together | ...

race

-"Yaptığımız araştırmayla bu sınıf ile yandaki sınıfın eve gitme sürelerini kıyaslama fırsatı bulduk. Her öğrenci için farklı olduğunu gördük..." 

Konuşuyordu öğretmen. Sıkıcı. Dersleri hiçbir zaman sevmedim zaten. Sevmeyeceğim de. Eğlenceli değil. İstediğim tek şey eğlence. Yüzümü cama doğru döndüm. Etraftaki yağmurlu hava bile dersten daha eğlenceliydi. Ben bunları düşünürken sınıfın kapısını tıklattı biri.

-"Pardon öğretmenim." dedi bir kız sesi. Öğretmen onun yanına gitti. 

-"Evet. Arkadaşlar bugün aramıza yeni bir öğrenci katılıyor." dedi öğretmen. Kız tahtanın ortasına geçti. Sınıfı inceliyordu. Kısa boylu, kısa koyu kahverengi saçlı, kahverengi gözlü bir kızdı. Suratı tanıdıktı. Bu, dünkü kızdı. 

Öğretmen "Kendini tanıt." dedi.

-"Merhaba, adım May." dedi kız. "Memnun oldum." 

Başımı tekrardan cama çevirdim. 

-"Tamam. Şuradaki boş sıraya oturabilirsin." dedi öğretmen.

-"Peki." dedi May. Hızlı bir şekilde öğretmenin gösterdiği sıraya oturdu. Çantasını yerleştirmeye başladı.

May

Çantamı yerleştirmeye başladım. Yanımdaki kız gereğinden fazla gülen yüzlüydü. Öğretmen konuşmaya başladı.

-"Her öğrenci farklı sürelerde eve varıyor. Bazısı beş, bazısı on dakika, bazısı yarım saat, bazısı bir buçuk saat..."

Yandaki cama bakan çocuğa baktım. Elindeki kalemle oynuyordu. Yanımdaki kıza sordum.

-"Hey, şu çocuk neden öyle?"

-"Sorunlu bir çocuk, adı Jamie. Senden hemen önce başladı okula. Söylentiye göre, önceki okulundan hırsızlıktan atılmış. Korkunç, değil mi?" dedi yanımdaki kız. 

-"Gerçekten mi?" dedim. "Bana pek korkunç gelmedi." 

-"Bilmem. Tek bildiğim, hırsızların berbat olduğu."  

Jamie'yi incelemeye devam ettim. Garip bir çocuktu. Camdan başka bir yere bakmıyordu. 

Zil çaldı. Öğretmen konuştu:

-"Olivia."

-"Evet."

-"Lütfen May'e yemekhaneyi göster." 

-"Tabii." dedi yanımdaki kız, yani Olivia.

Olivia kalemlerini kalemliğine koydu. Bana döndü.

-"May, silgimi gördün mü?"

Başımı salladım. Olivia etrafa bakındı. 

Ardından silgiyi ağzımdan çıkardım, Olivia fark etmedi. Silgiyi cebime koydum. Yandaki çocuğa, Jamie'ye bakmaya devam ettim. 

Jamie

Zil çaldıktan sonra dışarı çıktım. Okulun koridorlarından ilerledim ve yukarı çıktım. Terasa. Terasta kenara sırtımı dayadım. Dün aldığım saatle oynamaya başladım. Akrep ve yelkovanı ilerlettim, tekrar geriye aldım. Hava hafif rüzgarlıydı, yağmur tamamen kesilmişti. Rüzgar saçımı savuruyordu. Saate bakarken göz kadrajıma bir el ve bir paket girdi. 

-"Sana aldım." dedi bir kız sesi. Kıza baktım. Bugün okula gelen kızdı, adı May olan. Elinde sandviç vardı. 

-"Alsana." dedi. Sandviçi elime aldım ardından arkamı döndüm.

-"Aldın mı, çaldın mı?"

May bana döndü. 

-"Bak, sen çok ilginç birisin." dedi.

-"Neden öyle dedin?" dedim. "Senin de hırsız olduğunu herkese söylememden mi korkuyorsun?

May kıkırdadı.

-"Neden korkacakmışım ki?" dedi. "Senin söylediğin hiçbir şeye zaten inanmazlar." 

May

Esnedim. Kolumdaki siyah ve altın detaylı saate baktım. 

-"Hey, Ay'a mı gitmek istiyorsun?" dedim. Jamie şok olmuş bir ifadeyle yüzüme baktı. 

-"Hayır, o saati seviyorum." dedi. Bana yaklaştı, saati bileğimden çıkarttım ve Jamie'ye verdim. 

-"Bir şey diyeyim mi?" dedim "Senin hırsızlık yöntemin artık çok eskilerde kaldı ve çok riskli. Garip söylentilere şaşmamalı" 

Jamie bana baktı. 

-"Benden iyi misin?" dedi.

-"Biliyor musun, daha demin ne çaldım?" dedim. 

-"Nereden bileyim." dedi.

Çantama doğru eğildim. İçinden plaketi çıkarttım. Jamie'ye gösterdim.

-"Bunu." dedim. Gösterdiğim plaket müdürün odasındaki "Providence Lisesi" yazan plaketti. 

-"Sandığımdan eğlenceli." dedim. Jamie hayretle bir bana, bir plakete bakıyordu. "Bu okuldan bir şeyler çalmak yani." 

Çantamı sırtıma taktım.

-"Yarışmaya var mısın?" dedim. Gülümsedim. 

‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾

Ay çok güzel gidiyor :)

İnş beğeniyorsunuz.

Oy atmayı ve beni takip etmeyi unutmayın! 

Oy sınırı: 7

Öpüldünüz 💞