Yaramaz Sevgilim (Askıya Alındı.)

Yanımda olduğun sürece benimsin

((Ellerimi tutarsan dünyam ısınır benim.))

Yeni bölümle karşınızdayım bekletmek istemedim. İyi okumalar...

Aslında neden bu kadar taktığımı bile bilmiyorum bu konuya. Ya da bilmek istemiyorum nedenini. Güneş ne kadar ısrar etse de ona olanları anlatmadım. Sonra diye geçiştirdim. Anlatsam canım yanacak gibime geliyor. Ne gibimesinden bahsediyorum ki kendimi kandırıyorum sadece. Canım çok yanıyor kullanılmak istemiyordum. İntikamını acımasızca almıştı. Canımı yakmıştı. Görür ama o manda yavrusu. Kapıyı tıklatmadan içeriye girem Güneş yatağıma hızlıca atladı.

"Kızım bir kere de çal şu kapıyı aaaaa." diye dalga geçtim ama keyfim hiç yoktu. Dün gece duş alıp odama kapadım kendimi ve hiç çıkmadım. Duygusal şarkılar açıp dinledim azçıkta ağlamış olabilirim. "Kızım odadan hiç çıkmadım depresyon staylaya bağladın iyice hem dün gece ne oldu çabuk anlat bakalım." Anlaşılan Güneş'ten kaçış yok. Derin bir iç çekip konuşmaya başladım. "Dün gece Ediz beni öptü bende ona karşılık verdiğimde geri çekilip bana karşı koyamayacağını biliyordum intikamımı aldım gibi şeyler zırvaladı. Yani kısaca kullanıldım." dedim son kelimeme vurgu yaparak.

Güneş'in ağzı açık kaldı kız resmen şoka girdi. Bende Bim'e girdim. Kendi yaptığım espirime yüzümü buruşturup Güneş'i dürttüm. "Peki sen ne yaptın?" dedi.  "Ne yapıcam birşey demeden kalktım sonra buraya geldim işte bu kadar." Karnıma öküz oturmuş gibi hissediyordum resmen. Pardon öküz değil manda olacak o ama ben bunu onun yanına bırakmayacağım. "Eee sen ne yaptın Berk'le."

Sırıtmaya başladı. Ne oldu lan dün gece. "Bana galiba seni öpücem diyip öptü lan. Bildiğin öptü valla ahh çok güzeldi." Aoovv sanırım Güneş'i gene kaybettik. Umarım diğeri gibi olmazdı. Gözlerimi devirmekle yetindim. "Ya kızım böle mal mal oturacak mıyız? Kalk hadi eğlenmeye gidelim."

"İşin gücün eğlenmek otur azcık kıçının üstünde hiç keyfim yok benim." dedim. Hep eğlen hep eğlen nereye kadar böyle. Güneş'i oturmaz ki hiç başımıza hep bi bela gelir. "Aaa hadi ama kalk dedim sana uğraştırma beni." Aslında kafam dağılırdı biraz. "Uff tamam." dedim ve yerimden kalkıp dolabımın karşısına geçtim. Mini bir etek ve üzerimede sıfır kollu bir t-şört giydim. Topuklu ayakkabılarımı da giyince hazırdım. Hafif bir makyaj yapıp saçlarımı şekillendirdim. Güneş çoktan hazırdı bile vay be benim kuzende taş gibi hatun şimdi. Üzerine mini bir elbise giymiş sırt dekoltesi olan atına siya topuklu ayakkabılarıyla mükkemmel gözüküyordu. Güneş'i görünce ıslık çaldım. O da bana aynı tepkiyi verdi.

"Hadi hazırsan çıkalım." Ne meraklı çıktı be eğlenmeye sende Güneş. "Hazırım hazır yürü hadi baş belası." dedim bende. "Tatlı baş belası ama." diyip yanağımdan makas aldı. Gözlerimi devirdim hiç akıllanmayacaktı bu kız. Gerçi bende aynıyım ne edebiyat yapıyosam. İyice saçmaladım da hadi hayırlısı bakalım. Kapının önüne çıktığımızda Ediz ve Berk'te çıktılar. Berk Güneş'i görünce bize doğru gelmeye başladı. Ediz uzak duruyordu. Dursun da zaten yoksa saçını başını yolucam. Ya da vazgeçtim gelsene oğlum işte yanımıza azcık bakıyım sana.

Hayır Kayra saçmalama o seni kullandı yumuşama hemen. Ben kendi iç sesimle savaş verirken Berk Güneş'i dudağından öptü. Ağzım 'o' şeklini aldı. Sanırım bu ağzı açık kalmak bizde genetik bir şey. "Naber bebeğim?" dediğinde Berk daha da çok şaşırdım. "Lan siz hangi ara sevgili oldunuz." dedim bende şaşkınlığımı üzerimden atıp. Yani dün öpüşmüşler ama ne biliyim ya.

"Dün" dedi Berk 'n' harfini uzatarak. Ben bu çocuğu yanlış yorumlamışım. Çocuk vurdum duymaz filan değil. Bak hemen de sahiplenmiş. Bir de Ediz'e bak manda yavrusu. "Ee siz nereye gidiyorsunuz?"

"Eğlenmeye,siz de gelin." dediğinde Güneş'in koluna bir tane geçirdim ama omuz silkti. Hainn bildiğin hain. Yazıklar olsu be işin düşer bir daha senin bana. "Tamam bana uyar Ediz'e de haber veriyim ben." diyip yanımızdan ayrıldı.

"Napıyon sen ya Güneş? Ben gelmiyorum o zaman." Bok mu var sanki de çağırıyor anlamıyom ben bu kızı git takıl sen sevgilinle. "Yaa hadi ama Kayra yalnız bırakma beni." Gene o yavru köpek bakışlarından atıyordu. Dayanamayacağımı biliyor tabi mal. Bok kafalı. "Üff iyi tamam be!"

Berk "Tamam biz sizi takip ederiz." diye bağırdı. Arabaya istemeyerek bindim. Ve tüm gücümle gaza köklendim. Belki hızlı gidersem bizi kaybederlerdi. "Napıyon kızım sen bizi öldürmek mi istiyon mal yavaşla biraz." dedi Güneş ve planım sulara düştü. Hızımı düşürdüm.

Bara geldiğimizde arabadan indim. Berk yanımıza gelip kollarını Güneş'e doladı. "Napıyon kızım sen sevgilimi öldürmek mi istiyon?" diye sorunca gözlerimi devirdim ve bardan içeriye girdim. Baya bir kalabalıktı içerisi. Bar tezgahının önüne oturarak "En ağırından." diye sipariş verdim. Kafayı bulacaktım bugün. "Ağır gelmesin." dediğinde barmene kaşlarımı çatıp baktım. Hiçbir şey sölemeden elindekini verdi. Tam kafama dikecektim ki biri elimden bardağı aldı. 

Kafamı çevirdiğimde ona kinli kinli baktım. Bilin bakalım kim? Tabiki de manda yavrusu kim olacak başka. "Ne yapıyon sen?" diye çemkirdim ve elindekini hızla kapıp kafama diktim. İğrenç bir tadı vardı ve ilk bardakta başımı döndürmeye yetti. "Sen cidden salaksın çarparsa görürsün." dediğinde bir şey sölemedim. Fazla içmemeye karar verdim. Yanıma bir çocuk oturdu. Sevimli bir şekilde gülümsedi. İlk başta umursamadım ama sonra aklıma bir fikir geldi. İntikamımı bugün alıcaktım.

İsmini bilmediğim çocuk elini uzatıp "Meraba. Ben Demir." dedi. Bende elimi uzatıp "Meraba. Bende Kayra memnun oldum." diye karşılık verdim. Çocuk yakışıklıydı ama Ediz kadar değildi. "Dans edelim mi?" diye sorunca kafamı salladım. Amacıma ulaşıyordum ya da öyle olduğunu sanıyordum. Ediz belki hiçbir şey yapmayacaktı. Bunu düşünmeyi reddedip Demir'le dans pistine çıktık. Ellerini tutup dans etmeye başladık. Göz ucuyla Ediz'e baktığımda bize baktığını gördüm. Elindeki bardağı masaya bırakıp hızla yanımıza geldi.

Sanırım işe yaramıştı. Daha ne olduğunu anlamadan Demir'e yumruğu geçirmişti. Demir yere yığılırken Ediz elimi tutup beni çekiştirmeye başladı. "Ya bıraksana beni ne yaptın Demir'e?" 

"Sikerim o Demir'i." diyip beni çekiştirmye devam etti. "Kolumu bırak." dedim ve kolumu ondan kurtarmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Daha sıkı tutmaya başladı. Beni dışarıya çıkardı hızla elinden kurtulup ona bakmaya başladım. "Neydi o içeride yaptığın?" diye sordum.

Bana yaklaşıp "Bana bak kızım yanımda olduğun sürece benimsin anladın mı bunu o kafana sok." dedi....

Selam yeni bölümle karşınızdayım. Sizce Ediz'in derdi ne olabilir? Neden böyle davranıyor?

YORUM VE VOTE VERMEYE UNUTMAYIN ÖPÜLDÜNÜZ ÇOK ÇOK... Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek. Bunu yorumlarınızla belirtin lütfen...