Ali sabaha eve gelmis yavaşca kapıyı acmısti.Ezo ise kapı sesini duyunca uyandı ve yavaşca gözünü kapıya doğru yöneltti.Arkasinı dönük Aliyi görünce yüzüne bir gülümseme gelmişti.Ancak Ali arkasını dönunce yüzündeki gülümseme bir anda kayboldu.Çünku Karşısındaki sanki Ali değildi pantolonu toprak içinde kalmış yakası dağınık ruhsuz bir insan vardı karşısında.Ezo birkac dakika gectikten sonra kendine geldi ve Alinin yanına gitti.
Ezo:Alişko bu ne hal böyle
Ezo:Alişko
Ezo:Hey
Ali ise sanki hicbir sey duymuyor hiçbir şey görmüyor gibiydi dün akşamki yaşadığı olayların etkisinden çıkamamıs hala karmaşık düsünceler aklını isgal ediyordu.
Ali Ezoya cevap vermeden yavaşca odasina doğru gitti ve kıyafetlerini ayarlayıp duş alarak hastane için hazırlanmaya başladı.
Ezo ise Arkadaşının bu halini görünce oldukca üzulmüştü.Ancak onu kendi halini bırakmanın en doğrusu olduğunu düsündü ve mutfağa doğru giderek kahvaltı hazırlamaya başladı
Nazlı ise bütün gece hiç uyumamış, elinde aliden kalan tek şey olan düğmeyi sıkı sıkı tutarak bütün gece onu beklemişti.
Sabah herkes Aliden önce varmıs ve deskte toplanmışlardı.Ali geldiği zaman onun ne tepki vereceğini kara kara düsünuyorlardı özellikle Nazlı,Ferman ve Adil Hoca
Selvi:Hadi çocuklar sakin olun eminim Ali bunlarıda atlacak ve hepinizi affedecek görüceksiniz bu kadar üzülmeyin
Gülin:Nasıl üzülmeyelim Selvi Abla çocugun arkasından o kadar konuştuk laf ettik bizi
Demir:aynen öyle yani bende onun yerinde olsam bende affetmezdim
Doruk:Abi abartmayın sizde karaşimşek bu ya bizi sever affeder
Açi:Sen hiç konuşma Doruk bunların hepsi senin başının altından çıktı
Doruk:Ben naptım ya günah kecisi ben mi oldum şimdi
Açi:tabiki senin suçun sen demedin mi ali eve kız atıyor diyen! Daha önceden bunları söyleyipte şimdi aradan sıyrılamazsın tamam mı !!!
Doruk Açinin bu sözune ister istemez büyük bir vicdan azabı ve suçluluk duymuş ancak bu duygularını bastirmak için Açiye bağırmıştı
Doruk:Sanki sen iyilik meleğisin öyle mi ? Sen gidip demedin Nazlıya Ali bir kızla görüşüyor diyen ha söyle
Açi:Ben
Nazlı:Yeter susun artik !
Nazlınin bu sert bağırması Doruk ve Aciyi susturmuş ağızlarını bir fermuar gibi kapatmıştı
Tam bu sırada uzaktan başı aşaği egik bir şekilde gelmekte olan Aliyi gördüler
Gülin:Hocam Ali buraya doğru geliyor
Demir:Ali
Doruk:Günaydın Karaşimşek
Adil Hoca:Günaydın çocuk
Selvi:Günaydın Alicim hoşgeldin
Ali hepsinin önünde durup başını kaldırdıgında hepsi aynı şekilde dehşete düşmüş ve şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi
Karşılarında Saçı özensiz bir şekilde savruk olan yakaları açık bir gömlek ve üstünde ütüsüz bir kazak giymiş ve aglamaktan kıpkırmızı gözlerle kırgınlıkla bakan birisi vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavuşmak (Alnaz)
General FictionMucize Doktor'un 45.bölüm sonrasını ele alıcaktir iyi okumalar Not: İlk defa hikaye deneyimim o yüzden hatalar olabilir kusura bakmayın