((Gülüşüyle can veren gidişiyle can alır..))
O kadar çok yorgunum ki hiçbir şey yapasım gelmiyor içimden. Tam iki gündür odamdan çıkmıyorum. Sürekli ağlamak istiyorum. O yarı çıplak kız aklıma gelince çıldırıyorum. Keşke oracıkta bir güzel dövseydim hiç değilse içimde kalmazdı. Ben düşüncelerimle boğuşurken kapım hızla açıldı.
"Bana bak Kayra eğer beş dakika içerisinde aşağıya gelmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim. Bu ne ya böyle." dedi ve gitti. Güneş benim kuzenim değil kardeşimdi. Beni hiçbir zaman yalnız bırakmazdı. Yataktan kaltım. Hiçbir şey hissetmiyordum yürüyorum ama sanki başka bir boyuttan izliyor gibiydim.
Aşağıya indiğimde Güneş kahvaltı yapıyordu. Sandalyeyi çekip oturdum. "Oh be en sonunda çıkabildin." dedi ve ağzıma ekmek verdi. "Kendim yiyebiliyorum Güneş."
"Kendin yiyebildiğini biliyorum ama şimdi yemeyeceğini de biliyorum." Ahh evet bu kız beni gerçekten çok iyi tanıyor. Aferim kızıma. Ne sayıklıyorum ben ya. Tabi beni tanıyacak hep beraberiz çünkü. "Tamam tamam ya yeter öldürcen beni." dedim ve masadan kalktım. "Zıkkım ye Kayra zıkkım."
"Hadi kalk masayı toplayalım yeter bu kadar yediğin." dedim ve masadakileri toplamaya başladım. Gözlerini devirip masadan kalktı ve o da bana yardım etti.
*****
Hava yavaş yavaş kararmaya başladığında film izlemeye karar verdik. Teksas katliamı (İzlemenizi tavsiye ederim müthiş bir korku filmi.) adamları resmen diri diri doğrayıp yiyolar. Filmin sonlarına doğru kalkıp cips gibi ıvır zıvır şeyler getirdim. Güneş çığlığı bastı ve kumandayı eline alıp filmi durdurdu "Bu kadarı yeter." dedi. Gözlerimi devirmekle yetindim. "Kayra Ediz'e aşık mı oldun?"
Bu soru nerden çıkmıştı şimdi. Aklımdan çıkarmaya çalıştıkça aklıma sokuyor geri. Güneş aşık olduğumu biliyor ama ağzımdan duymak istediğini biliyorum. Ama bunu asla yapmayacağım. "Hayır." dedim sadece. Aşık olduğumu söylemek istemiyorum. "Bana yalan söyleme."
"Güneş konuyu kapatacak mısın?" dedim ama kapatmayacağını biliyordum. Sonuna kadar direniyor . İstediğini elde edesiye kadar da durmuyor. "Hayır. Kapatmıycam."
"Tamam sen bilirsin." dedim ve arabanın anahtarlarını alıp evden çıktım. Neden bu kadar uzatıyordu ki her şeyi. Ayakkabılarımı giyerken bir kapı sesi daha geldi. Kafamı kaldırıp baktığımda Ediz ve Berk olduğunu gördüm. Hemen gözlerimi kaçırdım. Arabama bineceğim sırada "Kayra!" diye bağırdı Berk. Yüzümü ona çavirdiğimde "Güneş evde mi?" diye sordu. Kafamı sallayıp arabama bindim bir şey söylemesine izin vermeden. Arabayı çalıştırıp gazı kökledim.
"Neden ona aşık oldun ha neden başka adam yok muydu aşık olacak!" diye bağırmaya başladım direksiyona vurarak. "Aptal aptal aptal!" diye tekrarladım.
Bir barın önünde durdum. Arabadan inip girişe doğru yürüdüm. Neden her şey beni buluyordu. Her şeyi mıknatıs gibi çekiyordum. Barmene "En ağırından." dedim. İçerisi çok kalabalık değildi. Ama birazdan kalabalıklaşırdı.
İçtikçe içtim. Başım dönüyordu her şeyi bulanık görüyordum. Yanıma biri oturup "Eğlenmek ister misin bebek?" diyince "Siktir git!" diye karşılık verdim ve oturduğum yerden kalktım. Çıkışa doğru ilerlemeye başladım ama sendeleniyordum. Arabama binip kafamı direksiyona koydum.
Birkaç dakika öyle durdum. Kafamı kaldırıp arabayı çalıştırdım. Göz kapaklarım kapanmak için direnirken ben açık tutmaya çalışıyordum. Bir an gözlerim kapandı ama korna sesini duymamla açmam bir oldu. Direksiyonu kırıp frene bastım..
******
Berk'in Ağzından
Kayra'nın kaza yaptığını duyduğumuzda apar topar hastaneye geldik. Durumunun nasıl olduğuna dair en ufak bir fikrimiz yok. Güneş ağlamaktan perişan oldu. Ediz ise kendini suçluyor. Suçlasın piç kız ne hale geldi. Neyse şimdi bunları konuşmanın sırası değil. Güneş'in yanına gittim.
"Güneş güçlü olman lazım bebeğim. Kayra iyi olucak." dedim ve onu kendime çektim. "Neden gitmesine izin verdim ki? Neden engel olmadım." Sakinleşmesi için saçlarını okşadım ama pek işe yarayacağını sanmıyordum.
"Şşşş kendini suçlamayı bırak. Kayra'ya bir şey olmuyacak." Ameliyat kapısı açıldığında hızla kalktık ve doktorun yanına gittik Ediz'de arkamızdan geldi.
"Durumu nasıl doktor bey?" diye sordu Güneş. "Bakın ilk önce sakin olun." dediğinde Güneş'in ağlaması şiddetlendi. "Yolda gelirken hastanın kalbi iki kez durmuş ama tekrar çalıştırmayı başarmışlar. Hayati tehlikesi hala devam ediyor. Yetmiş iki saat beklememiz gerekicek ama her şeye hazırlıklı olun." dedi ve gitti. Ediz hızla duvara yumruğunu geçirdi. Güneş'e baktığımda başını tutuyordu hızla yanına gittim. Kucağıma cansız bir şekilde düştü. "Hemşire!" diye bağırdım.
Güneş'i bir odaya aldıklarında hemşire yanıma gelip "Lütfen biraz bekleyin biz sizi içeriye alıcağız." dedi ve Güneş'in bulunduğu odaya girdi. Kapısının önünde bekleren Ediz'in yanına gittim. "Eğer Kayra'ya bir şey olur-" sözümü bitiremeden Ediz yakama yapıştı.
"Bir şey olmuyacak anladın mı?" diye tısladı. Hızla elinden kurtudum ters bir bakış atıp yanından ayrıldım. Piç. Güneş'in odasına girdiğimde uyuduğunu gördüm. Sandalyeyi çekip oturdum. Elini tuttum ve başında beklemeye başladım..
****
Güneş'in Ağzından
Uyandığımda yanımda Berk vardı. Uyuya kalmıştı. Hızla elimdeki serumdan kurtuldum ve odadan kendimi dışarıya attım. Yoğun bakımının önünde Ediz vardı. Yanına gittim. İkimizde konuşmadık ve sessizliği bozan taraf ben oldum. "Kayra'ya değer veriyosun değil mi?" diye sordum. Ama cevap vermedi. Bende üstelemedim. Kayra'nın odasından garip bir ses çıkmaya başlayınca Ediz "Hemşire!" diye bağırdı kötü bir şey olduğunu anladım. Gözlerimden yaşlar süzülürken "Kayraa!" diye bağırdım. Ediz yanıma gelip "Tamam sakin ol Güneş. Her şey düzelicek." dedi.
Berk odadan çıkıp yanıma geldi. "Güneş ne oldu bebeğim. Sakin ol." dedi. Her şey uğulduyordu sanki. Sadece "Kayra." diyebildim. Berk Ediz'e bakarak "Ne oldu Kayra'ya?" diye sordu. Sesinde endişe ve korku vardı. "Bilmiyorum lanet olsun bilmiyorum." dedi ve elini duvara hızla vurdu.
Doktor içeriden çıkınca hemen kalkıp yanına gittim. "Ne oldu bir şey mi var?" diye sordum.
"Kalbi durmuştu ama çalıştırmayı başardık. Elimizden gelen her şeyi yaptık bekliycez." dediğinde Ediz doktorun yakasına yapıştı. "Elinden gelenin fazlasını yap o zaman." diye tısladı. Berk araya girip "Ediz! Sakin ol." dedi.
"Bana sakin ol demeyin sakin olamam anladınız mı? O orada öylece dururken sakin olamam..." dedi. Gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. Ufak bir pişmanlık geçti gözlerinden ama hemen silindi. Belki de ben öyle olduğunu sandım..
Sizce Ediz'in ağzından yazmalımıyım? Yoksa ilerleyen bölümlerde mi yazayım?
Yorum ya da vote veren yok ama umarım ilerleyen bölümlerde inşallah olur. Yanımda olup hikayemi okuyanlara çok teşekkür ediyorum.. Sizi seviyorum. Öpüldünüz çok çok..
![](https://img.wattpad.com/cover/33654281-288-k927450.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaramaz Sevgilim (Askıya Alındı.)
Humor:D Küfür içerir. :D Tüm hakları saklıdır.. Her şey iki kuzenin yaz tatilinde kafa dinlemek için Antalya'ya ya giderken kaza yapmalarıyla başladı.. Şarkıya dalmış bir şekilde araba kullanırken ufak bir kaza geçirirler. Arabadan indiklerinde karşıları...