15:" jay sorunu"

198 24 85
                                    

herkese uzunca bir aradan sonra merhaba.. geç yazıp yayımladığım için özür dilerim aslında bu bölümü yazalı epey oldu sayılır devam eder daha uzun yazarım diye düşünerek yayımlamayı erteledim ama şimdi paylaşmak istedim, biraz kısa bir bölüm ama ekşınlı da ahshshhdhdhd

yaz tatili boyunca 3 grip + 1 covid + 1 ciddi alerji geçirdim, psikolojik olarak çöküşteyim.. yine de burada sizinle teselli bulmak istedim❤️

diğer bölümü daha uzun yazmaya çalışıcam, umarım beğenirsiniz bu bölümü. normalde bu kitap çok ayrıydı benim için, tekrar aynı özeni göstermeye çalışıcamm, keyifli okumalar şimdidenn

ayrıca geç paylaştığım için özür dilerim

...

Etrafımdaki uğultular kulağıma dolarak gözlerimi araladığımda bakış açıma ilk Jimin girmişti, başını ellerinin arasına almış kafasını yere doğru eğmişti, düşünceli görünüyordu. Seslerin geldiği yere döndüğümde Lalisa ve Hoseok'un bir şeyler konuştuğunu gördüm, bir süre sonra anlamıştım ablam hakkında konuştuklarını. Kısacık bir anlığına unuttuğum gerçekler yüzüme tokat gibi çarptığında uyanmak istemedim. Dişlerimi birbirine bastırıp gözlerimi sımsıkı yumdum, insanın yüzleşmek zorunda olduğu gerçeklerinin olması ne zordu! Hareketlendiğim sırada Jimin'in dikkatini çekmiş olmalıyım ki başını bana çevirdi ve "Jennie-ah," dedi. "Uyanmışsın.."

Yanaklarımı şişirerek ironik bir tonda "Birisi beni tekrar bayıltabilir mi?" dediğimde Hoseok ve Lalisa buraya doğru geliyordu.

"Cenazeyi alman gerekiyor, tekrar uyumamalısın."

Lalisa'nın söyledikleriyle ona döndüğümde istemsizce gözlerimi kısmıştım, kaç yıllık arkadaşımda neyin yabancı geldiğini hâlâ anlayamıyordum ama bulmak üzereydim.. Bulduğum zamansa hiçbir şey eskisi gibi olmayacakmış gibi hissediyordum.. Salak değildim, Jay ve Lalisa bir şeyler karıştırıyordu ve ucu benim aileme dokunuyordu.

Yani aile demeye bin şahit kişilere.

Lalisa bakışlarımdan rahatsız olmuş olmalı ki "Neden öyle bakıyorsun?" diye sordu. "Bir sorun mu var Jennie?"

Ona ithafen "Jay şu an nerede?" diye sorduğumda Jimin atlayarak "Amerika..-" demiş ama dün ablamın 'Jay' dediğini hatırlamış olmalı ki "Belki de Kore'de," diye düzeltmişti. "Sahi, ablan neden Jay dedi ki?"

İğneleyici bir şekilde "Apaçık ortada değil mi?" derken Lalisa'ya bakmaya devam ediyordum. Yavaşça ayaklandığım esnada omzumun acısıyla inledim, bir bezle sıkı sıkı sarılan omzumu hareket ettirmek ağrıyı tetiklemişti.

Bu sırada Lalisa "Jennie..-" demiş ama elimi havaya kaldırarak onu susturmuştum.

"Lisa sende bir şeyler var," dediğimde ilk başta sendeledim ama çok çabuk toparlandım. "Benden her ne saklıyorsan tam şu an söylemek ister misin, yoksa ben daha sonra kendim mi öğrenmeliyim?"

Hoseok ve Jimin kafası karışmış gibi bakışlarıyla ikimiz arasında mekik dokurken, ben ise gözümü dahi kırpmadan Lalisa'yı izliyordum.

Ağzını açtı ama sonra hemen kapattı, birkaç saniye oynadığı parmaklarına baktığımda "Bir şey saklamıyorum," dedi. "Ne demek istediğini de anlamadım."

Gözlerimi baygınca devirdim ama bir şey de demedim, odanın çıkışına yürürken Jimin yanıma geliyordu. Kolumu tuttuğunda durup ona döndüm, kaş göz yaparak solunu işaret ettiğinde beni mutfağa çağırdığını anlamıştım. Odama gidip üzerimi değiştirmekten vazgeçip peşinden mutfağa girdim.

Jimin etrafı kolaçan edip hızlıca "Jungkook Lalisa'yı gözünüzün önünden ayırmayın dedi," dediğinde girdiği gizemli havaya kapılıp gerildim. "Soğukkanlı kalmamızı istedi, sakın bir şeyler çaktırma o yüzden Jennie."

no matter what : j.jkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin