15.bölüm

1.3K 56 13
                                    

Sılanın Ağzından ;

Kapıdan içeri girdiğimde evin ne kadar güzel olduğunu tekrar hatırladım. Kapının hemen bir kaç adım solunda bir merdiven vardı. Dümdüz yürüdüğünüzde bir tablo çıkıyordu karşınıza. Oradan sola döndüğünüzde ise kocaman bir salon. Dev ekran bir televizyon...

Salona girdiğimizde bakışlar bizim üzerimize çevrildi. Ozan Kabak? Yusuf Yazıcı?

Tüm milli takım kadrosuyla tanıştım resmen şaka mı?

Bakışlarım Merihi bulduğunda onunda bana baktığını fark ettim. Gözlerini bile kırpmadan bana bakıyordu. Ben ise dünü düşündükçe utanıyordum ve daha sonra Alperenin gösterdiği videoyu hatırlıyor ve ondan uzak durmam gerektiğini hatırlıyordum.

Ben Ateşsem o baruttu. Baş başa tek başımıza kalırsak yine kendimi kaybetmekten korkuyordum. Bir videomun çıkmasını daha istemiyordum. Evet ondan hoşlanıyordum ama onun da videonun yayılmasını istemiyeceğini biliyordum. İtibarı bozulurdu.

Bakışlarımı ondan çektim.

"Hoşgeldinizzzz!" Çağlar salona girip kolunu Cemrenin omzuna koydu. Cemrenin o an ne kadar heyecanlandığını fark edebiliyordum.

"Oturun şöyle." Koltuğa oturduğumda solumda Başak sağımda ise Yusuf Yazıcı oturuyordu. Kafamı ona çevirdim o an oda bana baktı.

"Merhaba." dedi içtenlikle.

"Merhaba." dedim bende gülümseyerek.

"Yusuf ben." elini uzatmıştı.

"Senin adını bilmeyen mi var? Ben de Sıla." Küçük bir kahkaha attı.

"Memnun oldum Sıla."

"Ben de."

Birden televizyonun yanında ki plastik biblo yere düştüğünde o tarafa baktım. Merihin olduğu yerdeydi. Merih kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

Niye delirmiş gibi bakıyordu?

"Kafasına top attığım kız?"

Altay direkt olarak Başaka bakıyordu.

"Benim bir adım var hödük!"

Şaşkınla ağzımı açtım. Herkes gülerken Altayda sinirle güldü.

"Memnun oldum ben de Altay."

"Ooooo" Ozan Kabak lisedeymişiz gibi ooo larken bu sefer sinirlenme sırası Başaktaydı.

"Uğraşma benimle Altay."

"Seninle uğraşan ben değilim."

"İlk sen bana laf attın."

"İlk sen bana hakaret ettin."

"Sen bana top atmasaydın bunlar olmazdı."

"Sen bana diklenmeseydin bunlar hiç olamazdı."

Biz onların atışmalarını izlerken sonunda araya Dorukhan girdi.

"Lan yeter beynimi siktiniz!"

"Küfür etme terbiyesiz."

Şimdi de Dorukhan - Sezgi kavgası izliyecektik sanırım. Ama tam tersi Dorukhan çapkınca gülümsedi.

"Bir ara bana bir yerlerde terbiye dersi vermeye ne dersin?"

Sezgi gülümsedi.

"Avcunu yalarsın."

Zil çalınca Çağlar kapıyı açmaya gitti. Döndüğünde yanında Taylan Antalyalı vardı.

AMORE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin