10: ''verilen sözler''

192 33 147
                                    

selamlarrr, yorum sınırını yine 100 yapıyorum, bunun yanına yüksek müsaadenizle 20 oy sınırı da koyuyorum..

ahgsjhsghsgd evetttt biraz kısa yazdığım onuncu bölüm sizlerle, ne ara bu kadar yazmışım ya cidden şaşırdım bi kendime :d

oy vermeyi unutmayın<3 keyifli okumalarrr

bu arada kitabımı okuyan -zorla okutuyorum- kız kardeşime final spoilerı verdiğim için seri üzgün ahshshdhdhd okuma hevesini kaçırmayı istemezdim ama kusura bakma ağzımdan kaçtı bangtae_n bu bölümü sana ithaf edeyim bari ahshshdjdhdh

...

Bir gün öncesinde tutkulu bir şekilde öpüştüğüm kişinin bir hafta sonra başka biriyle nişanlanmasından daha kötüsü var mıydı bilmiyorum ama nişanlanacağı kızla alışverişe çıkmak inanılmaz can sıkıcıydı. Karşılıklı birbirimize açılmıştık ama değişen hiçbir şey yoktu, Jungkook'la onun mecbur olduğu bir evlilik için tartışmak istiyordum ama elinden bir şey gelir miydi bilmiyorum.. Belki de sadece laftaydık, duygularından eminse buna bir son vereceğini düşünüyordum ama nişan gününe yaklaştıkça gerçekler ağırlığını koyuyordu. Cidden.. kalbimin sökülüp ayaklar altında ezilmesi gibiydi şu an içinde bulunduğum durum.

Mira koşturarak başka bir mağazaya girdiğinde baygınca arkasından bakıyordum. Bu kaçıncı mağazaydı kestiremiyordum, sadece paytak adımlarla arkasından gidiyordum. Onun bu enerjisiyle dönen ve ağrıyan başımı ovalarken şu çilenin bir an önce bitmesini diledim.

"Jennie.. sence bu elbise nasıl? Jungkook gözlerini alamasın istiyorum benden."

"Bence gözüne görünmesen daha iyi olur," diye ağzımın içinde gevelediğimde "Bir şey mi dedin?" diye sordu.

"Jungkook bayılacak," dedim yüz seksen derece dönerek. "Bu elbise mükemmel!"

Mira hevesli bir şekilde elbiseyi üzerine tutarken onu orada bırakıp kıyafetlerin arasında gezinmeye başladım. Mira alışverişe benimle çıkmak istemişti çünkü Jungkook'un yakın arkadaşı olduğumu sanıyordu, evet yakındık ama arkadaşım değildi. Bu detayı ona söylemedim, ısrarlarına dayanamayıp isteksizce alışveriş teklifini kabul ettim sadece.

Bir elbiseyi alıp incelerken aklıma dün geldiğinde sırıtmıştım, Jungkook'la diğerlerinin yanına döndüğümüzde her şey çok farklıydı çünkü aynı değildik, artık bir sırrımız vardı. Arkadaşlarımdan şimdilik bu konu hakkında bir şey duymaya hazır değildim, bu yüzden bunun bir sır kalmasını istemiştim. Zamanı geldiğinde onlara söylemek istiyordum ama.. Jungkook'un evleneceğini hesaba katarsak hayatın akışına ters bir durum olurdu bu, belki de bu gerçeği bir yalan olarak kabullenmeliydim.

Jungkook'un açısından durum neydi bilmiyorum, belki de benden hoşlandığı halde bu evliliği gerçekleştirecekti ya da geri adım atacaktı.. Nişanı yapacağından emindim ama sonradan o yüzüğü atacağından emin değildim, benim için annesinin hayatını kurtaran kadına vefa borcunu ödememezlik yapmazdı, Jungkook sözünde dururdu ve beni endişelendiren de buydu.

"Jennie?"

Elbiseyi incelemeyi kesip Mira'ya baktığımda beyaz mini bir elbiseyi havaya kaldırdı ve "Nasıl?" diye sordu. "Dürüst ol."

"Nene elbisesine benziyor."

"Keşke dürüst olmasaydın.." diye homurdanarak başka bir elbiseye geçtiğinde gözlerimi devirdim ve elbiseler aradında dolanmaya devam ettim.

no matter what : j.jkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin