"İlk görev: Mağazada tur!" Marinette maceracı bir şekilde gülümsedi.
Bir kadın Marinette 'in dediğini duydu, sonra da alay etti. "Cidden, çekici bir Adrien Agreste ile berabersin ve ona mağaza mı gezdireceksin? Ne çeşit bir kız arkadaş bunu yapar ki?" Bunları söyledikten sonra kaşlarını çattı ve flört eder bir şekilde Adrien'a göz kırptı.
"K-kız arkadaş?!" Marinette haykırdı ve ardından çaresizce Adrien'a baktı.
"Maceraperest ve eğlenceli olan sevimli bir kız arkadaş. Marinette muhteşem! Şimdi kız arkadaşıma hakaret etmeye başlama, Lila," Adrien koruyucu bir şekilde Marinette'i düşünmeden yanına çekti ve onun küçük bir kalp krizi geçirmesine neden oldu.
"Gerçekten onu geçtiğimi düşünmüştüm."
Lila gözlerini devirdi ve saçlarını savurdu, ama sonra eğlenen bir gülümseme ile şarkı söylüyormuşçasına konuştu, "Fikrini değiştirirsen kimi arayacağını biliyorsun..."O ayrılırken hem Adrien hem Marinette çılgınca kızardı, sonra ikisi de birbirlerinden telaşla özür dilediler.
"Çok üzgünüm!" ikisi de birbirine bağırdı, sonra kızardılar."Seni rahatsız ettiysem özür dilerim! Sadece biliyorsun..."
Adrien omuz silkti ve gergince güldü. "Hayır, hayır! Tamamen benim hatam! Lila benden hoşlanmıyor. Muhtemelen sadece istedi, bilirsin," diye hızla cevap verdiğinde yüzü güçlü bir duygu ile kızardı.
Bir süre kimin suçlu olduğunu tartıştıktan sonra ikisi de bunun Lila'nın suçu olduğu ve kendilerinin olmadığı konusunda uzlaştı. "Bunu görmezden gel, hadi tura geri dönelim." dedi Adrien.
"Ah, evet!" Marinette Adrien'ın kolunu tuttu ve onu köpek maması bölümüne çekti.
"İşte burası köpek maması- Ne biliyor musun? Sıkıcı şeyleri geçelim." Marinette onu yemek reyonuna sürükledi.
"Vay canına! Hiç bu kadar çok paketlenmiş yemeği bir arada görmemiştim! Babam genellikle bütün alışverişi Natalie'ye yaptırıyor." dedi Adrien.
"Bütün şu kurabiyelere bak! Bu bir kutu meyan kökü mü?! Bir keresinde arkadaşım Nino bana meyan kökü vermişti. Şu farklı tahıllara bak! Babamın Natalie'ye almasını izin verdiği tek şey sade yulaf." Adrien heyecanla yemek reyonunun etrafında uçar gibi dolaştı, başıboş bir şekilde.
"Ve sanırım bu hiç sahip olmadığın bir şey... Değil mi?" Marinette sırıtarak bir kutu kızarmış hamur işi çıkardı.
"Bu da ne?" Merakla sordu genç adam.
"Tost makinesine koyduğun tatlı bir hamur işi. Tadı cennetten bir dilim gibi." Marinette en sevdiği atıştırmalığı tanıttı.
"Cennetten bir dilim mi diyorsun?!" Adrien'ın gözleri heyecanla büyüdü.
"Döndüğümüzde tadına bakmak ister misin?" Bir gülümseme ile kutuyu sepetinin içine koyarken sordu Marinette.
"Evet!" diye mutlulukla yanıtladı Adrien.
"İstediğin atıştırmayı al ve bu arabaya koy. Ben çabucak dikiş malzemeleri alıp geliyorum." dedi Marinette.
"Gerçekten mi?" diye sordu Adrien, şaşkınlıkla.
"Pekâlâ, bir süre kalacaksın. Yemeğe ihtiyacın var, bu yüzden ne istersen al." dedi Marinette ona sırıtarak.
"Belki de tüm sağlıklı yiyecekleri almalıyım ki mankenlik için kilo almayayım..." Adrien üzgün bir şekilde iç çekti.
"Pfft, şu anda modellik yapmıyorsun, o halde kilonu kim takar ki? Sadece istediğini ye." diye güvence verdi Marinette. "Ayrıca, benimle kalıyorsun ve ben mutlu bir oda arkadaşım olmasını tercih ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Broken Heart Can Heal Mine - TR
FanficHem Marinette hem de Adrien'ın, başarısız evliliklerinden dolayı kalpleri kırılır. Birbirlerinin kalplerini iyileştirebilirler mi? +++ "Your Broken Heart Can Heal Mine" (Senin Kırık Kalbin Benimkini İyileştirebilir) adlı hikayenin Türkçe çevirisidir...