Gerçek zaman;
Min ah: gözümü açtığımda hava kararmıştı bile, üstümü örtüp yukarıya çıktılar galiba. Topuklu ayakkabı sesi duymaya başladım, sonra gördüm min Ji ve min hyuk, süslenmişler nereye gidiyor lar acaba?
Min Ji: üstüm nasıl oldu?
Min ah: min hyuk min ji'yi incelemye başladı tam bir şey diyecekken,
Dong in: efendim arabanız hazır.
Min hyuk: tamam gidelim.
Min ah: min hyuk min ji'nin bileğini tutup arabaya doğru koşmaya başladı.
Min Ji: hey, ne yapıyorsun topuklu ayakkabım var benim!
Min hyuk: off tamam koşmak istemiyorsan başka çözüm bulurum bende ;)
Min ah: min hyuk durdu ve bir anda min ji'yi kaldırdı.
Min Ji: ya! Ne yapıyorsun delirdin mi?
Min hyuk: evet sana deliriyorum! Diyip arabaya getirdi.
Min hyuk min ji'yi arabanın önünde bıraktı ve kapıyı açtı, min Ji arabaya bindikten sonra min hyuk'ta bindi ve sürmeye başladılar.
-30 dakika sonra-Min Ji: patronun adı neydi?
Min hyuk: Seoha Mun adı. Evet kaldığımız yerde devam edelim.
Min Ji: nasıl yani?
Min hyuk: neyse sonra yeterince vaktimiz olucak. Bak patronun her istediğini yapıcaksın belgeleri imzalaması için, anlaştık mı?
Min Ji: peki..
Dong in: efendim geldik.
Min hyuk tamam diyip arabadan çıktı ve min ji'nin kapısını açtı. Min Ji çıktı ve kol kola malikane'ye doğru gittiler.
Seoha 'hoşgeldiniz' dedi, min ji'nin elini öptü ve min hyuk'la el sıkıştı. Sonra Seoha Min ji'ye elini uzattı (dansa davet etmiş gibi) min Ji elini onun elinin üstüne koyup sofraya doğru gittiler.Hizmetçi Soju'ları doldururken Seoha anlaşılmayacak şekilde min hyukun bardağına ilaç döktü ve bardakları dağıttı.
Herkez bardağını kaldırıp 'gonbee' (şeref) diyip bardağı dikledi. Sonra min hyuk elini alnına koydu ve:
Min hyuk: ya Soju baya başıma vurdu, hemen imzalasak mı?
Seoha: tamam ver imzaliyim.
Min hyuk belgeleri uzattı ve Seoha imzalarken:
Seoha: içki pahalı olunca böyle olur. Diyip güldü.
Min hyuk belgeleri yanına koyup başını geriye yasladı ve
Min hyuk: of başım çok dönüyor çok mu ağır içki aldı-. Derken bayıldı ve başı min ji'nin omuzuna düştü.
Min Ji: ya! Neden üstüne yaslanıyorsun! Dedi ve min hyuk'un kafasını masanın üstüne koydu. Sonra Seoha min ji'nin elini tutup:
Seoha: bugün eve gidemeyeceksiniz galiba, min hyuk bu halinle arabayı süremez. Bu gece Burada kalıp yarın sabah eve dönersiniz.
Min Ji: peki bu seferlik böyle olsun ozaman.
Seoha: ozaman bu gece benim yanımda yat bebeğim.
Min Ji elini çekti ama Seoha tekrar elini tutup:
Seoha: neden elini çekiyorsun, korkmana gerek yo-. Derken min hyuk min ji'nin kolunu kendine çekip aynı anda silahını çıkarttı ve tetiğini çekip:
Min hyuk: imzalar için sağol, anyeong! Diyip kafasına sıktı.
Min Ji: sen bayılmadın mı yaa. Dediği an dong in geldi:
Dong in: efendim arabayı park ettim-. Ve patronun öldüğünü görünce: efendim ben arabayı almaya gideyim.... Dedi
Min hyuk: evet geliyoruz bizde şimdi.
Dong in çıktı ve Min hyuk Min ji'ye:
Min hyuk: elini yıkamaya git sen bekliyorum burada seni. Dedikten sonra min Ji elini yıkamaya gitti ve min hyuk telefonunu çıkarıp adamlarından birini aradı ve patronun bedenini almaya gelmelerini emretti. Sonra belgeleri aldı ve min Ji ile dışarıya çıktılar.
Min hyuk arabanın kapısını açıp min ji'nin kolunu tuttu ve arabaya fırlattı.
Min Ji: yavaş! Dedi ve min hyuk'ta arabaya bindi.
Min hyuk: ben sana yavaş'ı göstericem evde, ben onun bardağıma ilaç koyduğunu fark edip tükürmeseydim, sen gitmiştin çoktan!
Min Ji: of ne alaka ya ben kendimi korurdum ki.
Min hyuk: Sen? kendini korumak? Dedi ve biraz camdan baktıktan sonra: koru ozaman diyip min ji'yi öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Past
RomanceAna dilim Almanca olduğu için yanlışlar olabilir ^^ iyi okumalar~