Bırakma da Zaten

256 12 2
                                    

((Bir insanın kollarıyla yapabildiği en güzel şeydir sarılmak.))

Karşımda ki ikiz dingilleri izliyorum. Berk ve Güneş'i birbirlerine cıvık cıvık kelimelerle hitap ediyorlar. Yok jelibonum bitter çikolatam bilmem ne.

Çok saçma tamam belki azcık kıskanmış olabilir ama aczık yani çok değil.

"Ben gidiyorum." diyip ayağa kalktım daha fazla izleyemiyeceğim bunları.

"Nereye?" diye sordu Güneş.

"Cehennemin dibine nereye olcak kızım odama. Daha fazla sizi izlemeyeceğim yoksa kusucağım." Yastığı alıp fırlattı ama kaçmayı başardım.

"Kıskandın demi bizi?" diye lafa atladı Berk.

"Ne kıskancam be sizi." diyi merdivenleri hızla çıktım. Odama geldiğimde direk pencereme koştum. Burada çok güzel oturup düşünebiliyor insan. Huzur veriyor. Hafif rüzgar esiyor.

Bazen yalnız kalmak istediğimde sürekli buraya çıkıp oturuyorum ve düşünüyorum.

Ediz'i seviyorum ama karşılıksız sevgi insanı öldürüyor. Sadece onu izleyebiliyorsun dokunamıyorsun,kokusunu içine çekemiyorsun,onu öpemiyorsun...

İnsan hiç sarılmadığı birini nasıl özleyebilir ki?

Bu düşüncelerimden kurtulmam lazım uzaklaşmam lazım yoksa delireceğim.

Çareyi içmekte buldum. Ama bu sefer akıllandım. Az içecektim çok içsem de takiyle gelecektim. Gerçi az içsem de çok içsem de taksiyle geri dönücem.

Altıma kot pantolonumu üstüme de salaş bluzumu giydim. Mavi konverslerimi de giydim ve arabamın anahtarlarını aldım. Servisden yeni çıkmıştı.

Merdivenlerden hızla aşağıya indim. Tam çıkacağım sırada Güneş arkamdan bağırdı. "Nereye gidiyon lan?" Çok kibarsın kuzenciğim benim ya..

"Dolaşıcam." diye yalan söyledim.

"Dikkatli ol Kayra lütfen."

"Merak etme kuzenlerin güzeli." dedim. Korkuyordu. Ama bu sefer akıllanmıştım. Kimseyi bırakıp tahtalı köye gitmeye niyetim yok.

Arabama hızla atlayıp bara sürdüm. Düşündüklerim bana ağır geliyordu bedenim taşıyamıyordu. Salak gibi oluyordum. İlk defa böyle şeyler oluyor ve ben korkuyorum.

Barın önüne geldiğimde arabamı park edip indim. Çok fazla kalabalık değildi. Çünkü hava daha tam kararmamaıştı.

Barmenden içki istedim ve kafama diktim. Bir daha bir daha derken iyice kafayı bulmuştum. Güya çok içmeyecektim ya. 

Tabureden kalkıp yürümeye başladım ama sağa sola sendeleniyordum. Kapıda duran adamlardan birine seslendim. Bana taksi çağırmalarını söyledim ve adresimi bıraktım arabamı getirmeleri için.

Taksi geldiğinde binip adresi verdim. Adresimi bile zor hatırlıyorum aman ne güzel(!)

Eve geldiğimde parayı ödeyip indim. Salak salak gülmeye başladım. Neye gülüyorsam. Ağlancak halime gülüyorum aptalım kesin.

Ben yolda yürürken bir arabanın farları gözümü aldı. Gelenin kim olduğunu görmek için gözlerimi kıstım. 

Arabadan aşağıya indiğinde Ediz olduğunu gördüm ve daha çok gülmeye başladım.

Yaramaz Sevgilim (Askıya Alındı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin