35. Bölüm | İtiraf

212 17 3
                                    

Bakışlarım Harry'e kaydı. Doğrudan gözlerime bakıyor, cevabımı bekliyordu. Doğru olduğunu söylemem için yalvarır gibi baktığı ortadaydı.

Başını sadece benim fark edebileceğim şekilde, hafifçe onaylarcasına salladı. Sözlerini onaylamamı istiyordu.

İşte o anda, bir şeyi fark etmiştim.

Jake, uzun süre önce ayrılmış olmamıza rağmen bir türlü peşimi bırakmıyordu. Harry'nin aklından geçenleri anlamak zamanımı alsa bile, her şeyi şu anda çözmüştüm. Onun kız arkadaşı olduğumu söylemişti, çünkü beni Jake'in baskısından kurtarmak istiyordu.

"Evet" dedim vakit kaybetmeden, doğrudan Jake'in gözlerine bakarak. Yutkunduktan sonra devam ettim "Biz, bir süredir birlikteyiz"

Bakışlarındaki sinir, yerini başka yoğun bir duyguya bıraktı.

Acı mı? Belki de üzüntü? Hayal kırıklığı? Tam olarak bilmiyordum ama kendimi onun için üzülürken bulmuştum.

Tanrım... Bu çok saçma.

Son kez, bakışları ikimiz arasında gidip geldi.

Arkasını dönüp öylece uzaklaşmaya başladığında, şaşkınlıkla duraksadım. Bir süre arkasından baktım. Harry'e döndüğümde, bakışlarının benim üzerimde olduğunu fark ettim.

Gözlerimin içine baksa bile bir şey söylemiyordu. İlk adımı benden bekliyor gibiydi.

Konuşmadan önce boğazımı temizledim.

"Teşekkürler" mırıldandım. Sanki böyle bir şey beklemiyormuş gibi görünüyordu.

Bu daha da şaşırmamı sağlamıştı. Başka nasıl bir tepki verebilirdim ki?

"Yani..." dedim. Bakışlarımı huzursuzca kaçırdım bir anlığına. Tekrar gözlerine baktıktan sonra devam ettim. "Ondan başka şekilde kurtulmam imkansız gibiydi" aklıma gelen detayla kaşlarımı hafifçe çattım "Ama bu senin için sorun olmaz mı? Jake eğer bundan başkalarına söz ederse-"

"Önemli değil, Angel" ses tonu nedense bana sinirli gibi gelmişti.

Belki de az önce yaşadığı konuşmanın etkisinden hala çıkamadığı için böyleydi. "Etraftaki insanların düşünceleri umurumda bile değil" sinirli ses tonu hala etkisini koruyordu "Benim için önemli olan, senin bir türlü düşünüp anlayamadığın şeyler" bunu söylerken öncekinden bile daha sert konuşmuştu.

Ağzımı cevap vermek için açmıştım ama o öylece yanımdan uzaklaştığında yapabileceğim bir şey yoktu. Beni bıraktığı yerde öylece dikildim kısa bir süre. Olanları anlamlandırmaya çalışıyordum.

Ne yapmıştım şimdi ben?

***

Başımı son yarım saattir, bana söylenenlere karşılık yaptığım gibi bir kez daha onaylarcasına salladım. Aynı zamanda suratımda kibar bir gülümsemenin olması için elimden geleni yapıyordum.

Karşılaştığım tüm sınıf arkadaşlarım, okuldan tanıdığım ve tanımadığım bir çok kişi yanıma gelmiş, benimle yaptığım çizim hakkında konuşmuşlardı.

Bugün oldukça yoğun geçmişti.

Hazırlıklar bittikten hemen sonra, Harry'e mesaj atmıştım. Birlikte geçirdiğimiz sessiz yolculuğun ardından eve varmıştık ve Lery'nin de yardımıyla sergiye hazırlanmıştım. Göz makyajım tamamen ona aitti. Üzerimde uzun kollu, siyah bir elbise vardı. Tüm vücudumu sarmıştı ve miniydi.

Lery çok güzel bacaklara sahip olduğumu, benim yerimde olsa donmayı göze alarak kışın bile bacaklarını sergilemekten çekinmeyeceğini söyleyerek bu elbiseyi giymem için beni ikna etmeyi başarmıştı.

ObsessionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin