Justin'in Ağzından__
Jack'i ite kalka benim arabama bindirdim. Çokta zorluk çıkarmadı aslında. Sanki hiçbirşeyi umursamıyo gibi bir hali vardı. Ellerini bağlama gereği duymadım. Aslında bağlasam iyi olurdu ama yanımda kurboğan vardı ters birşey yapmaya kalkarsa bunu engelleyebilirim.
Jack'i alıp zayn le beraber şuan ki tuttuğumuz evin altındaki mahzene götürdüm. Burası tarikat dönemlerinde kurulan çok eski bir kasaba olduğu için evlerin altında böyle mahzenler oluyordu.
Bu mahzenlerde kimileri kölelerini, kimileri (bizim gibiler) düşmanlarını veya esirlerini tutuyordu. Aslında bizim bu kasabadaki evimiz miranda'nın şuan ki eviydi. Zaynin de bunu bildiğine eminim. Sonuçta o evde asırlarımız geçti. Kasaba hernekadar değişmiş olursa olsun yolları ezbere bilmemek imkansızdı.
Mahzene indim. Tabi jack de yanımdaydı. Hatta önümdeydi. İki sandalye çektim. Jack i iterek karşıma oturttum. Mahzenin her tarafına içinde kurtboğan olan gizli sprey kutuları yerleştirdim. Elimde de bunları çalıştıracak küçük kumanda vardı. Bunu kardeşimi ölümden kurtaran birine yapmak istemiyordum ama bu bir önlem almaydı. Hem ne olursa olsun kurtlardan pek haz etmediğim gerçeğide vardı.
Zaynin Ağzından__
İnsanlar sağa sola kaçıyor saklanacak yerler arıyorlardı. Miranda nın kollarımın arasında titrediğini hissediyordum. Silah sesleri yakınlaşıyordu. Eğer buraya gelme, miranda ya zarar verme gibi bir ihtimalleri olursa direk eski konseye girerdik. Ama burdaki onlarca insanında hayatı tehlikede olabilir. Tek başımada bunlarla başa çıkabilirim ama yanımda miranda vardı. Üstelik benim ne olduğumu bilmesini istemiyorudum.
3 tane elinde silah olan adamlar bizim olduğumuz tünele yaklaşıyordu. Önce miranda yı eski konseyde ki benim gizli odama saklayacaktım. Sonrada gelir bunların icabına bakardım. Mirandanın elini tuttum. Korku tüneline girdik. Sanırım burada saklanacağımızı düşünüyordu. Ama onun şaşıracağı birşey yaptım. Tünelden sağa saptım. Normalde vagonlara binmemiz gerekirdi. Vagonların ilerisindeki siyah duvara doğru ilerledim. Normal bir insan bunun sadece bir duvar olduğunu düşünürdü. Duvara elimle hafifte bastırdım. Duvarın dibinde küçük siyah karekutu çıktı. Kutu gizli bir kasaydı. İçinde tuşlar ve dijital ekran vardı.
Hemen konseyin giriş şifresini girdim. Siyah duvar dönerek gizli geçide açıldı. Miranda nın şaşkın bakışklarının üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Ama acelemiz vardı. Şuan ona birşey söyleyecek vakit yoktu.
"Zayn? Az önce ne yaptın sen. Burada tünel olduğunu nerden biliyorsun. Daha doğrusu şifreyi nerden biliyorsun. Zayn neler oluyor söylermisin."
"Miranda! Şimdi birşey sorma tamam mı. Senin ve dışarıdaki onlarca insanın hayatı tehlikede. O silahlı aptalları durdurmam gerek. Sana şuan açıklama yapamam. Buradan kurtulduktan sonra açıklıycam. Güven bana."
"Nereye gideceğiz peki?"
"Seni güvenli bir yere götüreceğim. Sonra tekrar yukarı çıkacağım. Ve ben dönene kadar sen oradan çıkmayacaksın tamam mı?"
"Ne yani beni burda tek başıma bırakacaksın ve sen o katillerin arasına mı döneceksin.?"
"Bak burda kimse yok.Burası güvenli bir yer tamam mı bana güven. Gelip seni alıcam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMMORTAL WARRIORS
Fanfictionİki asil vampir ; Toy bir kurt kıza aşık olursa ne olur? Üstelik bu kurt kız bulup yok etmeleri gereken kişiyse? Aynı kıza sahip olabilecekler mi? Sevdikleri kızın aradıkları kurt olduğunu öğrenince ne yapacaklar? İki seçenekleri var; Ya Aşklarından...