Badeee.sy : Gö*ünde torpil patlatacağım senin.
Darknight : Gö*üm senin için her zaman burada orası ayrı mevzu ama Emre değilim.
Darknight : Seni sırf iddia için kullanacak bir p*ç ile kıyaslanmak beni delirtiyor.
Badeee.sy : Napim.
Darknight : Ya**ı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sona geldik bebeklerim. Bir kitabıma daha elveda diyorum. Ne kadar üzücü olduğunu tahmin edebilirsiniz. Çünkü ben tanıdık bir şarkıda, onların karşılaştığı tanıdık bir mekanda hep hatırlayacağım. Umarım sizde unutmazsanız.
Derin bir nefes alın ve gülümseyin.
💙
♫ ❝Sarah Cothran - As The World Caves In❞ ♫
♫ ❝Bruno Mars - Talking To The Moon❞ ♫
♫ ❝Lana Del Rey - Born To Die❞ ♫
Saniyeler hızla gelip geçerken önümde ki devasa kasenin içine kaçırdığım yumurta kabukları acıyarak bana bakıyordu. Elime bulaşan yumurta ve unlar kasenin içindekinden daha çok keki andırmıştı. Omuzlarımı silkeledim ve dünyada ki bütün oksijene sahip olmak istercesine derin bir nefes aldım. Kirli ellerim ile çekmeceden kaptığım kaşığı karışımın içine daldırdım. Hızlı hızlı karıştırırken bir yandan da telefonumdan yükselen melodi sesini takip ederek kalça kıvırtıyordum. Nihayet kıvam aldırdığım keki bırakıp tezgahın üstüne çıktım. Kısacık boyum ile en son rafa yetişebileceğimi düşünmemiştiniz değil mi?
Parmaklarımın ucu şekerleme kavanozuna dokunmuştu ki arkamda hissettiğim hareketlilik ve belime sarılan kol kalbimi gereğinden fazla attırdı. Ayaklarım havalandı ve Emre'nin hizasına indi. Hemen sonra kavanoza uzandı. Benim ulaşamadığım noktaya tek hamlede ulaşıp bana döndü. Elindeki kavanozu alıp hızlıca kek hamurumun içine boşalttım. Anlık heyecan ile biraz fazla kaçırmıştım ama eminim piştiğinde daha lezzetli olacaktı. Sakince kaseyi bir fırın kabına boşaltıp doğruldum. Geriye doğru esnedim ve ağrıyan sırtımın çıtırtılarına kulak astım.
Emre ile bugün ilk ayımızdı. Sevgili olduğumuz 1. ay. Bu kısacık sürede birbirimizi kollayıp korumuş tekrar yeni hisler beslemeye başlamıştık. Önceki halimizden daha tutkun bir aşk ile yanarken ikimizde kimi fırtınalardan yara alarak çıkmıştık. Ama günün sonunda birbirimize yara bandı olmuştuk. O bal rengi gözleri ile benim tohumlarıma şifa olurken ben sıcacık kollarım ile ona yuva olmuştum. Bunun sonsuza dek devam edeceğine şüphesiz inancım vardı.
Yine sıcacık gözlerle baktı bana oturduğu koltukta. Yanına çöktüm ve pişmesi son bulmuş keklerimi önüne bıraktım. İştahla dudağını yaladığında kaptığı kekten bir ısırık aldı. Yer yemez yüzünde olan mimik beni telaşa düşürdü. Hızlıca sürahiye uzanmıştım ki beni bileğimden yakaladı ve yanına çekti.
"Şaka yapıyorum gel buraya," sahte bir kızgınlıkla kollarımı önümde bağladım. Hayatımda ilk defa ona en sevdiğim kekten yapmıştım ve kötü demesi beni uzun süreli ağlama komasına sokabilirdi.
