İngilizcede en sık karşılaşılan deyimler ve anlamları 2

149 158 0
                                    

İngilizcede en sık karşılaşılan deyimler ve anlamları
1)Give someone the cold shoulder - birini önemsememek, birine soğuk davranmak;omuz çevirmek, sırt çevirmek
2)Go with the flow - akışına bırakmak
3)Hang in there - dişini sıkmak, vazgeçmemek
Hang in there! - sık dişini, pes etme, dayan.
4)Haste makes waste - acele işe şeytan karışır.
5)Have a memory like an elephant - güçlü bir hafızaya sahip olmak.
6)Have sticky fingers - eli uzun olmak, çalmak, hırsızlık yapmak.
7)Hit the books - ineklemek, çok çalışmak anlamında bir sözdür.
8)Hit the ceiling/roof - sinirden tepesi atmak, çok sinirlenmek.
9)Hit the sack - uyumak manasındadır.
10)Hot under the collar - küplere binmek, çok sinirlenmek.
Make (one) hot under the collar - (birini) çok kızdırmak
11)In the red - borç içinde olmak
Go in the red - borca girmek
12)Leave no stone unturned - aranmadık yer bırakmamak, her taşın altına bakmak, didik didik aramak
13)Let the cat out of the bag - bir sırrı ortaya çıkarmak, ağzındaki baklayı çıkarmak
14)Like two peas in a pod - ayrılmaz, sürekli yanyana olmak, ayrılmaz ikili. Türkçede 'bir elmanın iki yarısı' manasına gelir.
15)Living hand to mouth - ucu ucuna geçinmek, çok para olmadan, kıtı kıtına geçinme hâli.
16)Look like a million - harika/muhteşem görünmek
You look like a million - Harika/muhteşem görünüyorsun
17)Lose your touch - bir konuda eskisi kadar iyi olmamak
Lose touch with - birisiyle olan bağlantısını kaybetmek, görüşememek, irtibatını kaybetmek
18)Make a mountain out of a molehill - pireyi deve yapmak yani bir şeyi abartmak, büyütmek.
Don't make a mountain out of a molehill - pireyi deve yapma.
19)Make ends meet - kıt kanaat geçinmek, sadece temel ihtiyaçları karşılayabilme hâli.
20)Neck and neck - başa baş gitmek, aynı düzeyde olmak.
21) Old hat - modası geçmiş; eski kafalı sıkıcı tip
22)On cloud nine - mutluluğun doruklarında olmak, çok sevinçli olmak.
I'm on cloud nine - çok mutluyum, sevinçten havalara uçuyorum.
23)On the ball - hazırlıklı olmak, işini bilmek.
24)On thin ice - kötü bir olayın olmak üzere olması;pamuk ipliğine bağlı
25)Once in a blue moon - ayda yılda bir (bir şeyin çok nadir gerçekleştiğini anlatırken kullanılır).

English with FiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin