Taş Değil Meteor

Caner mi? Mert mi?

İpeği süzdükten sonra aşırı taş bir çocuk geldi yani Mert den daha taş düşünün. Onu gördüğümde ağızım açık kalmıştı çünkü o çocuk Mert ile kankaydı! Kahretsin ya! İpeğe baktığımda Mert de bakıyordu ve gözünü ondan ayırmıyordu. İpek ve Mert, Ben ve O çocuk. Çocuğa baktım ve oda bana baktı yani göz göze geldik. Mertle tokalaştıktan sonra yanıma geldi. Allahım! Nolucak acaba? Kızardım kahretsin! İpek hemen kenara çekildi ve Merte bakmaya devam ediyordu. "Selam. Ben Caner." dedi ve gülümsedi. Caner mi?! Ayy yerim ben seni! Bende şaşkın ve heyecanlı bir sesle "Mer-merhaba. Ben de Alara."dedim. Güldü. Mert te baktığımda İpek ile konuşuyordu. Vallah bu iş oldu. Mert ve İpeke dalmışken "Ee? Birşey içmek ister misin?" dedi ve gülümsedi. Allahım bu caner hep gülümsüyormu? Yine şaşkın bir sesle "O-olur."dedim ve ona bakmaya decam ediyordum. "İstersen başka bir yere gidelim. Yani yalnız bir ortama." dedi ve güldü. Laann?! YALNIZ dedi. Yoksa... Yoksa sapık mı bu?! Büyük bir sesle yutkundum. "Yalnız derken? Sapık mısın sen?!" dedim ve yüzümü asdım. "Yani çoğu kızla yatmışlığım oldu ama sapık mı oluyorum bilmiyorum." dedi ve piç smile yaptı. Öküz. Pis yavşak. Utanmaz. Vicdansız. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun öküz?!" dedim ve gözümü açarak konuşdum. Göz kırptı "Evet dalga geçiyorum." dedi. Hayin. Bende masamdan çantamı alarak "İyi günler."dedim ve gitmek için sol bacağımı uzatmıştım ki Caner arkamda duran duvara elini yasladı ve kulağıma eğilip "Hiç bir yere gidemessin."dedi sıcacık nefesiyle. Heyecanlandım ve "Ya bı-bırak!" dedim onu itmeye çalışırken fakat o dahada üstüme geliyordu. Göz gözeydik. Gözlerini gözlerimin içine kitliyordu. Caner kolumdan tutup kahveden uzaklaştırdı ve bi arabanın önünde durarak "Bin arabaya." dedi ve arabayı gösterdi. Ben de bağırarak "Hiç bir yere binmiyorum! Bırak beni! İmdat!" dedim ve Canerin eliyle ağızımı kapatması bir oldu. Caner,Mert bakiyormu diye bakarken baktığını gördü ve beni yatırarak arabanın yanına bıraktı ve üstüme geldi. "Napiyosun ya?! İmdat! Bıra..!" dicektim ki tekrar ağızımı kapattı ve konuşdu "Mert orada. Sessiz ol." dedi ve beni kaldırarak arabasına bindirdi. Hemen Mert te gözükmemek için arabaya bindi ve gaza basdı. "Ya nereye gidiyoruz?! Bırak beni!" dedim ve ona endişeli baktım. "Benim evime." dedi ve sağ yöne doğru tur attı. "Se-senin eve m-mi?" dedim ve titriyordum. "Evet." dedi ve kırmızı ışıkta durdu. "Ya beni bıraksana. Seni tanımıyorum etmiyorum. Tamam ultra yakışıklısın ama konuşabilirdik bu kadar aksiyona gerek yoktu."dedim ve ona baktım. 32 diş güldü. Aaa sen gülme çok tatlı oluyorsun. "Kendini bana tanıt Alara." dedi ve bana baktı. Ona bakarak "Mert anlatsın o biliyor. Hiç dil dökemem."dedim ve aklıma Mert in bana dediği o söz aklıma gelmişti. "Seni tanımak istiyorum Alara". Off Allahım of! Mertin yüzündeki o gülümseme kayboldu ve yüz ifadesi ciddi bir hal aldı. "Mert te döktüysen banada dil dökeceksin! Anladın mı?" dedi ve arabayı durdurdu. Heyecanlandım. "Anlamadım." dedim ve ona inat olsun diye onunla dalga geçtim. Yani ne yapabilirdiki. Tecavüz mü? Bana baktı ve arabadan indi. Benim kapımı açdı ve "İn!" dedi yüksek bir sesle. Hiç birşey yapmadım olduğum yerde oturdum. "Peki bunu sen istedin." dedi ve beni kaldırdı. Ondan kurtulmak için herşeyi yaptım,çabaladım ama olmadı. "Ya bırak!" dedim çabalarak. Piç smile yaptı ve önümzde duran evin giriş kapısını açmak için "Aç." dedi ve kapı açıldı. Oha. İçeri gittiğimzde hala taşıyordu beni fakat ben eve bayılmıştım. Bir kapıya geldik ve o kapı açıldığında ölüyordum yani bayılcaktım. Yatak odasına gelmiştik! Canere baktığımda oda bana baktı ve beni yatağın üstüne fırlattı. Evet Fırlattı. Caner de gömleğinin dümelerini açıyordu ve "Ya soyun yada benimle yat." dedi. Efendim?! Duymadım?! Ne dedin sen ?! "Ne?! Dalga mı geçiyorsun?!" dedim ve yataktan kalktım. Odadan çıkmak için koşdum fakat olmadı. Caner beni kendisine çekerek duvara attı ve üstüme üstüme doğru geldi. "Ya bırakır mısın?!" dedim ve ondan kurtulmak icin herseyi yaptım. "Ya bana kendini anlatcaksın yoksa..." dedi ve gömleğini yere fırlattı. Endişe bir sesle "Y-yoksa ne?"dedim. Piç smile yaparak "Yoksa kendini koynumda bulursun." dedi. "Ne?!" dedim ve gözümü açarak konusdum. "Koynumda olmayı çok istiyorsun galiba?" dedi ve kemerini açmaya başladı. "Ya diyorum ya Mert anlatsın. Niye inkar ediyorsun?" dedim ve kapıya doğru yaklaştım fakat yine olmadı. Caner beni yatağa attı ve "Bunu sen istedin." diyip boğazımı emeye başladı. "Ya napiyorsun sen?! İmdat!" dedim ve geri çeklimeye çalışdım. "Of gel şuraya!" dedi ve emeye devam etti. Ağlamaya başladım. "Şşşt ağlama." dedi ve boğazımdan geri çekildi. "Özür dilerim Alara. Sadece seni tanımak istedim." dedi ve üzgün yüz ifadesi geldi. Oha lan cok tatli. Ağlamayı kesdim ve elimle göz yaşlarımı silmeye başladım.