IMMORTAL WARRIORS

Bölüm-9/2

Arkadaşlar 9. bölümün devamı bölüm bu. Aslında birleşik bir bölümdü. Çalışmalarım da yazarken aynı bölüme yazdım ama hikayeyi okurken orasi görünmüyoo. Bu wattpad hikayelerimi yarıda kesiyoo buda devamı. Hata için üzgünüm. İyi okumalar. Lütfen okurken vote verip yorum yapmayı unutmayınn... 

Trene geçip yerlerimize bindik. Kemerlerimizi sıkı sıkı taktık. Bir görevli gelip güvenliği kontrol ettikten sonra tren harekete geçti. Yukarı çıkana kadar yavaşça ilerledi. Tepeye çıktıktan sonra ani bir hızla inişe geçicektik. Umarım miranda buna hazırlıklıdır. Miranda sıkıca ellerini önendeki güvenlik demirinden destekle sıkıyordu. Diğre elini gevşettim ve elimle sıkıca kavradım. Tepeye vardıktan sonra tamda söylediğim gibi ani inişe geçtik. Miranda'nın çığlıkları kulaklarımı delip geçiyordu.

Tren raylardan dolayı bir sağa bir sola kıvrılırken miranda'nın kafasıda bir sağa bir sola gidiyordu. Çığlık çığlığa gözlerini kapamış elimi sıkıyordu. İlk turu tamamlamaya az kalmıştı. Ama 2 kere daha turluyacaktı. Sert çıkışarı bir kaçkere geçtikten sonra miranda nın çığlıkları zayılflamıştı. Sonlara doğruda tamamen kesildi. Tren iki tur daha attıktan sonra nihayet durdu. Miranda nın suratında garip korkmuş ve ağzını açsa kusacakmış gibi ifade vardı.

Ve haklıda çıktım. Trenden iner inmez bir kaç adım ilerleyip kaldırımın üstüne kustu. Hemen yakındaki bir satıcıdan peçete ve su alıp yanına gittim. Saçlarını elimle geriye doğru topladım. Önce peçeteyi ağzını temizlemesi için uzattım. Daha sonrada suyu verdim. 

"İyimisin?"

"İyiyim zayn. Sadece feci şekilde midem bulandı."

Miranda ya eve dönebileceğimizi söylemek için ağzımı açtığım sırada yüzlerce kişinin çığlık attığını ardından da ard arda gelen silah sesleri duydum. Refleks olarak miranda yı yakınıma çektim ve eski konseyin giriş bölümüne giden korku tünelinin kapısına doğru yürüdüm ve mirandayı yanıma çekip neler oluyor diye etrafa baktım. Görebildiğim tek şey kaçışan insanlardı.