Sert ve şiddetli yağmur,pazartesi sabahının üzerine yağıyordu.Adamın odasındaki alarm duyulabilir yükseklikteydi.Yorgun bi şekilde başını melankolik müzik çalan telefonuna çevirdi ve alarmı kapattı.Sert rüzgarlar ıslık çalarak çocuğun perdelerini uçurup hafifçe kafasına dokundurarak onu şaşırttı.Tekrardan telefonu çaldı ama genç yetişkin görmezden geldi.Banyosuna girdikten sonra hızla dişlerini fırçalayıp saçlarını taradı.Tezgahta kalan tereyağlı tosttan bir parça almak için mutfağa gitti.Oda arkadaşı Semi okula gitmeden onun için hazırlamış olmalıydı.Çok empatikti ve kızıl saçlı adama çok değer verirdi.Tendou bugün öğle yemeğine yiyecek bir şeyler almak için markete gitmeye vakti olacağını düşünerek saate baktı.Saat 7.17 yi gösteriyordu.1.87 boyundaki uzun çocuğun saate tepki vermesi 5 saniyesini almıştı,geç kaldığını ifade etti.
"Çok geç kaldım!"
Çantasını ve şemsiyesini olabildiğince hızlı bi şekilde alıp kapıya doğru koştu. Eşiği geçerek ince dudaklarının arasındaki tostla hızla koşmaya devam ederken sesli mesajlarını açarak arkasındaki kapıyı çarptı.Semi,kan rengi gözlü çocuğun üniversitedeki ilk günü için zamanıda uyandığından emin olmak için 3 kez aramıştı.
"Merhaba Tendou,ben Semi.Hala uyanık değil misin? Ders birazdan başlıyor.Bu sesli mesajı aldığında beri ara."
Tendou,Semi'nin telefon numarasını çevirdi ancak kaygan bir kayaya takılarak telefonunun güçlü ellerinden kaymasına neden oldu.Uzun parmakları bile uçan telefona ulaşamadı. Ekmek parçası sonuna kadar açık ağzından fırlayıp göğsü ıslak kaldırma düşene kadar küçük bir nefes verirken,tüm vücudu elektronik cihazı takip etmeye başladı.Cep telefonunun ekranı kırıldı.Yağmur daha hafifti ve boğuk bir ses çıkarıyordu.Damlalar düşen adamın sırtına düşüyordu.Gideceği yere gitmekten vazgeçmiş görünüyordu.Tendou,yavaş hareketlerle solgun tenine düşen ve onu ağlamış gibi gösteren yağmur damlalarını düşünerek vücudunu döndürmeye çalıştı.Boğazından bi kahkaha kaçarken gülümsedi.
"Geciktiysem sorun değil...Hayatımda daha kötü şeyler yaşadım."
Genç adam bir kaç metre ötede duran kırık telefonu görünce başını sola çevirdi.Yüz ifadesi hızla cesaret kırıcı bir ifadeye dönüştü.Yerleşebilmek için kendine küçük bir enerji desteği verdi,şimdi bağdaş kurup oturuyordu.Islak kirli eli çatlamış cihazına uzandı ve çatlaklar arasına sıkışmış çakıl taşlarını silerek onu hareketsiz vücuduna yaklaştırdı.Tendou son anda ayağa kalktı ve normal bir hızlı yürümeye başladı.Yüzündeki hayal kırıklığına uğramış ifade telefonunun yok olduğunu ortaya çıkardı. Artık açılamazdı.Nazik rüzgarın yüzüne esmesine ve sırılsıklam saçlarının serin havada dans etmesine izin verirken derin bir nefes alarak başını geriye yatırdı. Aşağıya bakarken gözünde büyük bir bina belirdi.
İnce adamın gittiği üniversite 4 katlıydı.Ne yazık ki
sınıfı sonucuydu.Bu yüzden yaşadığı talihsiz olaydan sonra kalan azıcık gücü ile koşmak zorunda kaldı.Enerjisinin tükendiğini hissediyordu.Tendou Satori devasa yapıya girdi ve gürültülü salona adımını atar atmaz diğer öğrencilerin gözleri ona dikildi.Herkes zavallı adama pis bakışlar attı. Ama Tendou'nun onlarla yüzleşmek için bir nedeni yoktu. Çünkü hepsi onunla ilgisizdi.Yüzlerindeki tüm zalim bakışlara alışmıştı,onu iyice inceliyor ve görünüşünden dolayı yargılıyorlardı.(Düzenli olarak hakkettiği ilgiyi görüdüğünü kesinlikle söyleyebiliriz). Merdivenleri çıkmak yarı uykulu adam için çok yorucuydu.Neyse ki güvenli bir şekilde en üst kata çıktı ve hızlı bir şekilde biyoloji sınıfına doğru yürümeye başladı.Titreyen elleri kapı koluna dokundu ve küçük hızlı bir gıcırtı sesi duymadan önce yavaşça çevirdi.Ders çoktan başlamıştı ama herkes zorbalığa uğrayan çocuğa gözlerini dikmek için yaptıkları işi bıraktı.Tendou'nun yüzü cesaret kırıcı bir ifadeye dönüştü. Kalbinin çarptığını hissederek kimsenin sırıtmasına aldırış etmemeye karar verdi ancak bir çocuğun gülmeye başlamaya hazır olduğunu fark etmişti.Satori oturur oturmaz kaşlarını çattı,bu da herkesin dikkatini profesörlerine çevirmeye zorladı.Biri hariç.
"Neden pijamalarınlasın?"
Dedi çocuk.Kıkırdayıp sırıtarak elini dişlerinin önüne koydu.Tendou'nun gözleri irileşti ve bakışlarını yavaş yavaş kıyafetlerini kontrol etmek için aşağı kaydırdı.Hızla önüne baktı,terlemiş ve dudağını ısırmıştı.
"HASS-"
İlk bölüm çevirimle burdayım umarım güzel olmuştur 😙💅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Under the LED lights~Ushiten( Türkçe çeviri)
Fiksi Penggemar⚠️ANGST UYARISI⚠️ Yeni üniversitesinde yalnızlık çeken 19 yaşındaki kızıl saçlı Tendou Satori eve giderken Ushijima Wakatoshi ile tanışır.Tendou sosyal etkileşimlerin büyük bir hayranı değildi ancak hayatını duyguları devralana kadar yeni arkadaşına...