9

172 41 20
                                    


   En güzel uykusundan uyandırılmaya çalışılan Sunwoo, biraz mırıldanarak arkasını döndü. Chanhee ise işin böyle olmayacağını anlayınca mutfaktan bir bardak su ile geri döndü. Uyanmamakta ısrarcı olan genç, ensesinden aşağı akan soğuk su ile bir kedi gibi irkilerek ayaklandı direk. Bir yandan da bağırmıştı. "Yah, Chanhee beni çok korkuttun!" Chanhee gülümsüyorken üzerine doğru gelmekte olan Sunwoo ile kaçmaya başlamıştı. Tabi bu kısa sürmüştü ve kolundan çekilmesiyle kendini onun kollarında bulması bir oldu. Sunwoo, sevdiği gence sıkıca sarılıp kokusunu içine çekti. "Bugün, en güzel sabahımı yaşıyorum biliyor musun?" İkisi de birbirine daha sıkı sarıldı. Sonra geri çekildiğinde sevdiğinin yüzünü izledi Sunwoo. "Biraz solgun görünüyorsun Chanhee, iyi uyuyamadın mı?" Chanhee sorun olmadığına dair gülümsediğinde onu gülüşünden öptü Sunwoo. Aşağıdan gelen güzel kahvaltı kokusu ile de kendilerini mutfakta buldu ikili.

  "Günaydın çocuklar, hadi geçin bakalım şöyle." Kahvaltı, mutluluk dolu ve güzel geçti. Sunwoo evdeki sorunları unutmuştu bile. Ta ki telefonu çalana kadar...

  Genç kendini evden dışarı nasıl attığını bilemedi. Bütün dünyası birden başına yıkılmış gibiydi. Annesini hastaneye kaldırdıklarını söyleyen polis, babası ile ilgili ifade vermesi için bekliyordu onu. Koşarak evin önüne geldiğinde polisleri ve hastaneye yeni gidiyor olan ambulansı gördü. Korkudan elleri titriyor, nefesi kesiliyordu. Ne yapacağını bilemeyerek olduğu yerde durduğunda arabasını kenara park eden Bayan Choi yanına geldi ve onu polislere doğru yönlendirerek sakin olmasını dile getirdi.

  Sunwoo polislerle karakola kadar giderken Bayan Choi de istemeyerek de olsa eve, Chanhee'nin yanına, döndü.

  Genç, dün olan ve ondan önceki zamanlarda yaşanan her şeyi anlattı tek tek. Babası, annesine zaten hiçbir zaman iyi davranmaz öyleymiş gibi yapardı. Kaç saat sürmüştü bilmiyordu Sunwoo ama hava kararmıştı bile. Telefonunu çıkardı cebinden altı cevapsız arama bildirimi görünce arayan kişilere bakacaktı ki telefon kapandı. Nefesini dışarı vererek telefonu tekrar cebine koydu ve Chanhee'nin evine doğru yürüdü.

   Sokak lambalarının aydınlattığı sokakta yürürken sonunda hedefine ulaşmıştı ancak bir tuhaflık vardı ki evin ışıklar yanmıyordu. Kafası karışsa da evin ziline bastı. Birkaç dakika beklesede kapıyı açan olmamıştı. Tekrar bastı, sonra tekrar... Evde değillerdi. Nerede olabileceklerini bilmiyordu, serinleyen hava ile birlikte evin bahçesindeki salıncağa oturdu ve olduğu yerde küçüldü. Kendi evlerinin anahtarı da yoktu, yani kısacası bu gece dışarıda kalmıştı. Çok düşünmesine gerek kalmadan günün yorgunluğu ile üzerindeki hırkaya daha sıkı sarılarak uykuya daldı.

_________________________________

bayadır yazmıyordum
iyi olmamış gibi hissediyorum
ama yinede sizi bekletmek istemedim
final gelmek üzere zaten hatta sonraki bölümde final olabilir
neyse
güzel günler diliyorum hepinize
lgs'ye girenleri sonuç ne olursa olsun tebrik ediyorum~
mei kaçar~

uzun tanışmalar olmayan vedalar - [sunnew] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin