EXO'NUN ÇİRKİNİ DODO

2

Bir süre sonra odaya menejerde girmişti. Onların iyi anlaşıp kyungsooya birbirlerine davrandıkları gibi davrandıklarını görünce gülümsemesine engel olamamıştı.
Üyeler bunu farketsede ses çıkarmadılar. Sonuçta öyle görünmek istiyorlardı.

"kyungsoo, sen artık gidip eşyalarını topla hadi. Akşama doğru yurda geçerken senin evine de uğrar alırız seni."

"Olur bay kim. Görüşürüz öyleyse." Diyerek el sallamıştı.

"İstersen sana yardım etmeye gelebiliriz."

"Hayır kai gerek yok. Zaten çok bir eşyam yok. Ben halledebilirim. Akşam görüşürüz."

"Peki öyleyse. Görüşürüz."

"Onunla anlaşmanıza ne kadar sevindiğimi söylesem azdır. O cidden hassas birisi çocuklar. Lütfen onu üzecek davranışlardan kaçının. LSM ona iyi davranmanızın üstünde baya durdu. Ve benim de durumunuzu ona rapor edeceğini unutmayın. İyi anlaşmanıza sevindim."

Kyungsoo' nun odadan çıkmasının hemen ardında menejer konuşmaya başlamıştı.
Anlaşılan menejerin yanında da rahat hareket edemeyeceklerdi.

"Sanırım yanıldık bay kim ben onunla iyi anlaşabileceğimizi düşünüyorum." Suhonun gülümseyerek söylediklerini tüm grup onaylamıştı.

Onun samimi bir şekilde söylemediğini hepside farkındaydı.

"Çok iyi. Siz pratik yapmaya devam edin yaklaşık 1 saat sonrada çıkar kyungsooyu da alır yurda gideriz."

Herkes onayladıktan sonra menejerde bir köşeye oturup onların Pratik yapmasını izlemişti.

O sırada da kyungsoo onların oyununu gerçek sanarak evine varmış yüzünden silinmeyen glümsemeyle eşyalarının toplamaya devam ediyordu.

*
*
*

"Hadi toparlanın artık da gidelim"

"Tamam junmyeon. Hazırlanıyoruz işte."

Baekhyun daha fazla onun hızlanmaları için çabalamasına dayanamamış ve söylenmeye başlamıştı. Sonunda herkes duşunu alıp dışarı çıkmayı başardıktan sonra şirketten ayrılabilmişlerdi.

Çok geçmeden müstakil evlerin bulunduğu bir semtte tek katlı ne büyük ne de küçük bir bahçesi olan sevimli bir evin önünde durmuşlardı.

Kyungsoo eşyalarını hazırlayıp kapıya koyduktan daha sonra ise evin önünde ki bankta uzun ve kilolu olmayan bir adama heyecanla bir şeyler anlatmayla meşgul olmuştu.

Adam ise suratında; gözlerininin hafif kısılmasını ve gamzesininde bariz bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayan hiç kaybolmayacakmışcasına duran bi tebessümle onu dinliyordu.

Öyle koyu bir sohbete dalmışlardı ki evin önünde duran büyük arabayı bile farketmemişlerdi.

Öyle ki menejer ve suho arabadan inip onlara seslenince ikiside irkilmişti.

"Merhaba bay kim, junmyeon hyung."

"Merhaba soo, gel hadi gidelim artık."

Suhonun lafının üzerine kyungsoo ve yanındaki adam kalkıp bavulları almışlardı.

Gerçektende kyungsoonun da dediği gibi fazla bir eşyası yoktu. Biri kyungsoonun elinde diğer ikisi yanındaki adamın elinde üç tanecik bavulu vardı.

Onlar bavulları arabanın yanına getirdiğinde menejer bagajı açmış ve yerleştirmişti.

"Öyleyse sonra görüşürüz soo."