Riddle malikanesi bugün oldukça hareketliydi. Birkaç ev cini tozları alırken diğerleri evi süslemekle meşguldü. Rose ise patlamaya hazır bir bomba gibi etrafta dolaşıp duruyordu.
"DRACO! Elindekini hemen aldığın yere bırak!"
"Sadece bir.."
Rose asasını çıkardığında Draco elindeki kurabiyeyi bırakmak zorunda kaldı.
"Ortalığı karıştıracağına keşke biraz yardım etsen."
"Ama en son elimden süslemeleri alan sendin canım."
"Süslemeleri yanlış yere takıyordun!"
"Ama orada daha güzel görünüyor."
"Püff... Tamam sen hiçbir şey yapma. Ama cidden hiçbir şey yapma. Otur bekle."
Athy ve Lucifer mutfakta tatlıları hazırlarken, Lord ve Bella Karagöl de güzel bir yürüyüşe çıkmışlardı.
*Karagöl*
Neden bu kadar streslisin Lordum?"
"Stresli mi? Hayır öyle değilim. O nereden çıktı?"
"Sürekli saatine bakıp elini ensene atıyorsun."
"Ha.. yo sana öyle gelmiş olmalı."
"Eğer işiniz varsa gidebiliriz."
"Senden daha önemli hiçbir işim olamaz."
Bella gülümseyerek önüne dönerken yürümeye devam etti.
*Riddle malikanesi*
"10 dakika var."
"Pasta hazır. Atıştırmalık ve kurabiyeler de.."
"Masa ve süslemeler de hazır."
"Biz de hazır olduğumuza göre bekleyelim."
*Karagöl*
Lord ve Bella yine koyu bir sohbete girmişti ki, Lordun gözü kenarda duran papatyaya kaydı. Eliyle kopardığı çiçeği Bella'nın saçına takarken, yüzünde bir sırıtış vardı.
Bella gözlerini Lord'dan çekip önüne döndüğünde kızardığından emindi.
*Riddle Malikane*
"Geldiler herkes yerine."
Athy ve Rose kapının önünde ki yerlerine geçip beklemeye başladı. Kapı yavaşça açıldı ve içeriye ilk giren Bella oldu. Konfetiler patlarken doğum günü şarkıları söyleniyordu.
Bella ilk başta şaşırsa da olaydan haberi varmış gibi şarkıya eşlik edip oturma odasına ilerledi.
"Ağağa En sevdiğim pastaa.. sırf bunun için doğum günlerine gittiğimi söylemiş miydim?"
Herkes gülerken Rose sinsice gülümseyip;
"Üflesenee"
Bella pastayı üfler üflemez kafasını pastaya yapıştıran Rose anında yukarı kaçmıştı. Diğerleri ise Bella'ya gülüyordu.
"Yaa... ROSEE!! Off tadı güzelmiş yaa!"
Rose elinde başka bir pastayla gelirken sırıtıyordu..
"Özür dilerim bebeğim. Bak şurada peçete var. Burda da o pastanın aynısından."
"Kafana yastık atardım ama yastık yok."
"Bende var."
Athy'nin nereden çıkardığını asla bilemediğimiz yastığını Bella'ya attı. Rose Athy'e "hainsin" bakışı atarken Bella ona sırıtıyordu.
"Bi-bi dakka başka pasta yok şunu koyiyim."
Rose pastayı bırakıp Bella'nın karşısına geçti. Bella yastığı tam Rose'un kafasına isabet ettirdiğinde zaferle gülümsedi.
"Artık yiyelim."
"Hepiniz hainsiniz." Diye sızlanarak yanlarına geldi Rose.
Pastayı kestiler. Athy'nin güzel yemeklerinden ve tatlılarından yediler. Hediyelerini verdiler. Akşama kadar da elma suyu içtiler. En sonunda Athy, Lucifer Rose ve Draco kendi evlerine gitmek için dağıldı.
Lord Bella'ya döndü ve cebinden bir kutu çıkardı.
"Bu kolye, ben senin yanında olmasam bile yanındaymışım gibi hissetmen için. İçindeki küçük taş sayesinde varlığımı hissedebileceksin. İyi ki doğdun güzelim. Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum Lordum" Bella Lordunun bu hediyesine karşılık ona kocaman bir sarılma verdi.
***********
Ehe ehem. Dkdkck offf ciddi olmak çok zoorrrr.. Bella'm.. iyi ki varsın. Sen olmasan beni burada tutabilen hiçbir şey olmazdı biliyorsun. Ve bana trip atmayı bırak pls. Kfkfkfkf seni harbiden çok seviyorum. İnsan birini görmeden de sevebilirmiş.. bana bunu öğrettiğin için çok çok teşekkür ederim balım. Neredeyse bir sene oldu ama sanki seni daha öncesinden tanıyormuşum gibi hissetmem normal mi? Benim için yerin hep ayrı olacak. Senii çoookk seviyorum. İyi ki doğdun güzellik. İyi ki varsın. ❤️💚💜💛❤️💜💚💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bellamort ♥️
Humorne anladıysanız o. ciddi ciddi Bellatrix black' i istediler.. Ehh verdik. düğününü yapıyoruz... düğünümüze davetlisiniz. ( Arkadaşlar Bellanın haberi yok. Ha yani düğününü yapacağımızan haberi var elbette ama... Neyse içeride bol bol konuşuruz.) yer...