Akşam eve gelen Ömer yemekten sonra gene Zehra'nın oturma odasına kuruldu. Sevmişti burayı. Zehra Ömer Ağa'nın odasına –kendi odasına- geçtiğini görünce dertli dertli iç çekti...
İlk bir yıl haricinde dairesi sadece ona aitti, onun sığınağıydı.
Orada rahat olmaya alışmıştı, yeri gelir banyodan çıplak çıkardı, odasına çekildikten sonra üstündeki kıyafetleri atar, askılı mini penye geceliklerini giyerdi. Ferah oluyordu. Bu nedenle temizlik için bile kimseyi sokmazdı.
Şimdi başka birinin, hele de bir erkeğin mekânına ortak olması tuhaf geliyordu.
Ama adam zaten dertliydi birde kendisi canını sıkmak istemedi, nasıl rahat ediyorsa öyle davransın madem dedi. Kabullenmek zorundaydı sonuçta...
Kahveleri alıp odasına yollandı, karşılıklı içtikten sonra o diz üstü bilgisayarında çalışırken. Duş almak için odasına geçti, sonra üstünde sıkı sıkı kapattığı bornozuyla odasına geçti, ne giyecekti peki? Diz boyu beyaz bir taytla kalın askılı açık pembe tişörtte karar kıldı.
Uzun süre bir arada yaşayacaklarsa Ömer efendide Zehra'nın rahatlığına biraz katlanacaktı artık. Oturma odasına geri döndü, kızın halini gören Ömer'in gözleri fal taşı gibi açıldı, yutkundu.
Adam'ın halini rahatsız olduğuna yordu Zehra, baştan kuralların koyulması gerektiğine olan inancı ile;
"Ağa'm hiç kusura bakmayacaksın artık, burası senelerdir benim dairemdi. Rahat olmak hakkım, rahatsız olan odasına gider, baştan anlaşalım."
Ömer inanmazca kıza baktı, rahatsız olup odasına gitmek mi? Ömer burada yatmayı bile düşünebilirdi. Öksürdü, "Haklısın seni rahatsız etmek istemem. Sen rahat olmaya devam et" dedi büyük bir ödün verircesine.
Ciddi olduğuna kanaat getiren kız. "Tamam" dedi.
Sonra elini hırsla adamın oturduğu yöne doğru uzatınca bol tişörtünün kolundan Ömer'e farkında olmadan bir göğüs şov yaptı "Hem benim yerime oturmuşsun, hem kumandayı sen almışsın!" dedi içine oturan konuyu belirterek.
Sonra uzlaşmacı olmaya çalışarak "Oraya kim oturursa kumanda diğerinde olacak bundan sonra" ancak Ömer o an Zehra'nın dimdik göğüslerinin hizasına bakarak sutyen giyip giymediğini anlamaya çalıştığından bir kulağından girdi, diğerinden çıktı "Hı hı" dedi dalgınca.
Zehra anlaşmış olmalarından memnun olmuştu, el sıkışalım o zaman diyerek elini uzattı, Ömer ne için anlaştıklarını pek dikkate almıyordu, Kızın elini sıkarken "Kucağıma çeksem ne der acaba?" diye düşünerek sırıttı.
Zehra bir parça rahatlamıştı, Ömer Ağa'sı anlayışlı bir arkadaş olacaktı galiba. Anlaşmalarının gereği olarak kendi hakkı olan kumandayı Ömer'in ellerinin arasından aldı, izlemeyi sevdiği diziyi açtı hevesle.
Zehra bir şeyler izlerken kendini kaptırır, el kol hareketleri eşliğinde yeri gelir söver, yeri gelir abartılı sevinç gösterilerinde bulunurdu.
Ömer hep kontrollü görmeye alıştığı kızın bu çatlak hallerine şaşırmıştı. Gerçek Zehra'yı tanımadığını fark etti.
Dizisi biten kız iyice galeyana gelmişti, ne dediğinin farkında bile değildi. Ateşli ateşli "Ağa'm görüyor musun yaptıklarını! Kızı öldürecek kocası, kesip eline vereceksin böylelerinin!"
"Sen gene de kendine hakim ol" derken kıkırdıyordu Ömer. İyi geceler dilenip odaya çekilirlerken diziye söylenmeye devam eden Zehra'ya yattıktan sonra bile kıkır kıkır gülüyordu. Gülümsemesiyle daldı uykuya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artık Büyüdüm! (Tamamlandı)
Ficción General"Benim şu hayatta en çok korktuğum kişi karım." Hayranlıkla ekledi "Çok güçlü bir kadındır." "Ha böyle deyince ikide bir kavga eden, ters huylu, asabi, saldırgan, şirret bir şey aklına gelmesin." " Onun gücü karar verme yeteneğine sahip olmasıdır...