Eve Gelmek

598 65 30
                                    

"Alya, polis komiserleri senin adını sormadan nasıl bildi? Orada birini mi tanıyorsun?" diye sordu Adrien, Alya'nın ona dönmesini sağlarken.

"Eh, bir ya da iki kezden fazla gittim, sadece bunu söyleyelim. Beni, "ara sıra" olan ziyaretlerimden dolayı beni iyi biliyorlar," diye parmaklarıyla tırnak işareti yaptı Alya, bunun sebebiyle Marinette gözlerini devirdi.

"Tanrım," diye mırıldandı Adrien kendi kendine karşılık olarak.

"Tamam, yani Marinette ile birlikte onun evine geri döneceksin, doğru mu?" diye sordu Alya konuyu değiştirerek.

"Oh, um- evet!" diye hızlıca cevap verdi. Tüm lise boyunca onun iyi arkadaşı olduğunu bildiği güzel kızın yüzünü görmek için geri döndüğünde Adrien'ın yüzünü bir kızarma kapladı.

"İkinizin poposunu da oraya bırakıyorum. Eminim ki Marinette, kıyafet konusunda Fabio'nun eski ıvır zıvırlarından ödünç verebilir... İhtiyacın olabileceğini düşündüğün başka bir şeyde bana mesaj at ve Marinette'in kapısına bırakacağım," dedi Alya ona, nezaketinin kişiliğinde parladığını göstermek için onu gülümsetirken.

"Evet Adrien, endişelenme! İhtiyacın olan her şeyi sana sağlayacağım," diye hızlıca ekledi Marinette, onun rahatlaması için.

Adrien'ın endişeli zümrüt yeşili gözleri Marinette'in sakinleştirici mavi çan gözleriyle buluşarak endişesini yatıştırmaya yardımcı oldu. O, kısaca her şeyini kaybetmişti ama Marinette, günü kurtarmak için oradaydı.

Alya, Marinette'in apartmanının önüne park ederken sırıttı, "İyi eğlenceler, çocuklar!"

İkisi Alya'nın arabasından indi ve ön kapıya doğru yol aldılar. Kısa süre sonra kapı açıldı, kedileri tarafından karşılandılar.

"Merhaba Tikki ve Plagg!" Marinette mırıldanarak anahtarlarını masaya bıraktı.

Plagg'i aldı ve Adrien'a verdi. "Hey, her şeyini kaybetmiş olabilirsin ama hâlâ bu aptal küçük şeyin var," dedi, harika bir gülümseme oğlanın yüzünde belirirken. Marinette de gülümsedi.

Marinette, kanepeyi ziyaretçisi için olabildiğince rahat hale getirmeyi umarak battaniyeleri ve yastıkları çıkarmaya başladı. Uyuyamama veya sıkılma ihtimaline karşı televizyonun kumandasını yan tarafa koydu. Marinette, banyoda içinde diş fırçası ve diş macunu bulunan açılmamış yepyeni bir paket bırakarak Adrien'a işaret etti. Ayrıca acıkması ihtimaline karşı masaya atıştırmalıklar bıraktığından emin oldu.

Pijama ararken Fabio'nun gecelik çekmecesini açtı. Pijamalarını buldu ama onu düşünmekten iğrendi, bu yüzden geceliği yıkamaya attı. Marinette, bu oğlanı mutlu veya rahat ettiren daha fazla hiçbir şey istemiyordu.

"Adrien, uyuman için kanepeyi kurdum. Ayrıca eğer acıktıysan masada atıştırmalıklar var. Akşam yemeği yapmak üzereyim ama atıştırmaktan çekinme. Ayrıca eğer uyuyamazsan TV'yi kullanmaktan korkma! Banyoda da yeni bir dış fırçası ve diş macunu paketi var! Pijamalara gelince, biraz yıkanacaklar. Akşam yemeğinden sonra hazır olacak!" dedi Marinette ona, gergin bir kızarma yüzünü kaplarken.

Adrien, orada kalışının iyi geçmesi için Marinette'in yaptığı hazırlık miktarından etkilenmişti. "Wow! Te-teşekkürler, Marinette!" Utanarak boynunu ovuşturdu.

"Evet, sorun değil! Yani, um... Akşam yemeği için ne istersin?" diye sordu Marinette daha az gergin hissederken.

Wow, o çok harika, diye düşündü Adrien kendi kendine, bir kızarma yüzünü kaplarken. "Herhangi bir şeye kabulüm!" diye yanıtladı.

"Kiş, kulağa nasıl geliyor? Mümkün olabildiğince hızlı yapmayı deneyeceğim!" diye ekledi, Fabio'nun ondan daha hızlı yemek yapmasını istediğini hatırlarken.

"Kulağa harika geliyor! Yemek yapmak için bekleyebiliriz, vakit var. Acelesi yok," diye ona güven verdi Adrien.

Adrien'ın ne kadar tatlı olduğunu fark etmesi, Fabio'dan daha da fazla nefret etmesine neden oldu. Çocuğa gülümsedi, sonra o ve kendisi için kişleri yapmaya başladı. Adrien televizyonu açtı, onun rahatsız olmaması, Marinette'in gülümsemesine neden oldu.

Kişleri pişirmeyi bitirdiğinde bir tanesini kendisi için, diğerini de onun için ayrı bir tabağa koydu. Adrien'ın kanepede oturduğunu görmek için mutfaktan ayrıldı ama Adrien uyuyordu ve başı gerideydi.

"Uzun gündü, değil mi?" Marinette, onun kişini, yanındaki kahve masasına koyarken fısıldadı.

Marinette, kendi odasına gitmek için oradan ayrıldığında Adrien'ın gözleri biraz açıldı. "Teşekkür ederim, Marinette," dedi sessizce, muhtemelen onu duymayacağını bilirken.

Kişinden bir ısırık aldı, sonra Marinette'in cidden en iyisi olduğu gerçeğiyle gülümsedi.


Your Broken Heart Can Heal Mine - TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin