm. Kafanı boşalt diye burdayım ben" dedi az önce ki sinirli gözler naif bi hal alırken.
  Norveç'de mi yaşıyoruz da kafamız boşalsın aq keli
"He ya ne rahatladım. Bulutlar üzerindeyim şuan" dedim gülerek.