Obsession

36. Bölüm | Huzur

"Bir süredir kabul etmekte zorlanıyordum. Ama Zayn'le konuştum ve o bana-"

"Zayn'le mi konuştun?" dedi, hafifçe çatılan kaşlarıyla lafımı keserek.

Başımı geçiştirmek istercesine salladım.

"O, bazı şeyleri fark etmemi sağladı" mırıldandım. 

Konuşurken bakışlarım dudaklarına kaydı bir kez daha. Elim yavaşça yanağını okşadı. Diğeriyse yavaşça boynuna indi. Aylardır yapmamak için kendime hakim olduğum her şeyi yapmak istiyordum. Buna yakışıklı yüzünü avuç içlerimde hissederek başlamıştım.

Kaşlarının çatıklığı hiçbir iz bırakmadan yok oldu.

"Bazı şeyler?" dedi soru sorarcasına, suratında oluşan minik gülümsemeyle.

Konuşmadan önce, yüzümü kaplamak için ısrar eden gülümsememi bastırmak amacıyla alt dudağımı ısırdım. 

Bir anlığına dudağıma kayan bakışları tekrar gözlerimi bulduğu sırada tek eli kavradığı belimi sıkarak oradaki varlığını bana hatırlattı.

"Bugün..." ne söylemem gerektiğini bilmediğim için, ağzımdan çıkan bu tek kelimeden sonra bir süre duraksadım. Boğazımı temizledim. "Yani, bugün Jake'e söylediklerinin gerçek olmasını istediğimi fark ettim" tekrar hızlanan nefes alış verişlerim arasında acı çekermiş gibi konuştum istemeden de olsa "Artık buna dayanamıyorum, Harry" gözlerimi bir saniyeliğine kapatıp ne söylemem gerektiğini düşündüm "Ben... Bu nasıl-"

Dudaklarımda ki sert temas, konuşmamı kesti. Harry'nin dudağıma bastırdığı baş parmağı, yavaşça alt dudağımda hareket ederken bakışları da dudaklarımdaydı. 

"Shh" dedi. Başını onaylarcasına sallarken tekrar gözlerime baktı.

"Biliyorum..." fısıltısı içimi ürpertti. "Ne hissettiğini biliyorum. Çırpınmana gerek yok, çünkü hislerime bende bir isim koyamıyorum. Seni anlıyorum, Angel. Bende seni anlıyorum..." devam etmeden önce yutkundu. 

Parmağı hala dudağımın üzerinde duruyordu.

Eğer şimdi yağmur yağmaya başlarsa, kendimi sonu ağlatan romantik bir filmin içinde hissedebilirdim.

"Seni her an yanımda istiyorum. Sana istediğim zaman dokunabilmek istiyorum" bakışları dudaklarımdaydı "Seni istediğim zaman öpebilmek istiyorum" bana yaklaştırdığı başı sayesinde, fısıltısıyla çıkan nefesi dudaklarıma çarptı. Alnını alnıma yasladı. Gözlerimi kapatmadan önce gördüğüm son şey, onun da gözlerini huzurla kapatışıydı. Diğerlerinden daha kısık sesle fısıldadı. "Seni istiyorum"

Yanağındaki elimi yavaşça saçlarının arasına kaydırdım ve derin bir nefes aldığım sırada başımı onaylarcasına salladım. 

Başka bir şey söylememe gerek yoktu. 

Yumuşakça dudaklarıma temas eden dudaklarına verdiğim istekli karşılık tüm hislerimi ona aktarmam için yeterliydi.

Sıkılmıştım.

Duygularımdan kaçmaktan...

Her şeyi görmezden gelmekten.

Mutlu olabilecekken, kendime acı çektirmekten...

Hepsinden sıkılmıştım.

Sonu ne olursa olsun, umurumda değildi. 

Belki, her zamanki kavgalarımıza devam edecektik. Bunlar gerçekten umurumda değildi. Umurumda olan şey, hep hayal ettiğim şeye kavuşmak istediğimdi. Geçmişte yaşadığım hayal kırıklıklarının hepsini silmek ve birisine tamamen güvenmek istiyordum. Sırtımı o kişiye yaslamak ve güvende olduğumu hissetmek.