Valkyrie topluluğunun başı olmak isteyeceğim son şeydi . Bütün bir ordudan sorumlu olmak , onları düzene sokmak , emir vermek... Bunlar bana göre şeyler değildi . Ben daha çok başına buyruk takılan tiplerdendim zaten beni dinleyen de pek fazla kişi yoktu.
Her zaman olduğu gibi sade bir güne uyanmıştım. Uykucu bir tip olduğumdan yataktan çıkmak zor geliyordu ama mecburdum . Zorlada olsa kalkıp bir şeyler atıştırdım ve üzerimi değişip Valhalla'ya ( Katledlmişlerin Salonu) doğru yürümeye başladım . Kafamda sorularımla birliklte yürürken bir el beni kolumdan odaya sertçe çekti :
- "Günaydın Tessa !"
- "Sanada günaydın Amy !"
Amy her zaman ki gibi yine enerji doluydu , hayır anlamıyorum sabah sabah bu kadar enerjiyi nereden buluyor ve sanırım anlayamayacağım da , ama o benim en yakın arkadaşım ve onu böyle kabul etmiştim :
- "Amy artık kolumu bırakabilirsin , bir yere kaçtığım yok" dememle birlikte sırıtması bir olmuştu ama göz göze gelince suratı eski haline bürünmüştü
- "Yine suratsızlığın üzerinde Tessa , sorun mu var ?"
- "Valkyrielerin başı olarak ilk görevim ne olucak diye düşünüp duruyorum biliyorsun eskiden bize kolay görevler verirlerdi ama şimdi tecrübeliyiz , iş ciddiye bindi ve verilecek görev hakkında binlerce düşüncem var Amy"
Gerçekten de öyleydi burası doğduğum yerdi ve ben başa gelene kadar ilk görevinde ölen çok Valkyrie gördüm , onların arasına katılmak istemiyordum
- "Sana her zaman yardım edeceğimi biliyorsun , burada işler kuralla yürüyor ama biz kendi kurallarımızı koyduk bunu unutma , biz bu kurallar sayesinde hayatta kalıyoruz yoksa şimdiye ölmüştük"
- "Sen ve senin deli kuralların , beni de kendine benzetmeye başladın" Çok gülen biri değilimdir ama söyledikten sonra gülmüştüm.
- " Sen.. şimdi...güldün.. yani ciddi anlamda ? Ölmeden önce bunu gördüm ya ben başka bir şey istemem"
- " İnsanların arasında bu aralar fazla takılıyorsun sanırım Amy" Evet Dünya'ya inmemize arada izin veriliyordu ama ben daha önce inmemiştim ve sanırım inmem gerkiyordu , espri anlayışım yoktu , gülmüyordum belki bir kaç şey öğrenebilirdim.
- " Yani öylede denebilir , neyse hadi gidelim görevi öğrenmek için sabırsızlanıyorum "
- " Senin kadar ben heyecanlansam seni takmadan koşarak salona giderdim , istediğin zaman benim yerimi alabilirsin biliyorsun değil mi Amy" Tamam kabul dalga geçmiş olabilirim ama öyleydi baş olan bendim ama benden çok merak eden bir arkadaşım vardı
- " Laf sokmayı bırakta yürü hadi "
Salona doğru yürürken etrafta benim komuta altımda olan Valkyriler eğilip selam veriyordu ve bende kafamı hafif eğip karşılık veriyordum . Bu sevildiğim anlamına gelmezdi çünkü uymamız gereken kurallardan biri buydu "1) Kendinden üst biri görülünce selam verilecek."
Katledilmişlerin Salonu'nun kapısı tam karşımdaydı , durdum ve derin bir soluk alıdım ..
- " Hadi bitirelim şu işi ! "
- " İşte benim kızım ! " Amy'nin bu lafından sonra dönüp ona bakmıştım , anlamış olacak ki bir hışımla kapıyı açtı .
Karşımda hepimizin başı olan Odin oturuyordu , evet Odin'e hizmet ediyorduk bizler onun savaşçılarıydık.
İLK HİKAYEME BAŞLADIM , UMARIM BEĞENİRSENİZ , YORUM ATMAYI UNUTMAYIN , YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN IŞIĞI
FantasyOnuruna düşkün bir Valkyrie Cehennem Kralı Ve... Başlamak üzere olan bir savaş... Valhalla'yı korumak ona kalmıştı ama başarabilecek miydi ? Ona verilen bu kutsal görevi yerine getirip evine canlı dönebilecek miydi ? Copyright © Tüm Hakları Saklıdır