5. Bölüm.
Yorum ve vote atmayı unutmayın.
Sizi seviyorum ✨
---
Hayatım boyunca anne ve baba sevgisi olmadan büyüdüm. Annem ve babam işkoliklerdi. Ailem, parayla her şeyi alabilir gözüyle bakıyordu.
Sırf dikkat çekmek için başımı bir kaç kere belaya soktum. Bırak kızmayı, yanıma bile gelmediler. Sadece avukat vardı. Arada sırada babam gelir, hiç bir şey demeden eve bırakır giderdi.
Bunun saçma olduğunu fark ettiğimde sadece eğlenmek için yapıyordum. Aslında,'Gelin, kaşıyın beni!' diyorlar.
Dedem, babamın biseksuel olduğunu ve sevdiği adamla ilişkisi olduğunu duyunca zorla annemle evlendirdi. Babam, anneme aşık değil, annemde babama aşık değildi. Evlendikten sonra boşanıcaklardı. Ama annem bana hamile kalmıştı. Hemen babam sevdiği adamdan, hem annem sevdiği adamdan ayrı kalmışlardı.
(Ezel'in, üvey olduğunu öğrendi geceki dedesi, annesinin babası.)
Anne tarafıyla konuşmuyorduk. Annemler iki kardeştiler, teyzem kısırdı. O yüzden çocuğu yoktu.
Babam ise tek çocuktu.
Hayatımda sadece, kitaplar, müzik, Emel, Burak, küçük kedim fasulye ve yemekler vardı.
Üzgün değilim ama tam olarak mutlu da değilim. Gün boyunca gülebilir, şaka yapabilir ve gülümseyebilirim ama geceleri yalnız olduğumda kendimi biraz hissiz ve boş hissediyordum....
Aq! Yeter bu kadar duygusallık!
Bir kere, sadece bir kere bozma!
Yo, ne münasebet?
Şuan hastaneye gelmiş test sonuçlarının gelmesini bekliyorduk.
Karşımdaki kadının gözleri dolu dolu. Bana bakıyordu. Abla yüzümde bir şey mi var?
Size dolu göz zaafım olduğunu söylemişmiydim? Hayır mı? Tamam, şimdi öğrendiniz.
Elinde kağıtla doktor girdi.
Karşıdaki ihtişamlı adam bir şey demeden kağıdı aldı ve yavaşça açtı.
Gözlerimi dolu lan onun. Dolu gözlerle bana bakmaya başkadı. Ee, hani nerde yıkılmaz görünümün?
Hadi abicim, söylesen ya? Devlet sırrı mı var kağıtta.
"İzel Dicle SARI, %99,9 Toprak KESKİN'nin kızıdır. Alya KESKİN, %99,9 Ateş SARI'nın kızıdır." Dediğinde. Boş boş baktım. Yo, yıkılmamıştım. Zaten belliydi, neyin tribine giriceğim oğlum? Klişeleri severiz.
Büyük sakinlikle doktora baktım.
"Adlî işlemler en yakın zaman da başlayacaktır." Dedim sakin olmamam şaşkınca bakan doktora. Endişeyle kıpırdandı. Yer miyim lan bunları?
"Bence hiç gerek yok-" sert bir sesle, sözünü kestim, "Yılışıklığa lüzum yok. Bu rezillik bilinecek, koskoca 17 yıl! Oyuncak mı sanıyorsun sen!?" Dedim sonra doğru hiddetle. Haklılığın verdiği hisle kafasını aşağı eğdi.
Sakinleşip arkamı döndüm. Üvey annem, öz kızını süzüyordu. Soğuk bir şekilde.
Babam umursamaz şekilde, bir elini cebine sokmuş, diğer elinde ki telefonuna kulağına koymuş konuşuyordu.
Ne sandınız? Öz kızları sandığı kızına, aile olamamış, Alya'ya mı sıcak davranıcaktılar? Hah saçmalamayın, tabiki hayır!
Dolu gözleri olan kadın, hızla bana sarılmış ağlamaya başlamıştı. Yahu ne bu sulu gözlülük abla?
Ben mükemmel bir insan olarak karışıklık verdim. Napsaydım ayol, direk gibi dikilsemiydim?
Sarılmaya devam ederken bir koca kollar eklenmişti.
Ay, çok duygulandım (!) Sıcak aile sarılması.
Sen kimsin!?
Sen kimsin!?
Ben senin, ses cininim yavrum.
Hay aq! Bir sen eksiktin!
Ah sonunda dedikodu yapabileceğim biri!
Yav! Gidin.
Ok.
Ok.
Birdiler, iki oldular ameke!
Neyse sanda isim bulmak lazım.
(Yardım eli uzayın plz.)Cumhur cemaat odadan çıkmış bahçeye inmiştik.
"Biz gidiyoruz, her ne kadar sana aile olamadığımız için üzgünüz, kızım." Dedi üvey annem. Ana, dünya mı dönüyor?
Hayır, sen bayılıyorsun.
Hassiktir!
-Yazar'dan-
Yeni kovuşmuş kızının bayılacağını anlayan Toprak bey, kızını hızla yakaladı ama sarışın kız çoktan bayılmıştı.
Kızını endişe ve hızla hastaneye taşırken Toprak bey, İdil Hanım'ın gözleri tekrar dolmuştu.
Hızlıca kontrol ettirdikten sonra, doktor şok, stres, korku ve heyecandan bayıldığını ve normal olduğunu söylemişti.
Serumun bitmesini beklemiş ve evlerine doğru gitmeye başlamışlardı.
İdil KESKİN korkuyordu. Kokusuna hasret kaldığı kızının, onu istememesinden korkuyordu, ona tiksintiyle bakmasına korkuyordu, Alya'nın gibi onu para makinesi görmesinden korkuyordu.
Hayır, ne kadar içi gitsede ona anne demeyecegini biliyordu, biricik kızları onlara yabancıydı... İçi bir kere daha burkuldu...
Toprak KESKİN'nin aklı bir kör düğüm gibiydi. Ne yapacağını bilemiyordu, nasıl davranmalı onu bile bilmiyordu.
Ama bu küçük kızdan korkuyordu. Psikolojisinin bozulmasından...
İçi burkuldu sonra, küçük bebeğinin hiç bir şeyini bilmiyordu.
---
Bu bölüm kısa oldu ehehem.
Bu arada, Ezel'in yeni iç sesine isim önerin piliz. 🙇🏻♀️✨
Görüşürüz 😻🙌🏿