4. Bölüm - Beyazlar ve Anka Kuşu

98 20 6
                                    


Seokjin uyandığında teni buz gibi soğuktu ve başında Bayan Mary bekliyordu. Gözlerini birkaç kez açıp kapatmıştı. Esnemiş ve kollarını havaya kaldırarak gerinmişti. Daha sonra tamamen uyanık bir şekilde ayaklarını yere koyup oturmuş ve omzunu kaşırken konuşmaya başlamıştı. 


Seokjin : Burada ne yapıyorsun Mary Abla 

Bayan Mary : Seni hazırlamak için uyanmanı bekliyordum 

Seokjin : Neden beni hazırlayacaksın ? Bir sorun mu var 

 Bayan Mary bu soruların cevabın vermek için sanki çok ama çok gizli bir şey söyleyecekmiş gibi büyük bir ciddiyetle biraz eğilmiş ve bir elini Seokjin'in saçlarına atarak konuşmaya başlamıştı .

Bayan Mary  : Bir sorun yok Seokjin. Sende tüm iyi misafirler gibi Heaven Malikanesinden ayrılıyorsun. 


Seokjin bu sözleri duyduktan sonra biraz şaşırmıştı. Durumu iyice kavramak için düşünmüş ve konuşmak yerine başını aşağı yukarı sallayarak durumu anladığını belirtmişti. 


Bayan Mary : Seokjin sen şimdi banyoya git olur mu ? Bende ardından geleceğim. 


Seokjin yine konuşmamıştı. Ayağa kalkmış ve dün Bayan Mary tarafından getirilmiş pembe terliklerini giymişti. Ağır adımlarla odasından çıkarken adeta hissizleşmişti. Bir şey hissetmiyor veyahut düşünemiyordu. Sadece çok şaşkındı. Seokjin böyle böyle banyoya giderken Bayan Mary kendi kendine birkaç kelime fısıldamıştı. 

Bayan Mary : Ah ah Seokjin , bu kadar güzel olmasaydın keşke. 


Ve o da banyoya doğru yürümeye başlamıştı. Banyoya geldiğinde normalde kullandıkları temizlik setinden almak yerine cebinden bir anahtar çıkarmıştı. İleri doğru birkaç adım atmış ve ayağını yerde belli belirsiz görünen çıkıntıya bastırmıştı. Bunu yapmasıyla karşısındaki koca mermer tezgah yükselmeye başlamıştı. Tamamen yükseldiğinde bu mermer tezgah bir dolap halindeydi.  Bayan Mary uzun zamandır bu dolabı kullanmayı beklediğini hatırladı. Sonunda o özel misafir için olan dolap kullanılabilecekti. 

Dolabın iki kapağını da açıp içine bakmış ve gülümseyerek elini ipek havlulara uzatmıştı. Onlardan iki adet almıştı. Daha sonra Acqua adlı şampuanlardan almış ve bir adet kalıp sabun almıştı. Ayrıca kendi yaptığı özel kokulardan vanilyalı olanı ve saçları parlaklaştırmak için olan yağlardan birini almıştı. 

Hepsini bir sepete koyup dolabın kapaklarını kapatmış ve tekrar çıkıntıya basarak mermer dolabın eskisi gibi tezgah haline bürünmesini sağlamıştı. Arkasına baktığında orada ifadesiz bir şekilde duran Seokjin'i görmesiyle gülümsemiş ve onun yanından geçerek ilerlemeye başlamıştı. Banyonun en gerisinde duran büyük küvete doğru ilerlemişti. Sepeti küvetin dışındaki tahta oturma alanlarına koymuş ve suyu açmıştı. Sıcak su küvete doğru akarken arkasından gelen Seokjin'in üstünü çıkarması için ona işaret vermişti.  Seokjin kıyafetlerini çıkartıp küvetin içine girdiğinde suyun sıcak olması nedeniyle birazcık zorlanmış fakat bir dakika geçmeden küvetin içinde oturmuştu. Bayan Mary sessiz bir şekilde Seokjin'in saçlarını karıştırmış ve bir eline sıktığı şampuanı iyice yayarak onun saçlarına sürmüştü. Bayan Mary onun saç diplerine masaj yaparken Seokjin karşıdaki camdan dışarıyı izliyordu. Deniz bugün dalgalıydı. Seokjin gülümsemişti , galiba benim gitmeme üzülüyor diye düşünmüştü içinden. Seokjin düşünürken Bayan Mary  Seokjin'in vücudunu temizliyordu. Kalıp sabunu köpürtüyor ardından onunla temizliyordu. 

𝙸𝚗𝚟𝚒𝚝é  𝙳𝚞 𝙲𝚒𝚎𝚕               ¦Taejin ¦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin