14: "kurşun izi"

217 32 153
                                    

selamlarrrr

bu bölümden itibaren artık evli bir jeon & kim ikilisi okuyacağız, olaylar tabii buna göre değişik bir seyir alacak haliyle :d görüşlerinizi belirtmeyi ve oy vermeyi unutmayınız, keyifli okumalarrr

multi; evli çiftimiz

...

"Artık evlendiğinize göre çoluk çocuğa da karışırsınız yakında," dedi Taehyung bize haylazca bakarken. "Lütfen yeğen verirken çok oyalanmayın, fazla beklemek istemiyorum."

Jungkook kucağındaki yastığı Taehyung'a fırlatırken Lalisa'nın omzuna yasladığım başımı biraz kaldırıp yorgunlukla esnedim, bu sırada "Sen evlen yeğeni sen bize ver," diyordum sırıtarak. "Peşin peşin söylüyorum, yirmi dokuzumdan önce doğurmam."

Jungkook Taehyung'la uğraşmayı kesip bir hışım bana döndüğünde "Üç yıl bekleyecek miyiz yani?" diye sordu inanamazca. Yüz ifadesi çok mıncırılası duruyordu ve şirinliği yüzünden tam şu an doğurasım gelmişti

Yine de taviz vermeyip omuz silktim. "Yeni evlendik, sence de birkaç senenin geçmesi gerekmiyor mu Jungkook?"

Biraz düşünür gibi mırıltılar çıkartsa da ikna olmuş olmalı ki önüne döndü, Jimin boş kadeh şişelerini tekrar doldururken Jungkook uzanıp bardağımı kendi önüne aldı. "Jennie artık içmeyecek."

Belli belirsiz onu onayladıktan sonra bıkkınca ofladım.

"Acaba evliliğimizi yeterince kutlamadınız mı," derken tekrar Lalisa'nın omzuna yasladım başımı. "Apaçık kovduğum halde neden hâlâ buradasınız acaba?"

Seokjin oturduğu koltuğa iyice yayılarak "Kusura bakma Jennie'cim," dedi sahte üzgünlükle. "İlişkinizi bugün öğrendiğimiz yetmiyormuş gibi bugün evlenmenize şahit olduk, bunları sindirmek için bir süre daha buradayız."

Lalisa "Evet," diye arka çıktı ona. "Biraz daha kalmak istiyoruz."

Jungkook'la kısa bir bakıştığımızda onun da gözlerinden uyku aktığını gördüm, birbirimize bir müddet kara kara baktıktan sonra "İyi bari," dedim. "Biriniz hayırlı bir arkadaş olup kahve yapabilir mi?"

Hoseok ve Seokjin hemen uyku moduna girip gözlerini kapatırken Jimin çalmadığı halde telefonunu kulağına götürdü, Taehyung onların bu hallerine tip tip baktıktan sonra "Vay puştlar," diye homurdandı. "Neyse, iyi gününüzdesiniz çünkü sizi haklamayacağım. Ben yaparım."

Taehyung odanın çıkışına ilerlerken Lalisa "Ben bir annemle konuşup geliyorum," diyerek hareketlendiğinde başımı kaldırdım. Bu esnada Jungkook beni kendisine yaslayıp kolunu omzuma atmıştı, o saçlarımla oynarken mayışarak gözlerimi dinlendirmeye çalıştım.

"Çok şanslıyım," diyerek kulağıma doğru fısıldadığında tek gözümü açarak ona bakmaya çalıştım. "Çok güzel bir eşim var."

İçten bir şekilde gülümsediğimde anlamlı bir şekilde bakışıyorduk, pekâlâ dünden bu yana günlerimiz çok zor geçmişti ama bu yaşananların bizi birbirimize daha çok kenetlediğine inanıyordum. Jungkook güvenimi kazanmış birisiydi, sevgisinden asla şüphe duymuyordum ve onun gibi birisiyle evlendiğim için mutluydum. Aceleyle evlenmiş de olsak, bir şekilde evlenecektik değil mi?

"Birisi bana böyle baksa ben de nikahı basardım."

Hoseok'un sesiyle utanarak kafamı Jungkook'un göğsüne bastırdığımda "Utandırmayı kesin," diyerek konuştum. "Bizi mi izliyorsunuz siz?"

Seokjin "Ay bunlar çok tatlı," dediğinde gülüşlerini zar zor durduruyordu. "Jennie'yi Jay'le yakıştırırdım, Jungkook'la evleneceğini asla tahmin etmezdim."

no matter what : j.jkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin