EXO'NUN ÇİRKİNİ DODO

11

"Ben geldiiiiim."

"Sonunda gelebildin demek, bende başkasını bulduğunu sanmıştım"

"Ama minmin hiç öyle bir şey yapar mıyım ben? Sadece bu sıralar fazla yoğun olduğumuz için arayamadım. Hem sen konserimizi izledin mi? Hele izlemedim de küserim."

"Tabiki de izledim. Sen mükemmeldin Dodo. Hayallerine kavuştuğu için o kadar mutluyum ki."

" Ben de çok mutluyum bebeğim. Bak ben sana neler aldım. "

*

"Listeyi hazırladınız mı minseok?"

"Evet Jun, hadi siz alın da gelin. Sonradan aklımıza gelirse de mesaj atarız."

"Pekala, chanyeolle jongin insin de gidelim."

İkilinin hazırlanması ile listeyi de alarak arabayla birlikte markete gitmişlerdi. Evde kalanlarsa her yeri toparladıktan sonra oynayabilecekleri oyunları tartışmış, izleyebilecekleri filmleri seçmişlerdi.

Kyungsoo ise minmin ile derin bir sohbete dalmış zamanla alakasını yitirmişti.

Sahi ne zamandır görüşmüyorlardı? Her ne olursa olsun birbirlerini yıllardır görmemişcesine davranmaktan kendilerini alıkoyamıyorlardı.

Jun ev için malzemeler alırken ikili direk abur cubura saldırmış bir de hangi cipsi alacaklarına dair kavga ediyorlardı.
Junun son yarım saattir hayatı sorgulamasına sebep olan ikili onun tehtidlerine hiç bir şekilde kulak asmıyordu.

Bir yandan eksikleri tamamlayıp bir yandan da diğer ikisini susturmaya çalışmakla geçen bir alışverişin son parçalarını da sepete atarken önlerinde ki uzun boylu adam dikkatlerini çekmeyi başarmıştı.
Ama onu nereden tanıdıklarını hatırlayamıyorlardı.

"Bu adam Kyungsoo'yu evinden almaya gittiğimiz de yanında olan adam değil mi?"

"Ah, evet jongin."

Onlar konuşurken adamın yanına 20'li yaşların da bir genç gelmiş ellerinde ki malzemeleri sepete atmıştı.

"Doktor kim, çikolatayı sütlü mü alayım, bitter mi?"

" kafana göre takıl jung. Ayrıca biraz daha resmi konuşmaya devam edersen seni dinlemiyeceğim. "
(Kesinlikle doktor olduğunu duysunlar diye resmi konuşturmuyorum)

"Pekala, o zaman ikisinden de alıyorum hyung."

Çocuğun laflarıyla adamın yüzünde de bir gülümseme oluşmuştu.

"Bu arada hyung, az önce Kyungsoo hyung aradı. Do Kyungsoo. Minminin yanına gelmiş de nererde olduğumuzu sordu."

"Gelmiş mi? hızlı olalım o halde daha fazla bekletmeyelim. Kaç gündür gelemiyordu, özledim bebeğimi."

"Emin ol şuan bizi beklemiyordur hyung. Minmin ile yan yana gelince her şeyi unutuyorlar."

"Gerçekten de öyle."

Onlar gülüşerek konuşurken diğer üçlü şaşkınca onları dinliyordu. Kyungsoo'nun hiç arkadaşı olmadığını sanıyorlardı. Kyungsoo her fırsat bulduğunda bu adamın yanına mı geliyordu yani?
Merak ve kızgınlığın araya karıştığı duygularla alışverişi bitirmiş yola koyulmuşlardı.

"Cidden emeklerimize konduğu yetmemiş gibi sürekli dışarıya bu adamla buluşmak için mi çıkıp duruyordu yani? Biz bile ondan çok çalıştık bu konsere."

"Haklısın jongin, bu hafta izinli olabiliriz ama bundan önce de her hafta sevgilisiyle buluşması çok sinir bozucu. Biz hala zoraki izin alırken o yeni çıkış yapmasına rağmen elini kolunu sallayarak gezebiliyor."