1: ''savcı jeon''

499 48 44
                                    

''Babanız öldürüldü,'' dedi Savcı keskin bakışları artık karşısında oturmaktan sıkılmış bir şekilde gerilen yüz hatlarımda dolanırken. Anlaşılan buruk bir ifade arıyordu oralarda bir yerlerde ama ona istediğini ne yazık ki vermedim. Derin bir nefes alarak devam etti. ''Eniştenizin ifadesine göre hiç ağlamamışsınız.''

''Ağlamam gerektiğini mi söylemek istiyorsunuz?''

Hafif sırıtır gibi oldu ama çok çabuk silkinip eski ciddi tavrını takındı. ''Bilmem, genelde aile fertlerinden birisi öldüğünde acılı hissediliyor.''

''Ya acılı hissettiren o ferdin ölümü değil de ta kendisiyse?''

Bay Jeon kısacık bir an çattı kaşlarını. Zeki birisine benziyordu, zaten savcı olan birinin aptal olmasını bekleyemezdiniz ama babası öldürülen ve  cenazesinde hiç ağlamayan bir genç kızı herkesten önce sorguya çekmesi aptallıktan başka bir şey değildi. Elbette şüpheliydim, ölümü fail-i meçhul olan babamı belki de ben öldürmüştüm ama sırf ağlamadım diye yaka paça sorguya alınmam çok saçmaydı.

Bunda tabii eniştemin parmağı da yok değildi.

''Bakın şu konuda bir anlaşalım, suçlu ortaya çıkana kadar suçsuzsunuz, eniştenizin sizin için soruşturma açması sizi suçlu psikolojisine sokmasın ama eğer bir şeyler biliyorsanız ve söyleyemiyorsanız..-''

''Jungkook-sshi,'' dedim sözünü keserek. ''Sen neye inanıyorsun?''

''Savcı Jeon,'' diye uyardı. ''Mesai saatleri içerisinde kimsenin arkadaşı değilim.''

Sandalyede geriye yaslanıp onu küçümseyen bir bakış attım. ''Tabii kim ister cinayet şüphelisi bir arkadaşı?''

Bir müddet sabır diler gibi etrafına bakındı ve ''Cidden Bayan Kim, lafı dolandırıp durmaktan vazgeçer misiniz?'' dediğinde öfkelenmeye başlıyor gibiydi. ''Ortada bir bilinmezlik var, suçlu değilseniz bile suçlamaları reddeder misiniz? Enişteniz adınıza soruşturma açtı ve babanızı bir gece vakti siyanürle öldürdüğünüzü söyledi. Siz ise karşıma geçmiş sabahtan beri üç maymunu oynuyorsunuz. Ne inkar ediyorsunuz ne de evet ben yaptım diyorsunuz.''

''Senin yerine ben savcı olmalıydım..''

''Jennie!'' diye bağırdı. ''Lanet olsun, kes şu goygoyu da cevap ver artık. O gece neler yaşandı?''

Yanaklarımı şişirdim. Sinirlendiğinde en çok korktuğum kişilerin başında gelen Jungkook'a bakmamaya çalışarak ''Bilmiyorum,'' dedim. ''O gece çok sarhoş gelmiştim eve, babamı gördüğümü bile hatırlamıyorum.''

Jungkook elindeki dosyalara hızlıca bakınırken ''O gece hiçbir arkadaşın seni dışarıda görmemiş?'' diye sordu başını dosyadan kaldırırken. ''Dışarıda olduğuna dair tek bir kanıt yok.''

Kaşlarım istemsizce çatılırken ''Saçmalık,'' dedim. ''Planet Bar'daydım. Jay'in doğum gününü kutluyorduk.''

Jungkook yanağını dişleyip ayağa kalktı ve saçlarını dağıtarak volta atmaya başladı. ''Jennie Jay'in doğum günü ayın on beşinde,'' dedi. ''Şu an ayın yedisindeyiz. Dalga falan mı geçiyorsun benimle?''

''Jungkook sana durumu insan gibi izah ediyorum, Jay'in doğum günü vardı o gün. Kafamdan uydurmuyorum ya! Hem kameralara baksana sen, gerçeği öğrensene oradan. Ne diye hala sorgulayıp duruyorsun beni?''

Yanıma gelip kolumu sertçe tuttuğunda irkilip koltuğa siniverdim. Gözlerinden alev saçarak ''Kızım sen illa kendini içeriye mi tıktırtmak istiyorsun? Amacın bu mu? O günün kamera kayıtlarında bir tane görüntün yok, gelmişsin bana Jay'in doğum günü diyorsun.. Jay Amerika'da!'' diye bağırdı. ''Bak eğer bu işin içinde senin bir parmağın vars...-''

''Ne yaparsın?''

Gözlerime boş boş baktıktan sonra ellerini çekti ve birkaç adım geriledi. ''Babanın otopsi raporunda boynunda bir boğuşma izi varmış ama yapan kişi eldiven kullanmış,'' diye lafı değiştirdi. ''Katil her kimse siyanürün zehirlemesini bekleyememiş anlaşılan.''

''Temiz iş mi ne deniyordu böylelerine?''

Yumruğunu sıkıp karşıma oturmadan önce ağzında bir küfür geveledi. Önümdeki sehpadan su şişeme uzandım ve bir yudum içtim. 

''Pekala, toparlıyorum,'' dedi ve dosyaya bir kez daha baktı. Sakin kalmak için tüm çabasını kullandığını görebiliyordum. Önündeki laptopu kucağına aldı ve  ''Olay gecesini bir kez daha anlat,'' dedi. ''En ince detayına kadar.''

Omuz silkip anlatmaya başladım.

''O gün Jay'in doğum günü partisi için bir davet maili aldım. Hazırlanıp oraya gidecekken babamla tartıştık. İzin vermemişti, hoş izin de almamıştım.. neyse. Birkaç kez tokat attı. Sonra bir şekilde evden çıktım. Planet Bar'a gittim. Jay'in doğum günü olmasına rağmen tanıdık kimse yoktu. Taehyung bile! O dingil biliyorsun ki parti çocuğu. Bir köşeye geçip sessizce içtim. Bir ara bir kalabalık geldi ama o sırada artık eve gitmeye karar verdim. Bir taksiyle eve döndüm ve direkt uyudum.''

Jungkook yazma işi bitince ''Başka?'' diye sorunca ''Bir ara çişe uyandım?'' dediğimde gözlerini devirdi.

''Hiç ses falan duymadın mı? Babanın acı çeken sesini?''

Düşünüyor gibi bir süre bekledim. ''Hayır.''

''Şu bindiğin taksi.. Civardaki bütün taksicilerle konuştum, hatta araç içi kameralarına bile baktım ama o saatler içinde taksiye bindiğine dair kanıt yok.''

''Telefon kayıtlarım..-''

''Telefonunda da tek bir arama yok,'' dedi. ''Operatör servisiyle bile konuştum. Kayıt yok.''

''Suç üzerime mi kalıyor yani?'' dedim patlamamak için zor dururken. ''Hayal mi gördüm yani ben? O güne ait yanağımdaki dayak izi hala dururken bu yaşananların hayal olduğuna mı inanmam gerekiyor?''

Sıkıntıyla oflarken ''Bu işin hala peşindeyim,'' dedi.  ''Sadece daha sağlam kanıtlara ihtiyacın var.''

''Tık gitsin içeri, sıkıldım bu durumdan.''

''Jennie.''

Ona anlamsızca baktım. ''Ne var?''

Bilgisayarı kapatıp önüme bir dosya bıraktı. ''Bütün suçlamaları reddet.''

''Geriye suçlanacak kimse kalmayacak.''

Kafasını iki yana salladı. ''Sırada bir sürü kişi var. Suçlamaları reddetmen suçlu sen değilsin demek değil, sadece her şey ortaya çıkana kadar suçsuzsun.''

Uzattığı kalemi alıp ismimin altına imza atarken ''Birileri suçu üzerime yıkmak istiyor,'' diye mırıldandım. ''Arkadaşlığımızın hatırına gerçeği bir an önce öğrenmelisin Jungkook.''

Jungkook ayağa kalkıp masasına geçerken ben de ayaklanmıştım. 

''Umarım bu olaylar bittiğinde de hala arkadaş kalabiliriz Jennie,'' dedi. ''Rahmetli abinin seni izlediğini bilerek hareket etmeni istiyorum.''

''Suçlu kesinlikle ben değilim. Zaten bunu yakında öğreneceksin.''



merhabalarrr ahhasajshdjshjd nasıl buldunuz????? şöyle bir giriş yapıp merak duygunuzu kamçılamak istedim ehhehheh umarım beğenmişsinizdir bakalım olayların seyri nasıl bir hal alacakkk

görüşlerinizi belirtmeyi unutmayınızzz<33

no matter what : j.jkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin