Obsession

12. Bölüm | İyi Bir Sürücü

HARRY'NİN AĞZINDAN

"İşte" dedim suratımdaki geniş gülümsemeyle telefonu Niall'a uzatıp. Dikkatli bakışlarıyla telefonu elimden aldı ve görebileceği şekilde tuttu.

"Bunlar ne?" dedi diğer resme geçmek için parmağını ekrana götürüp kaydırdıktan sonra.

"Angel'ın çizimleri"

Gözlerini irice açtı ve başını bana çevirdi. Rahat bir tavırla konuştum.

"Sana benden hoşlandığını söylemiştim" cümlem bitince telefonuma döndü ve diğer resme geçti.

"Bunları gerçekten o mu çizdi?"

Bana bakmıyor oluşuna rağmen görebilecekmiş gibi başımı salladım.

"Onun çizim defterinde gördüğüme göre, o çizdi"

"Vay canına" resme bir süre daha baktıktan sonra, aklına bir şey gelmiş gibi ciddi bakışlarla bana döndü "Sırf iddiayı kazanmak için beni kandırmıyorsun değil mi?"

Nefesimi üfledim.

"Son resmin altına dikkatli bakarsan, imzasını görebilirsin"

Kaşlarını kaldırdı ve tekrar resme döndü. Telefonu kendine biraz daha yaklaştırdı. Resmi işaret ve baş parmağıyla büyütüp, imzanın olduğu alanı yakınlaştırdı.

"Bir vay canına daha..." telefonu bana uzatırken gülümsedi "Sanırım haklı çıktın"

Genişçe gülümsedim. 

"Her zaman haklı çıkarım" dedim kendini beğenmiş bir tavırla.

Aklıma gelen şeyle çarpık gülümsememi silip ciddi bir ifade takınmakta gecikmedim.

"Bunların hepsi aramızda kalacak, tamam mı?" boğazımı temizledim "Kimsenin öğrenmemesi gerek. Angel'ın kendini kötü hissetmesini istemiyorum"

Kaşlarını kaldırdı.

"Angel'ın hislerini ne zamandan beri önemsiyorsun?" dedi alayla. 

Kaşlarımı çattım.

"Onun hislerini önemsediğim falan yok. Önemsediğim şey onun hislerinin beni ne şekilde etkileyeceği... Eğer çizim defterine ondan izinsiz baktığımı öğrenirse çenesiyle beni hayatımdan bezdirir"

Umarım yeterince inandırıcı olabilmişimdir.

"Şimdi söyle bakalım, iddiayı kazandığıma göre ödülüm ne olacak?" dedim konuyu uzatmasına izin vermeden gülerek.

***

ANGEL'IN AĞZINDAN  

Parmaklarıma yeni sürdüğüm siyah ojenin üzerine üfleyip, bir an önce kuruması için ellerimi havada salladığım bir kaç dakikadan sonra odamdan çıkmaya karar verdim. Kapıyı ojelerimin bozulmaması için büyük bir dikkatle kapattıktan sonra salona ilerledim.

Kendimi koltuğa attım. Aynı zamanda ellerimdeki ojelere üflemeye ara vermeden devam ediyordum.

"En kısa zamanda kuaföre gitmem gerek" sağ omzunun üzerinde topladığı saçlarının uçlarıyla oynarken içeriye girdi "Yakında saçlarım dile gelip, onlarla ilgilenmediğim için bana trip atmaya başlayacaklar"

Kıkırdadım. 

Saçlarını çoğu zaman toplardı. Bu yüzden kesimi konusunda pek fazla kafa yorması gerekmezdi. Buna rağmen saçları benimkilerin aksine çok çabuk uzadığı için ağzından her ay en az bir kere bu tür şikayetler duyabilirdiniz.