Bölüm-19

126 3 0
                                    

Miranda'nın Ağzından__

Uyandığımda tanıdık kokuyu içime çekerek ona biraz daha sarıldım. Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Zayn kollarını bana dolamış, bende kafamı onun boynuna gömmüş kokusunu çekerek uyuyordum. Sanırım hayatımda uyuduğum en huzurlu uyku buydu. Uyurken hiç bu kadar huzurlu hissettiğimi hatırlamıyordum.

Zaynin kollarından yavaşça sıyrıldım. Yatak ta oturup etrafa bakındım. Benim odamdaydık. Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum. En son kamptaydık. Sonra bir anda gördüğüm rüyayı hatırladım. Orman da bir adam benim peşime takılmıştı. Sonra justin gelmişti. Adamla olağan üstü bir güçle kavga etmişlerdi. Sonra justin o adamı çok vahşice öldürmüştü. Berbat bir rüyaydı ama çok gerçekçiydi. Sanki rüya olmasının imkanı yok gibiydi. Kafamı iki yana sallayıp kendimi bunun kötü bir kabustan ibaret olduğuna inandırdım ve odamda ki küçük banyoya ilerledim.

Musluğu açıp elimi yüzümü yıkadım. İki saat sonra okula gidecektim. Bir duş alsam fena olmazdı. Ailem birazdan uyanırdı nasıl olsa. Kahvaltı hazırlanana kadar duş alıp çıkardım. Yüzüme soğuk suyu çarparken aniden başımda şimşek çakmış gibi oldu. Ailem. Birazdan uyanacaklardı ve zayn’i burada görürlerse kalplerine inebilirdi. Tamam sevgili olmamıza izin verecek kadar modern bir ailem var ama onun burada kaldığını bilseler birlikte olduğumuzu falan düşünürlerdi. Ve buda benim sınırsız ceza almam demekti. Sahi zayn onlara görünmeden nasıl girebilmişti odama. Kamptan nasıl ve ne zaman dönmüştük. Sorularımın cevabını almak için odama döndüm. Zayn’i uyandırmadan önce kapıya yönelip kilitlemeyi düşündüm. Ama zaten kapı kilitliydi.

“Kapıyı kilitlemeyi düşünecek kadar zekiyim bebeğim.” Gözlerimi devirerek zayn’e döndüm.

“Zayn senin ne işin var burada?”

“Çok güzel uyuyordun seni bırakamadım.”

“Ne? Bir dakika bir dakika. Biz kamptan ne zaman döndük. Ve buraya ne zaman geldik. Neden hatırlamıyorum.” Zayn bir süre (Bir saniye kadar) düşündükten sonra yatağa yanına oturmamı işaret etti.

“Dün sabah koşuya çıkmışsın sanırım.” Evet koşuya çıktığımı hatırlamıştım. Hatta jessica ile yaptığım konuşmayı da hatırlamıştım. Onla olanları hatırlayınca yüzümü buruşturdum.

“Bir şey mi oldu mir?”

“Ne ah hayır devam et lütfen.”

“Her neyse. Sen koşudan döndükten sonra tekrar çadıra geçip uyudun. Ben uyandığımda sen koşu kıyafetlerinle yanımda uyuyordun. Koşuya çıktığını oradan anladım.” Koşudan döndüğümü hatırlamıyordum.

“Peki sonra ne oldu?”

“Herkes uyuyordu. Sadece ben,justin ve Bay Klaus ayaktaydık. Sonra ormanın derinliklerinden ayı sesleri geldi. Kampa saldırabileceği için Bay Klaus kamp macerasını yarıda kesmemiz gerektiğini söyledi. Sen çok derin bir uykudaydın. Yol boyunca uyudun. Evine vardığımızda annenlere de olanları anlattık. Jack ile birlikte seni yukarı taşıdım. Aslında benim kollarımdaydın. Ama ailen yanlış anlamsın diye jack de benimle birlikte geldi.”

“Peki odama nasıl geri geldin. Ailem seni görmedi mi?”

“Seni odana yatırdıktan sonra pencereni hafifçe açık bıraktım. Sonra evinizin kapısından çıkıp gittim. Annenler gittiğimi gördü. Arabayı evin arkasında durdurdum. Justin yola devam etti. Bende aralık bıraktığım pencereden içeri girdim ve kapıyı kilitledim.”

“Zayn. Çok tehlikeli bir şey yapmışsın. Annemlere yakalanabilirdik.”

“Ama yakalanmadık güzelim.”

IMMORTAL WARRIORSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin