3

404 31 456
                                    


Kyungsoo kendini odaya kapattığı gibi diğerleri de sesizliğe bürünmüştü. Belki abartıyorlardı. Bunu kabul ediyorlardı evet ama o exodan birisi olamazdı ki?

Bir anda sessizlik keskin bir şekilde bölündü ve mutfakta yixingin kızgın sesi yankılandı.

"SİZ NE BOK YEDİĞİNİZİ SANIYORSUNUZ!"

Yixing nadir olarak sinirlenen bir tipti. O sert konuşmamaya özen gösterir kimseyi kırmamaya çalışırdı.

Hoş, bu yüzden onun saf olduğu sanılırdı ya; o çok kibardı...

Diğerleri ona döndüğünde laflarına dah sakin bir tavırla devam etti.

"bakın onu istemiyorsunuz, tamam kabul bir şey diyemem sizin kararınız ama neden bu kadar ileri gidiyorsunuz ki? Onun kırılabileceği hiç mi aklınıza gelmiyor? Fanlardan yediği sürtük damgaları, gruptan çıkması için baskılar dış görünüşünden dolayı aldığı nefret yorumları yetmiyor mu da sen daha da üstüne gidiyorsun jongin?"

"Hyung onu neden istemediğimi biliyorsun. Bir iki güne dayanamaz gider. Hem emeklerimizin üstüne konuyo görmüyormusun?"

"Saçmalama jongin. Sen ne sanıyorsun cidden? Hadi onu gruptan çıkmasını sağladın daha sonra bizimle iletişime geçer mi? Bu kadar aptallaşma. Ve hareketlerinize çeki düzen verin."

"yixing bebeğim bu kadar abartma lütfen. Hem jongin haklı bizim kaç yıllık emeğimize kondu. En başında sende böyle davranmayı kabul etmişken niye böyle yapıyorsun. Seni ne bu kadar rahatsız etti?"

"Abartmıyorum ben junmyeon. En baştan kabul ettim çünkü siz bana sadece onu umursamayacağımızı söylemiştiniz. Ona böyle davranacağınızı değil.

Bir şeyin rahatsız ettiğide yok. Sadece onunla empati kurabiliyorum. Bu o kadarda zor değil. Ya da fanlardan benzer tepkileri aldığım için bu konu da çok zorlanmıyorum.

Neredeyse aynı şeyler: bu grubu haketmiyorsun, exodan atın onu, çok yeteneksiz, çok beceriksiz, çok çirkin, Çinli üye istemiyoruz, bu sürtüğü gönderin artık, exoya acıyorum diğer üçü gibi oda gitmeli exo 7 kişi... Ve daha niceleri. Dediğim gibi benzer hakaretler. Sizin de empati kurmanız zor olmamasa gerekirdi aslında ama... Neden bunu beceremiyorsunuz anlamıyorum. "

" Bak bebeğim eninde sonunda bizi anlayacak."

" Hayır Junmyeon, ona fanlar bu kadar baskı yaparken sizinde böyle davranmaya hakkınız yok. Eğer burada bizim yanımızdaysa bunu çoktan haketmiştir. Kusura bakmayın ama Kyungsoonun tarafındayım. Umarım bir an önce onu tamamen kaybetmeden akıllanırsınız. Bir süre benimle de muhattap olmayın. "

"sevgil-"
"hayır Jun. Hiç birinizle konuşmak istemiyorum. Ne zaman onu kabullenirainiz o zaman bizde eskisi gibi oluruz."

Sözlerini bitirdikten hemen sonra mutfaktan ayrılmıştı arkasında gözleri dolu dolu bir Junmyeon ve pişman da olsalar inatlarından geri durmayacak 7 adam bırakarak...

Yixing mutfaktan çıkar çıkmaz adımlarını Kyungsoonun odasına yönlendirmişti. Ona ne diğeceği nasıl davranması hakkında en ufak bir fikri yoktu ama bu böyle devam etmezdi. Sonunda cesaretini toplayıp kapıyı tıklatabilmişti.

İçeriden ses gelmeyince tedirginde olsa kapıyı aralamıştı. Fakat ne yatakta nede koltukta sooyu göremedi. Yavaşça odadaki banyoya yöneldi. Kapıyı çaldıktan sonra yavaş yavaş içeri girdi. Fakat orada da değildi.

Odadan çıkıp tekrar merdivenlere yöneldiği sırada yukarıdan gelen ağlama sesiyle oraya yönelmişti. Terasa çıktığında köşede dizlerini kendine çekmiş başı dizlerinin üstünde sesinin çıkmaması için elleriyle ağzını kapatmaya çalışan o küçük bedenle karşılaşmıştı.

Yavaş yavaş onun yanına adımlarken hala tedirgindi. Karşı karşıya gelmeleri için 3-4 adım kalmışken seslendi.

"Kyungsoo."
Yixingin sesiyle bir anda irkilen beden direk göz yaşlarını silmeye çalışmıştı beceriksizce.
Yixing o kısa mesafeyide kapatmış soonun yanına oturmuştu.

Yixing ağzını açıp açıp kapatıyor bir şeyler geveleyip duruyor anlamlı Bir cümle kuramıyordu.

İkiside sessizce gökyüzünü izlerken sonunda lafa başlayabilmişti yixing.

" şey onlar adına ben çok çok özür dilerim. Normalde böyle birisi değiller ama... Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum. O anda müdehale etmediğim için beni affeder misin? Eminim ki iyi arkadaş oluruz hmm?"

Kyungsoo sonunda ağlamayı durdurbilmişti ki yixingin sözleri onu daha da rahatlarmıştı.

"en azından içinizden birinin, exodan birinin, beni kabullendiğini bilmek güzel hissettiriyor. Teşekkür ederim. Sen gerçektende dedikleri kadar iyi birisin Hyung."

Yine o kalp gülümsemesini yixinge sunmuştu.

"Ovvvv çok tatlı gülüyorsun. Dudaklarını öpmek istiyorum. Yanlış anlama sapık değilim."

Yixingin son dediğiyle Kyungsoo kahkahalara boğulmuştu.

"sende çok tatlısın. Hyuuuung"

"bana Hyung demen çok hoşuma gidiyor. Beni yabancılaştırmadığını bilmek güzel. Eee yemek yemek ister misin?"

"ahh, onların beni istediğini sanmıyorum. Asla da kabullenmeyecekler sanırım haa"

"eninde sonunda kabullenecekler. Takma kafana. Ayrıca SIRF JONGİNİN LAFLARI YÜZÜNDEN HER GÜN AÇ MI KALMAYI DÜŞÜNÜYORDUN?!? Hemen o düşünceyi çıkar kafandan."

"yaah sanırım senin bu ani çıkışlarına alışmam gerek Hyung. Ödümü kopardın. Ve de Tam olarak öyle düşünüyordum ehehehe. Ama şuan iştahım yok Hyung lütfen."

"bu seferlik ses etmeyeceğim ama başka zaman asla buna müsaede etmem haberin olsun."

Onlar biraz daha orada oturup gülüşmeye devam ettikten sonra menejerden aldıkları mesajla odalarına inip şirkete gitmek için hazırlanmaya başlamışlardı. Her ne kadar kötü bir güne de başlasalar sanırım gün içinde Kyungsoo için daha iyi olacaktı.

Günün sonununda ise her zamanki gibi soluğu yine onun yanında alacaktı...

737 kelime...
Beklettiğim için üzgünüm unarum beğenirsiniz.

BU RESMİN ETKİSİNDEN ÇIKAMIYORUM ŞAMZİSMSJİDMXŞMD

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BU RESMİN ETKİSİNDEN ÇIKAMIYORUM ŞAMZİSMSJİDMXŞMD

Görüşürüz 👋👋👋

EXO'NUN ÇİRKİNİ DODOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin