Ben evleniyordum.
Tabi belki de kimse böyle bir düğün ve böyle aceleye gelmiş bir evlilik istemezdi ama ben o kadar mutluydum ki, her şey hayallerimin ötesinde geliyordu.
Hiç hazırlığımız olmadığı için Taehyung akşama kadar tüm tanıdıklarımı dün buluştuğumuz yere, San Myshuno Çayırları'na davet etmemi söylemişti. Ben de çok tanıdığım olmadığı için Candy veJeongyeon'u davet etmiştim. Aslında Candy'yi de davet etmezdim ama garip bir şekilde her şeyden ilk onun haberi oluyordu. Taehyung'la sevgili olduğumuzda, nişanlandığımızda... Hepsi için arayıp tebrik etmişti. Bu durumda onu davet etmemem ayıp olurdu.
Bugün dersim olmamasının rahatlığıyla oturmuş Taehyung'a okuyacağım yemini yazmak için kendimi yırtıyordum ki boş evde birden kapı sesi yankılanmıştı. Jeongyeon o yokken kapıları açmamam gerektiğini söylemiş olsa da buranın insanından zarar gelmeyeceğine dair büyük bir inancım vardı. Bu yüzden sözünden çıkarak ayaklandım ve hemen kapıya koştum.
"Jeongguk Jeon için bir paket var." dedi ben kapıyı açar açmaz, elindeki listeden adımı okuyan posta dağıtımcısı. Merakla kaşlarımı kaldırdım. "Kimden?"
"Taehyung Kim göndermiş, Bay Jeon siz misiniz?" Başımı olumlu anlamda salladığımda imzalamam için bir kağıt uzatmıştı bana. Hemen ismimin olduğu yeri imzalayıp büyük kutuyu kucakladım ve gülümseyerek "Teşekkürler." dedim. Postacı da "İyi günler." demiş ve asansöre binip kaybolmuştu.
Bakışlarım elimdeki kutuya indiğinde içimi büyük bir heyecan sarmıştı. Kapıyı ayağımla kapattığım gibi odama koştum ve kutuyu yatağımın üstüne bırakıp etrafına sarılmış ipi çözdüm. Kahverengi kağıttan da kurtulduğumda siyah renkli bir hediye kutusu karşılamıştı beni.
Kalbim heyecanla çarparken kutunun kapağını kaldırdım. En üstte, beyaz karta güzel bir el yazısıyla yazılmış not vardı. Kartı elime alıp sevgilimin kaleminden dökülmüş yazıya baktım. "Meleğime, hayallerimize giden yolda en çok bunun yakışacağını düşündüm."
Sesli okuduğum notun ardından bakışlarım bu saate kadar aklımdan tamamen çıkmış olan ayrıntıya kaymıştı, kutunun içindeki bembeyaz takıma. Yaşaran gözlerimle titreyen dudaklarımı birbirine, notu göğsüme aynı anda bastırdım. Ben çok şanslı olmalıydım. Eğer Taehyung olmasaydı düğünüme gündelik bir gömlek ve pantolonla gitmek zorunda kalacaktım.
Bunun için teşekkür etmem gerektiği aklıma geldiğinde çalışma masamın üzerindeki telefonu aldım ve hemen Taehyung'u aradım. Telefon yalnızca bir, iki çalmaya açılmıştı.
"Meleğim?"
"Taehyung..." dedim duygusallığımın yansımasına engel olamadığım sesimle. "Hediyeni şimdi aldım, teşekkür ederim."
"Sen daha güzellerine layıktın. Emin ol bu kadar erken düğün yapmaya karar vermeseydik senin giyeceğin takımı kendi ellerimle tasarlardım."
"Bana fazla özel hissettiriyorsun." diye yakındım. Can çekişiyordum olduğum yerde.
"Öyle olmadığını düşündüren ne?"
"Seni seviyorum." Söyleyecek bir şey bulamayıp bir kez daha ona olan sevgimi dile getirdiğimde her zamanki gibi çok kısa sürede aldım karşılığımı. "Ben de seni seviyorum."
İkimiz de sessizleştiğimizde biraz beklemiş, telefonu kapatmış olabileceğini düşünmüştüm. Tam kulağımdan uzaklaştırıp kontrol edecekken "Hazır mısın?" diye sordu. Göründüğü gibi yumuşacık olan takımı okşarken kastettiği şeyi anlayamayıp "Daha Jeongyeon dersten dönmediği için hazırlanmaya başlamamıştım." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ich Bin Nicht Sim≒TaeKook [Slow Update]
FanficParaya ihtiyacım vardı ve böyle bir dünyada adil oynayarak para kazanılmıyordu... •|Ich Bin Nicht Alternate Universe|• •|TaeKook|• (Uke Jungkook) •|Boy×Boy|• •|FemGguk|• •|Twin|• •|Mpreg]• •|Tarih: 27.04.2021|•