"AHH ELLERİM KIRILAYDI O NUMARAYI BEN UNUTAYDIM! GÖZLERİNİ KURUTAYDIM SENI ÖYLE ARASAYDIIIM... aa Merih sen mi geldin? Selamın aleyküm "
O kaldırımda ki beşinci şarkımı söylerken Merih'in sinirli bakışları bana yaklaştıkça oturduğum yere sindim.
"Ne yapıyorsun sen!" diye bağırdı tok sesiyle. yara iziyle eğilen kaşı birbirine değmek üzereydi. Güzel yüzü ve etli dudaklarına baktım. Gülümsedim. Bu manzarayı özlemiştim.
"Oturuyorum sen de otursana."
Dedim oturduğum yerden kayarak.
"Hadi kalk gidiyoruz."
Dedi kolumdan tutarak.
"Nerede yaşıyorsun sen? Seni oraya bırakayım?"
"Hayır!" diye bağırdım.
"O sıkıcı yurt odasına gitmek istemiyorum. Ben eğlenmek istiyorum. Baksana etrafımıza İtalyadayız. Aşıklar ülkesindeyiz. Modanın kalbindeyiz. Türkiye değil burası. Çok istiyorsan sen gidebilirsin." ayağa kalkıp yürümeye başladım. Caddede insanlar arabalarıyla vızır vızır geçerken başım döndüğü için bulanık görüyordum.
Tam otoyola adımımı atıcakken biri belimden tutup beni kendine çekti. Merih olduğunu düşünüp gülümsedim ama bir dakika. Onun kokusu değildi bu?
Kafamı kaldırdığımda tanımadığım bir adam gördüm. Esmer ve uzun saçlı adamdı bu.
"State attenti, signora." (dikkat edin hanımefendi)
"I don't speak Italian." dedim ingilizce bir şekilde.
Bana çapkınca gülümseyince onun kollarından kurtulup dikilecektim ki beni biraz daha kendine çekti.
Sonra bir ses duydum.
"Uzak dur ondan orospu çocuğu!" Merih adamın kolunu çekip geriye doğru bükünce adam çığlık attı.
Adam koşarak kaçınca Merih kolumdan tuttu.
"Gidiyoruz."
"Nereye?"
"Bana."
"Beni eve mi atıyorsun?"
"Ne? Hayır tabiki de seni niye eve atmak istiyeyim?"
"İstemez misin?" dedim ona davetkarca gülerek.
"İsterim. Yani deli gibi isterim ama sarhoşun. Yarın sabah benden nefret etmeni istemiyorum."
"İyi ama ben zaten senden nefret ediyorum!" dedim gülerek.
Kaşlarını çattı. Bu dediğim canını acıtmış gibiydi.
" Sen benden nefret mi ediyorsun? Neden?" dedi kısık sesle.
" Senin sevgilin var! Neydi adı... Elena! Bana aşık olduğunu söylemiştin! "
Dedim bağırarak.
" Hala da öyleyim! " dedi o da daha çok bağırarak.
"Bana değil Elenaya aşıksın."
"Bilmediğin şeyler var!"
"Siktir git Merih ya! Cidden siktir git! Git git git!" onun omzuna yumruklar atmaya başladım.
"Beni buraya sen çağırdın?! "
"Evet seni buraya ben çağırdım. Şimdi de seni ben koyuyorum. Git! Elenanın yanına mı gidiceksin başka kadınların yanına mı gidiceksin nereye gidersen git!"
Sinirle sabır diler gibi gökyüzüne baktı. Ademelması titredi. Büyük elleriyle yüzünü ovaladı. Hafif hafif çıkan sakallarını kaşıdı.
" Sikime kadar yolun var! " dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı.
Gidiyordu.
" Doğru konuş benimle hayvan! " beni dinlemiyerek arabasına bindi ve hızla yanımdan geçip gitti.
"YETER YA YETER!" diye çığlık attım birden. Yolun ortasına oturdum.
"Allah Kalbimin de belasını versin duygularımın da belasını versin Elenanın da belasını versin Merih'in de belasını versin benim de belamı versin!"
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Onu çok özlemiştim. O da beni özlemiş miydi?
...
Abi mal bu Sıla ya
Yorumlarına ihtiyacım vaaaarrr satır araları sizi bekliyor. Beğenmeyi unutmayın öpüldünüzz 😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMORE
ChickLit"Seni ilk gördüğüm günü hatırlatıyorum. Ölen hislerimi hatırlatmıştın bana." Bana doğru bir adım daha attı. Yutkundu. Yutkundum. Adem elması önce aşağı daha sonra yukarı doğru hareket etti. "Yalan söylüyorsun. Sen sadece beni elde etmek istiyorsun...